1.3♧

228 5 1
                                    

İyi okumalar♡

Biraz öyle bekledikten sonra bana dönüp silahı tuttu. Cris'in bağırmaları arasında tanıdık bir ses geliyordu. Tetiği çektiği anda Karan'ın sesi geldi.

"Seni benim elimden kimse alamayacak orospu çocuğu! Sikeceğim belanı! Yaşamayacaksın artık!" Çok küfür ediyorlardı ama olsun. Sonuçta beni kurtarmaya gelmişti. Yani, Cris öyle demişti.

Ensemden yediğim darbeyle baş dönmem başlamış, ve ardından kendimi koltuğa bırakmıştım.

•••

Gözlerimi açtığımda kendi odamdaydım, yanımda Cris vardı. Karan neredeydi? Cris'e döndüğümde yere bakmış sessiz sessiz ağlıyordu.

"Lütfen ağlama." Anında bana dönerken kalkıp sarılmıştı. Bende ona sarıldığımda biraz öyle durdu. Geri çekildi. Ağlaması artmıştı biraz. Yattığım yerden ayaklandım ve oturur pozisyonda ona bakmaya başladım.

"Petek ben her şey için özür dilerim. Yemin ederim o herifin sana dokunmasını istemezdim. Özür dilerim. Seni koruyamadım, kardeşimi koruyamadım. Çok kötü hissediyorum. Özür dilerim." Kollarımı açtığımda gözümden bir yaş düştü. Bana sıkıca sarıldığında sayısız kez özür diledi. Ne diyeceğini bilmiyordum. Bu onun suçu değildi. Orada ikimiz de ölebilirdik. Geri çekilmeden önce "Bu olanlar senin suçun değil Cris. Lütfen kendine yüklenme. Sen beni korudun, korumaya çalıştın. Kendine bu kadar yüklenme. Lütfen." diyip geri çekildim.

Duydukları onu rahatlatmıştı. Ağlarken gülümsedi. Bende gülümsedim. Oturduğu sandalyeye tekrar oturduğunda Karan geldi içeriye.

"Ma petite marguerite uyanmış." İlk baştakini anlamasam da gülümsedim. O da bana gülümsediğinde içeriye abim girdi.

Ne!? Abim mi?

"Ben yanlış mı görüyorum. Karan, içerde abim mi var? Yoksa narkoz falan mı verdiniz bana?"

"Doğru görüyorsun prensesim. Ben geldim." Abim yaklaşıp sıkıca sarıldı. Bende sıkıca sarıldığımda Cris burnunu çekip konuştu.

"Ben ne ara bu kadar duygusal oldum ya." Kapıya doğru gittiğinde Karan'da Cris'i takip etti. Abim geri çekildi ve sandalyeye oturdu. Odada tek kaldığımızda sessizlik oluştu. Dışardaki ikilinin kavga sesi geliyordu. Yine tartışıyorlardı.

"Bak abicim, konuya giriyorum hemen. Fransa'ya gitmeni istiyorum." Dediğinde ne dediğini anlamamıştım. Ne Fransa'sı ya?

"Ne Fransa'sı abi? Ne diyorsun sen?"

"Oradaki yaşamın daha iyi olacak. Eminim Petek. Fransa'ya gitmen daha iyi olacaktır." Gözlerini benden kaçırıyordu. Yeni fark ettiğim bandajlı sağ elimle gözümü sildim. Yine ağlıyordum.

"Sizinde gelmenizi istiyorum." Ağladığımı fark etmiş olacakki kafasını kaldırıp elinin tersini gözümün altında gezdirdi. "Ama abicim olmaz ki öyle. Kardelen'i göndermek isterdim ama, okulu var biliyorsun." Kafamı salladım.

Kapı tıklatıldı. Ardından da Karan içeriye girdi. Karan'ın içeriye girdiğini fark eden abim, yerinden kalkmıştı. "Biraz konuşalım mı?" demiş ve odadan Karan ile çıkmıştı. Tek kaldığımı düşünürken telefonuma bildirim gelmişti.

Arsız Crisss:

Arsız Crisss:

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Fransız MafyaWhere stories live. Discover now