Fransız Mafya

1.0♧

İyi okumalar♡

Eve geldiğimizde yemeğe geçip yemek yemiştik. Cris'in, "Keşke bende gelseydim." isyanlarını dinlemekten sıkılmış ve banyoya girmiştim. Güzelce yıkanmıştım. Şimdi de bakım yapıyordum. Daha üzerimi giyinmediğim için yüz maskemi sürüp giyinmeye gidecektim. Banyonun kapısını açınca direkt giyinme odasına girdim.

Üzerime kahverengi, ince ve kolu uzun bir crop, altıma ise koyu kahverengi bir pantolon almıştım. Fiziğimi güzel göstereceğine inanıyordum. Son olarak iç çamaşırlarımı da alıp tekrar banyoya geçecektim. Giyinme odasının kapısını açtığımda odamda Karan vardı. Yatağımın üstünde oturup telefonuna bakıyordu. Sesimi duymuş olacakki bana doğru kafasını kaldırdı. Baktığı anda yatakta geri giderek bağırdı.

"Dieu! Qu'est-ce que c'est, Petek ? Tu me frappais le cœur !" (Tanrım! Bu ne hal Petek. Kalbime indiriyordun!) Yine anlamadığım bir kaç şey söylemişti. Karan'ın sesini duyan Cris hızla odaya girdiğinde Karan'a bakıp, "Ne bağırıyorsun be!?" Demiş ve ardından bana dönmüştü. Cris'le göz göze geldiğimde o da Karan gibi bağırıp bir şeyler söylemişti.

"Qu'est-ce qui se passe !? Qui est-ce !?" (Noluyor amına koyayım!? Bu kim!?)

Bakışlarım ikisinin arasında gidip gelirken Cris yanıma yaklaşıp yanağımdaki maskeyi eliyle biraz sıyırdı. "Maskeymiş amına koyayım. Korktum bir an!" Ettiği küfür, öcüymüşüm gibi bakması ve tepkisiyle omzuna iyisinden geçirdim. "Hayvan herifler! Nasıl tanımazsınız beni!?" İkisine de bakarak kızdığımda, Karan yanıma gelip beni kendisiyle banyoya sürüklemiş ve kapıyı kilitlemişti. Önümdeki Karan'a bakarken ne olduğuna, daha doğrusu ne yapmaya çalıştığına bakıyordum. Ondan bu hareketi üzerine bir açıklama yapmasını beklediğimde, bana "Bornozlu şekilde Cris'in önündeydin." dedi. Kafama yeni yüklenmişti ki, önce elimdeki kıyafetlere ve üzerime, sonra da banyoya ikimizi kilitleyen Karan'a baktım. Çığlık attığımda kıyafetleri üzerine fırlattım.

"Karan! Çık dışarıya çabuk!" Karan yüzünü elleriyle koruyup kapıya yaslandı ve bir bacağını kendisine çekti. Fırlattığım kıyafetler yere düştü. Karan beni duymamış olacak ki yüzüme öküzün trene baktığı gibi bakıyordu. Sığırcık yavrusu!!

Tekrar ettiğimde banyonun kilidini açmaya çalıştı. Zorladığında ise anahtar elinde kalmıştı. Suratına sen mal mısın bakışlarımı atarken kafasını ağır çekimde bana çevirmişti.

Bir bu eksikti zaten!

"Yemin ederim kilidi daha yeni yaptırmıştım."diye kendini açıklamaya başladığında oflayıp onu tınlamayarak yüzümü yıkadım. Yüzümü kuruladıktan sonra da nemlendirici sürmüştüm. Üzerimi giyinmem gerekiyordu. Tekrar oflayıp Karan'a baktım. Bana sırıtarak bakıyordu. Kaşlarımı çatıp "Senin yüzünden buradayız salak Fransız!" diye bağırdım. Sinirlerimle oynuyorlardı resmen.

"Arkanı dön çabuk. Ben diyene kadar da bakma sakın, gözlerini oyarım yoksa!" Tekrardan bağırdığımda ayağının dibindeki kıyafetlerimi eğilerek aldım ve bana bakan Karan'ı, omuzlarından tutup bedeniyle beraber kapıya çevirdim. Ondan uzaklaşıp duş kabininin içerisine girdim. Kabinin camı içeriyi gösterdiği için üzerimden çıkardığım bornozumu hızlıca cama atıp önümü kapattım.

Üzerimi giydiğimde bornozu orada bırakıp kabinin kapısını açtım. Karan'ı bıraktığım gibi görmek beni biraz da olsa gururlandırmıştı. Nedenini bende bilmiyordum.

Başımdaki havluyu yavaşça açıp saçımın suyunu aldım. Saç havlumu da kabine astığımda dolaba yönelip saç kurutma makinesini çıkardım. Karan'a döndüğümde hâlâ öyle bekliyordu. "Dönebilirsin." dediğimde tamamen bana dönmüş, kapının önüne oturmuştu. Bağdaş kurduğu ve aşağıdan baktığı için çok tatlı görünüyordu. Daha fazla ona bakmayıp makineyi fişe takıp çalıştırdım. Saçlarımın yarısını kuruturken aynadan gördüğüm üzere Karan ayağa kalkmıştı. Bana yaklaşıp elimdeki makineyi aldı ve sakince saçımı kurutmaya başladı. Saçlarımı, sanki kırılgan bir şey tutuyormuş gibi tutması dikkatimden kaçmamıştı. Şaşkın ifademle işini bitirmesini bekliyordum. Saate bakacaktım fakat telefonum içerde yani odamda kalmıştı. İçimden lanetler okuyup ofladım. Makineyi kapattı. Bu tepkime gülüyordu ki, Cris'in boğuk sesini duydum.