(9)

167 18 63
                                    

Hi...





Seonghwa- ne oldu birden? Yalnış birşey mi yaptım?

San- hmm, bilmem, benim için değil ama senin için olabilir?

Seonghwa, şaşkınca başını salladı.

Seonghwa- bana sorunu söyle

San, önündeki çocuğa doğru eğildi ve elini kaldırıp yüzünü avuçladı.

San- burada işin bitti, şimdi doğru evine.

Seonghwa, gözlerinde yaşlarla San'ı izledi. Hala neyden bahsettiğini anlamıyordu.

San, devam etti.

San- paranı yarın vereceğim.

Seonghwa, hızla San'ın elini itti ve tüm gücüyle göğsünden tutarak kendisinden uzaklaştırdı.

Seonghwa- ne parası? Beni kullandın mı yani?

San, güldü.

San- hayır, öylemi yapmışım?

Yüzünde ki, sinsi sırıtmayı sürdürdü.

Seonghwa-  nasıl böyle iğrenç birşey yaparsın? bana o söylediklerin yalan mıydı yoksa?

San, elini dudaklarına doğru götürdü ve düşünüyormuş gibi yaptı.

San- o kadar şey söyledim ki, tam olarak hangisinden bahsediyorsun?

Seonghwa- b-beni sevdiğini

Sonlara doğru kontrolsüzce ağlamaya başladı.

San- bunu söylemiş miyim?

San- sence sana bakar mıyım? Sen söyle

Seonghwa- a-ama

San- ağlamayı bırak. Sızlanmanı kaldıramam. Giyin ve evimden çık.

San, hızla odanın köşesine ilerledi ve kendini yan tarafta ki kanepeye attı. Cebinden telefonu çıkararak kurcaladı, umursamazca.

Seonghwa, donmuştu. Az önce ne yaşamıştı? Yattığı kişi şimdi kelimenin tam anlamıyla onu evinden atıyordu. Onun için herşey bu kadar kolay mıydı? Seonghwa, yaptığı hatanın acısını çekerken, hayatını bir anda mahv eden kişiyi nasıl bu kadar özgürce terk edecekti. Herşeyin düzeleceği düşüncesine o kadar kapılmıştı ki aldığı darbeyi hala kendine yediremiyordu.

Seonghwa, birkaç saniye boyunca kollarına bırakılan kıyafetleri izledi. Saçma sapan isteğin getirdiği sonuç bu muydu? Neden ona bu kadar çabuk güvenmişti ki?

Seonghwa- ne yaptın seonghwa

kendine isyan edercesine kısık sesle mırıldandı.
Dirseğiyle yavaşça gözyaşlarını sildi ve elindeki kıyafetleri sıkıca tutarak banyoya doğru yavaşça ilerledi.....
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.

Asfaltın ortasında tek başına yürüyen bir beden. Sağanak yüzünden nerdeyse ıslanmıştı. Ama bu pek umrumda değildi. Şuan da başına gelebilecek en kötü şeyi diledi içinden. Gelmişti de. Ne yapacaktı? Annesine ne söyleyecekti? Baksana senin yaşadığın hayatı mı yaşıyorum diyecekti? Kızgın mıydı yoksa hala hayatta var olan kötü niyetli insanlara karşı öfkeli mi? bilemiyordu. Belki de hayatın zulmüne sığınacaktı.

Ağlamaktan şişmiş gözleri önünü seçemiyordu. Sadece ayaklarının gittiği yolu izledi. Eve nasıl döneceğine dair hiçbir fikri yoktu.
Ya da dönmeli miydi?

Seonghwa- senden nefret ediyorum....sadece nefret

Halsizce mırıldandı.

Ayaklarının sızlanıdığını hissettiğinde durdu. Çok fazla ağrısı vardı. Daha fazla ilerleyemeyecekti. Biryerlerde oturup dinlenmek için yolun kenarına doğru ilerledi ama hiçbir şey düşündüğü gibi gitmedi. Yüksek sesle gelen firen sesi ayaklarını yerden kesti....
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.

Ağırlaşmış göz kapaklarını yavaşça araladı. İlk önce nerde olduğunu yadırğadı daha sonra farketti, hastane odasındaydı.

Hemşire ve bir kişi kenarda durmuş bişeyler konuşuyordu. Neden burda olduğuna dair hiçbir fikri yoktu. Yavaşça uzandığı yerden doğrulamya çalıştığı sırada hemşire çıkıştı.

H/Ş- lütfen hareket etmeyin.

Seonghwa- ne oldu? Buraya nasıl geldim?

Hemşireden cevap beklerken demin ki, konuştuğu kişi yatağa doğru ilerledi;

K/T- kaza geçirdin.

Seonghwa, acısını hissediyordu ama sebebinin kaza olduğunu şimdi öyrendi.

Seonghwa- nasıl oldu bu?

K/T- şoförüm biraz dikkatsiz de, onun adına özür dilerim.

Seonghwa, dün olanları hatırlamaya çalıştı. San'ın evinden çıkarken ki hali aklına geldi tamamen halsizce yolun ortasında yürüyordu. Bu biraz onun da hatasıydı diye düşündü.

Seonghwa- özür dilemenize gerek yok. Hem zaten yolun ortasında yürüyen bendim.

K/T- yinede, buna biz sebep olduk ve gereğini yapmak benim üsteliğim.

H/Ş-  Hastamız kendisini kötü hissederse lütfen haber verin

K/T- merak etmeyin.

Hemşire çıktı, odada sadece ikisi kalmıştı. Bir süreli sessizliğ bozuldu;

K/T- bu arada tanışamadık.

K/T- ismim, Taehyun.... Kang Taehyun

Elini uzattı, Seonghwa elini kaldırarak karşılık verdi;

Seonghwa-  memnun oldum..... Ben  Seonghwa....









    Bu erkek çok BİG❤️‍🔥

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

    Bu erkek çok BİG❤️‍🔥

  Şunu sikmeyeni de ne bileyim😬

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

  Şunu sikmeyeni de ne bileyim😬

.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
❤️

HORNY *SANHWA*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin