17.

29 2 6
                                    


-Felix'in ölümünden 1 hafta sonra... Pazar günü, Yazar'ın anlatımı ile-

Chris, ailesi ile beraber evdeydi. Kendilerinden bir parça kopup uzaklara göçmüştü.. bu durumdan çok etkilenmişlerdi ve 1 haftadır evdelerdi. 2-3 gün önce Felix'in tabutunu mezarlığa nakletmişlerdi. Hala kalplerinde bir yara vardı ailenin. Kendilerinden küçük birini kaybetmek onlara iyi gelmemişti..

"Kaset... Kaset!"

"Chan, iyi misin? Ne kaseti?"

"Anne.. Baba.. Felix bana ben öldükten sonra sana çekmecemde bir kaset bırakacağım demişti.."

"Nasıl? Neden sorhulamadın?"

"Sorguladım ama söylemedi.. Bende onayladım"

"Neyse, koş! Kasedi getir, izleyelim"

Chris hemen Felix'in odasına koştu. Hala odada kardeşinin kokusu vardı.. Bu onu duygulandırsa da çekmeceleri aramaya başladı. En sonunda bir kaset buldu, üstünde not buldu, açıp okudu hemen.

-Merhaba! Ben Lee Felix.. Eğer bu kaseti izleyecekseniz, Jisung, Minho, Chaer, Annem, Babam ve sen, beraber izleyin, lütfen..-

Chris'in gözleri dolmuştu, duygulanmıştı kaybettiği kardeşinin el yazısını görünce. Fazla oyalanmayıp annesinin yanına giderek birkaç kişiyi çağıracağını söyledi. Sıra sıra hepsini arayıp davet etti evine. Yaklaşık 1-2 saat sonra üçü de gelmişlerdi. Beraber koltuğa kuruldular, Chris ise kasedi televizyona takıp videoyu başlattı. Karşılarında Felix belirdi...

"Merhaba canım ailem! Merhaba ailemin parçası sayılan biricik arkadaşlarım... Eğer bu videoyu izliyorsanız ölmüşümdür, ilk öncelikle sizi yukardan hep izliyor olacağımı unutmayın.. Üzülürseniz rüyalarınıza girerim! Sizi çok sevdiğimi unutmayın! Şimdi.. Ben aslında ölümümün yakın olduğunu biliyordum. Bunu size anlatsam mı bilmiyorum ama... Gerçi, anlatsam bir soyun olmaz.. Hyunjin bana 3 hafta sonra birşey yapacağını söyledi. İkinci haftadayken bodrumdan iğrenç sesler duydum.. Sınıfa geldiğimde Jisung bilir, gözlerim doluydu. Hocadan izin alıp beni lavanoya götürdüğünde az da olsa rahatladım, Jisung! O gün beni lavaboya götürdüğün için teşekkür ederim! Ama.. Çıkarken Jisung, seni sınıfa gönderdim çünkü bodrumdan ses geliyordu. Sen gittiğinde bir konuşmaya şait oldum. Hyunjin ve bir kız... Hyunjin beni kendine aşık etmeye çalışıyormuş. Daha önce de bana zorbalıklar yapmıştı zaten... Abi.. Eğer izliyorsan seni çok çok öpüyorum! Çünkü sen beni kurtardın.. Her neyse, dediğim gibi... Hyunjin beni kendine aşık etmeye çalışıyormuş, ayrıca beni kaçırıp önümde... Neyse orasını duymasanız da olur. Ben bunları duydum, bu yüzden sizinle konuşmadım. Bayılma sebebim de hoşlantımın yalan çıkması.. Üzüntüden kafamda birsürü soru birikmişti. Şu an hafızam yerinde, cumartesi günündeyim. Büyük ihtimal akşam burada olmayacağım. Abi... Hayatımda gördüğüm en iyi abisin! Beni arada gıcık etsen de seni seviyorum. Sevgilini de göremedim ama olsun.. Mutluluklar! Jisung, ilk arkadaşım sen oldun, iyi ki de varsın.. Her zaman mezarlığıma gel, tamam mı? Beraber dedikodu yapacağız! Chaer... Sayende sınavlara çalışabildim.. Teşekkür ederim! Çok güzel bir kızsın, bunu unutma! Ha, bu arada, eğer sınavdan yüksek almışsam mezarlığıma gelip söyle lütfen! Dinleyeceğim. Minho... Arkadaşıma hep sahip çıktın, beni de Hyunjin'den korudun. Sana da teşekkür ederim. Sende abim gibisin... Anne... Baba... Saçma konulardan sürekli kavga edip abimle benim başımızı şişirseniz de sizi seviyorum.  Kendinize iyi bakın! Sizi çok çok öpüyorum ve çooook seviyorum! Görüşürüz! "

Herkesin gözleri dolmuştu. Felix'in annesi, abisi, Jisung ve chaer'in gözlerinden yaşlar akmıştı bile. Babasi ile Minho gözlerinde yaş biriktirmişlerdi.

"Durun... Felix bizi yukardan izliyor, üzüldüğümüzü görmesin!"

Herkes gülüp göz yaşlarını silmişti. Chris, Felix'e kızgındı bir yandan, neden ona birşey söylememişti? Neden... Belki onu kurtarabilirdi bu durumdan! Ama yapamadı, hiçbirşeyden haberi yoktu Chris'in. Felix'e neler olduğunu bile bilmiyorlardı. Arabayı çarpan kişi hapse atılmıştı.

Herkes evlerine dağılmıştı. Chris ise kendisini odasına kapatmıştı. Yatağında uzanmış tavana bakıyordu sadece. Boştu, boş hissediyordu kendisini. Boşlukta sürükleniyordu..

"Hyunjin... Kardeşimin otopsi sonuşlarında elinde kesikler olduğu görülmüş. Kardeşime neler çektirdi kim bilir... Adi herif! Şimdi kaçmıştır o... Ama... Ama onu ben bulacağım, polis olup kardeşimin hayatını mahfeden şerefsizi bulacağım..."

Aklından bir süre planlar kurmuştu, kardeşinin hayatını mahfeden kişiyi eline geçirmek için sadece kendisi çalışacaktı. Şimdiden birkaç kanıt toplasa iyi olur diye düşünüp ayağa kalktı, büyük bir iş için yola koyuldu..

HURT | Hyunlix Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin