14.

19 2 5
                                    


Kafam o kadar karışıktı ki yatamamıştım. Abim odama geldiğinde neden uyanık olduğumu sordu, bende uyuyamadığımı söyledim. Bana ders programını uzattığında teşekkür ettim. Çantamı cuma gününe göre hazırladıktan sonra üstümü giyindim. Banyodaki işimi hallettikten sonra çantamı da alıp aşağıya indim. Abim geldiğinde beraber okula gittik. Okuldaki çoğu yeri Jisung ve Minho sayesinde öğrenmiştim. Bana sabah geldiğimde okul bahçesinin köşesindeki çardağa gelmemi söylediler, bende öyle yaptım. Geldiğimde onları göremedim. Geçip kendime oturdum biraz. Onları gördüğümde el salladım, yanıma doğru geliyorlardı.

"Felixx biz geldikk"

"Hoşgeldiniz, siz gelene kadar zil çaldı"

"Hadi koş sınıfımıza gidelim o zaman"

"Olur"

Onları takip ettim. Jisung ile beraber sıramıza geçtik, Minho ise kendi sınıfına gitti. Hoca geldiğinde derse hemen giriş yapmıştı, defter kalem çıkarıp dikkatlice dinledim. Diğer ders sınav olacakmış. Şimdi ne yapacağım...

...

"Felix! Merhaba!"

"Merhaba? Sen kimsin?"

"Felix? Bir sorun mu var?"

"Şey, kısa süreli hafıza kaybı yaşıyor, ismin neydi?"

"Chaeryeong ben"

"Anladım, Felix bu da senin arkadaşın chaeryeong"

"Aaa, neden bahsetmediniz? Güzel kızmış ha"

"Teşekkür ederim, kafeteryaya gidelimmi diyecektim"

"Olur! Jisung sen sevgilinin yanına git, bende chaeryeong ile gezeceğim"

"Peki, sana emanet chaer"

"Tamamdır! Hadi gel lix"

Chaeryeong diye bir arkadaşım daha varmış, neden bana söylemediler? Unutkan falanlar herhalde.
Chaer ile beraber kafeteryaya gitmiştik, beni masaya oturtup birşeyler almak için sıraya girmişti. Chaer'i bekleren önüme kızıl çocuk geldi. Kaşlarımı çattığımdı bana sinirli bakıyordu.

"Neden engelledin bebeğim?"

"Bebeğim deme"

"Neden? Sevgilinim ya hani"

"Değilsin"

"Halla halla, ayrılıyor musun?"

"Hayır, zaten değildin"

"Senin aklın yerine falan mı geldi?"

"Hala birşey hatırlamıyorum, ama dün akşam seninle bir kızı gördüm, bodrum kat.."

"Ne?"

"Fazla hatırlamıyorum, neyse, git şimdi"

"Olmaz, neler gördüğünü anlatacaksın"

"Felix? Bu kim?"

"Bilmiyorum, beni rahatsız ediyor chaer"

"Gider misin? Yoksa şu gördüğün tırnaklar ile gözünü çıkarırım"

"Tamam, ama yine geleceğim lix"

"Hadi hadi, git şuradan!"

Hyunjin gittiğinde chaer önüme kahve koydu, teşekkür edip bir yudum aldım. Sıcaktı, ama tadı güzel. Chaer de karşıma oturmuştu. Kendini bana tanıttı, bende aklıma kazıdım. O beni zaten tanıyormuş bu yüzden kendimi tanıtmama gerek yoktu. Beraber bir tenefüs geçirdik, cidden iyi kızmış. Güzel, sade, komik, konuşması saran bir kız. İyiki onunla arkadaşmışım! Nasıl tanıştığımızı da anlattı. Birkaç birşey hatırlar gibi oldum. Aklımda sürekli görüntüler gidip geliyordu. Beni sınıfıma bıraktığında teşekkür ettim. O da kendi sınıfına gitmişti. Jisung sıraya oturmuş telefonuna bakıyordu. Yanına geldiğimde de hala telefonla uğraşıyordu. Ben ise takmayıp önüme döndüm. Kahretsin... Sınav var..

"Jisung"

"Hm?"

"Sınav var, çalıştın mı?"

"Evet, istersen benden kopya çek"

"Ahh, çok iyi olur. Teşekkür ederim"

"Rica"

Hoca kağıtlar ile geldiğinde ayağı kalktık. Geri oturduğumuzda hoca kağıtları dağıttı. Matematik sınavıymış. Başladığımızda Jisung kağıdını dolduruyordu. Ben ise göz ucu ile bakıp yapmaya başladım. O bütün kağıdı doldursa da ben 2-3 soru boş bırakmıştım. Kağıtlarımızı verip sınavdan çıktık. Chaer de beni kapının önünde bekliyordu. Ben Jisung ve Chaer beraber bir çardağa oturduk. Oturduğumuz anda tenefüs zili çalmıştı. Jisung telefonu ile oynarken ben ile chaer sohbet ediyorduk. Yanımıza Minho geldiğinde Jisung'u alıp gitti. Ne bu şimdi? Neden benimle konuşmuyorlar? Demekki bir kenara attılar. Neyse chaer var, onunla konuşabilirim!


...



"Felix!"

"Efendim abiii"

"Hadi gel eve gidiyoruz"

"Geldim!"

Çantamı toparlayıp hemen abimin yanına gelmiştim. Beraber hemen eve gittik. Odama gidip üstümü değiştirdim ve salona gidip koltuğa oturdum. Jisung ve Minho tenefüslerde hep beni chaer'in yanına bırakmışlardı, sadece bunu düşünüyordum. Neden benimle konuşmadıklarını merak ediyordum. Gerçi, onlarda haklı. Benim bir sevgilim olsa, bende onunla tek kalmak isterdim.

"Felix, dalmış gibisin, ne oldu?"

"Yok birşey ya"

"Anlat bakalım, canını sıkan birşey mi var?"

"Jisung ve Minho. Benimle hiç konuşmadılar. Tenefüste arkadaşım olan Chaer'in yanına bıraktılar sürekli. Neden benimle konuşmadıklarını düşünüyordum"

"Hmm, pazartesi günü beraber konuşuruz. Belki o zamana kadar hatırlarsın herşeyi"

"Olabilir, ama bu aralar nereyi görsem aklımda bir görüntü oluşuyor. Galiba.. Yaşadığım şeyler sürekli aklımda canlanıyor"

"Ne güzel! Ne gördün peki?"

"Hyunjin ve bir kızı bodrum katta gördüm, kafeteryaya gittiğimde sen beni yerden alıyordun, chaer tanışma anımızı anlatırken aklıma bir görüntü geldi... Bunlar, başka birşey görmedim"

"Ahh, evet bu senin yaşadığın olaylar fakat hyunjin ile bir kızı anlayamadım"

"Bilmiyorum, yakında hafızam yerine gelirse... Anlatırım belki"

Abim gülüp saçımı karıştırdı. Beraber mutfağa gidip birşeyler atıştırdık, ben aç olmasamda abim zorla yedirmişti aslında. Aklımda birkaç görüntü daha belirdi, ne olduğunu tam kavrayamamıştım. Fazla da kafama takmadım açıkçası. Sadece gidip uyumak istiyordum, kendimi aşırı yorgun hissediyordum. Abime söyleyip odama gittim. Hemen yatağıma attım kendimi. Yorganımın içine girip hemen gözlerimi kapattım, anıları rüyamda yaşayacağımı bilmeden uykuya daldım..

HURT | Hyunlix Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin