(4)

217 20 11
                                    

Hi aşklarım.
Bölümleri sık sık atmaya çalışacağım.

Önceki bölümde olaylar biraz hızlı gitti sanırım pek içime sinmedi😬ama yapmak istediğimde bu zaten çok ayrıntılara girmeyeceğim🩷










Anne- e oğlum neden yemiyorsun, yoksa beğenmedin mi?

Dalgınlıktan yemeğiyle oynadığının farkına yeni vardı.

Seonghwa- ahh hayır anne çok güzel ellerine sağlık

Anne- noldu, bir dalgın gibisin, iş yerinde herşey yolunda mı?

Soruya karşılık yüzü düştü. Aslında bu gün annesiyle konuşup işten ayrılacağını söylemeyi düşünüyordu ama sebebini nasıl açıklayacaktı bilmiyordu.

Seonghwa- evet yolunda.

Anne- güzel, umarım ilk günden yorucu geçmemiştir?

Biraz düşündükten sonra tam da konuşacağı sırada durdu. Doğruyu söylemeliydi;

Seonghwa- aslında-

Konuşmasını bölen şey telefona gelen arama olmuştu;

Anne- pardon,bu önemli

Seonghwa- tabii

Annesi telefonla konuşurken o yemeğiyle ilgileniyordu.

Anne- ahh, peki ya bir rakam var mı?

Anne- tamam, en kısa sürede ödeyeceğim.
Güle güle.

Seonghwa- noldu, neyi ödeyeceksin?

Sorduğu soruya karşı annesi oturduğu yerde rahatsızca kıpırdandı;

Anne- aslında birikmiş borçlar işte öylesine

Seonghwa- tamam anladım

Anne- hemen yüzün düşmesin oğlum, hem senin artık bir işin var bana borclarımı kapatmakta yardım edersin dimi?

Seonghwa- tabii ki anne, etmez miyim

Elini kaldırıp, masanın üzerine götürdü ve annesinin elini okşadı, umut verici bakışlarını da sunmayı unutmadı.

Anne- oğlum demin bişey söyleyecektin ?

Seonghwa- öyle mi? unuttum neyse boş ver..

.
.
.
.
.
.
.
.
.
.

Seonghwa, iş yerine vardığında toplanan kalabalığı farketti. İçeri girdi ve yavaş adımlarla ilerledi. Bir an kavga çıkdığını sandı ama konuşmalara kulak misafiri olunca farketti;

Han- sen, seonghwa gel buraya

Başıyla yavaşça onayladı ve yanına gitti

Han- al bu maaşın

Seonghwa- ama daha erken değilmi? Yani benim için

Han- bu ay maaşlar erken ödeniliyor.

Seonghwa, biraz bakındıkdan sonra zarfı aldı.

Seonghwa - teşekkürler

Ama gözüne takılan garip birşey vardı. Diğer çalışanların miktarına göre 50 won fazlaydı.
Bu işe yeni başlamıştı ve bu kadarını da beklemiyordu doğrusu.

Seonghwa- şey, benim maaşım neden bu kadar fazla

Han- nasıl?

Seonghwa- yani diğer çalışanlara nisben.

Han- bence bunu sorgulamasan iyi olur, tamam mı? Güle güle harçla

Seonghwa- hayır ben bu kadarını kabul edemem herkezin hakkı neyse onu alıcam.

Zarfı açıp gerekli parayı aldıktan sonra geride kalanı iyade etmek adına geri uzattı;

Seonghwa- benim için yeterli.

San- ne oluyor burda

Sesin gelediği noktaya doğru döndü seonghwa. Ve kalbinin hızla atmaya başladığını hissetti;

Han- efendim, çalışanlardan biri maaşını fazla yeterli buldu galiba

Sırıttı.

San- kim o?

Han- efendim, seonghwa.

San bakışlarını seonghwa' ya doğru çevirdi. Düz bir yüz ifadesiyle bakındı sadece. Seonghwa, buna karşılık kendini topladı ve San' a doğru bir kaç adım attı;

Seonghwa- efendim, ben hakkımdan fazlasını istemiyorum.

San, hala sabit bakıyordu;

San- benimle gel.

Dedi, ve çalışma odasına doğru yürüdü. Seonghwa onu takip etmeli kalacaktı;

Odaya vardıklarında San çalışma masasına oturdu, bacak bacak üstüne attı ve konuştu;

San- genel olarak çalışanlar maaşları düşük olduğu için nerdeyse işlerini bırakabiliyor. Ama sen fazla olduğu için yargara çıkarıyorsun. Garip birisin

Seonghwa- bence garip olan ben değilim

San, tek kaşını kaldırdı;

Seonghwa- demek istediğim, işimin ilk gününde aldığım uygunsuz teklif, sanırım garip olan bu

San- efendime noldu?

Seonghwa- bana size saygı duyma şansı bırakmıyorsunuz ki

San- hmm, bence bu günden sonra bunu yapacak pek çok vaktin olacak

Seonghwa- nasıl yani?

San, oturduğu masadan ayağa kalktı. Birkaç adım ötesinde durdu ve konuştu;

San- bu günden sonra sadece bana hizmet edeceksin.....

.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.

💟


HORNY *SANHWA*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin