18. |1. PERDE FİNAL|

41 2 10
                                    


-5 yıl sonraydı.. Jisung üniversite 2'ye geçmişti. Minho ise üniversiteyi bitirmiş polislik unvanını eline almıştı. Chris de öyle... O polisten öteydi, başkomiser olmuştu, kardeşi için.. Chaer okulu bırakıp annesinin güzellik salonunda çalışmaya başlamıştı. Gayet iyi bir başarı içindeydi. Chris ile Seungmin evlenmiş, beraber bir yuva kurmuşlardı. Minho ile Jisung da aynı durumdalardı. Hepsi birlik içindelerdi. Hep de öyle kalacak...

-Yazarın anlatımı ile.. -

"Başkomiserim, dosyaları getirdim, nereye bırakayım?"

"Masama bırak eunchae, geliyorum hemen"

"Peki, bu arada.. Siz bugünkü operasyona katılacak mısınız?"

"Malesef, işim var eun"

"Ama ami-"

"Katılmayacağım"

Eunchae sinirleri bozulmıştu, lafının bölünmesinden hoşnut olmazdı. Sinirle dosyaları masaya bırakıp çıkmıştı odadan. Bangchan ise kardeşinin hayat katili için bütün delilleri toplamayı başarmıştı. Bu deliller ile Hyunjin denen şerefsizi hapise attırabilirdi. Güçlü bir savunması vardı. Bütün deliller bir dosyadaydı. Hala unutmamıştı, Hyunjin aklına kazılıydı.

Kardeşini her hafta ziyarete gidiyordu. Ona yaşadıklarını anlatıyordu, onu özlediğini dile getiriyordu, o şerefsizi elime geçireceğim diyordu hep. Kardeşinin mezarına sürekli çiçek getiriyordu. En sevdiğinden.. Kardelen çiçeği...

"Başkomiserim! Dalgınsınız? Bir sorun mu var"

"Ha, iyiyim Minhocum"

"Emin misin, bak kahve getireyim istersen"

"Yok yok, geç otur. Birşey mi diyecektin bana, niye geldin?"

"Operasyona neden katılmıyorsun? Eun'dan duydum da"

"Daha önemli işlerim var"

"Nedir o önemli işlerin?"

"Hyunjin, nerede yaşadığını buldum"

"Nasıl? Cidden mi"

"Evet, bugün uçak bileti alacağım. Danimarka'ya gideceğim ve o pisliği yakalayacağım"

"Bak, bugünkü operasyonda senin de olman lazım. Amir söyledi, daha sonra beraber bilet alırız. Bende seninle geleceğim"

"Kocan var senin, onu bırakacak mısın?"

"Ahh, o da var. Bilmiyorum, ama Felix için olduğunu duyarsa izin verir, bir süre ayrı kalacağız ama olsun, değer en azından"

"Tamam o zaman, kaçta başlıyor şu operasyon?"

"Bi yarım saate ekip hazır"

"Tamamdır"

Minho odadan çıkıp ekibin olduğu yere gitmişti. Chris ise topladığı delillerin olduğu dosyayı bir kenara koyup ayaklanmıştı. Duyduğuna göre bu operasyon fidyeciler üzerineydi. 4 kayıp ihbari almışlardı ve bu çetenin kaçırmış olabileceğini düşünmüşlerdi. Yerlerini de tespit etmişlerdi tabikii. Momo bu konuda ustaydı. Yer bulmadan ondan iyisini bulamazsınız!

Chris, ekipte kimler olduğunu öğrenmek için yanlarına gitti. Gördüğü kadarıyla Rose, Taehyun, Jungkook, Yeonjun, Kai ve Lisa vardı. Kız olarak Rose ve Lisa'yı seçmişlerdi, çünkü Rose erkekleri sevmezdi ve bu çete de erkeklerden oluşuyordu. Rose bazen başkomiserini bile tersleyebiliyordu. İş arkadaşları için de geçerli... Sanki onlar virüsmüş gibi onlardan uzak duruyordu. Lisa ise sinirli bir tipe sahipti, sinirliydide, ekibe o terbiye verirdi. Ekibin önemli isimlerinden biriydi. Erkekleri tanıtmama gerek yok, onlar da sağlam bir vücut yapısına sahip oldukları için ekibe dahiliyetleri olmuştu.

Ekip tam hazır olduğunda arabaya bindiler. Chris arabayı sürüyordu. Birkaç araba daha arkalarından gelerek tespit ettikleri araziye gittiler. Chris dışarı sessizce çıkıp el işareti ile bekleyin işareti yaptı. İçeri bakınıp geri geldi.

"Rose, iş sende, dikkatli olman lazım"

"Tamamdır başkomiserim"

A planı üzerine Rose dışarı çıktı. Rose günlük elbiselerleydi, çünkü adamları etkilemesi, daha sonra bacaklarından teker teker vurup içerideki tutsakları kurtarması gerekliydi. İçeriye girip seslenmeye başladı. Bir adam silah tutarak geldiğinde iki elini kaldırarak sırttı Rose.

"Sen kimsin?"

"Ben mi tatlım, uhmm, bir düşüneyim.. Erkolardan nefret eden biri"

Bir anda belinden çıkardığı silah ile adamın ayağına silahı sıktı. Silah sessiz çalıştığı için içeri ses gitmemiş olması gerekiyordu. Adamın eli silahından bacağına giderken silah yere düşmüştü. Rose silahı alıp imha etti hemen. Yavaş yavaş içeri ilerleyip etrafa bakındı. Gördüğü 3-4 adamla zafer gülüşü attı.

"Merhaba beyler"

"Nasıl girdin sen! Kimsin!?"

"Ananım orospu çocuğu"

Orada bulunan çetenin ayaklarına sıkıp devam etti yoluna. Onların yerde kıvranmasına bakıp gözlerini devirdi. Telsiz ile ekibi çağırıp etrafı aramaya başladılar. 4 tane kişiyi arıyorlardı. 2 üniversiteli, 2 çocuk. Chris bir oda bulduğunda telsizden ekibe seslendi. Herkes'in toplanıp olduğu konuma gelmelerini söyledi. Herkes toplandığında kapıyı açmaya çalıştılar, malesef başarılı olmadı.

"Lanet olası kapı, hey! İçerdekiler beni duyuyor musunuz!"

İçeriden ses gelmeyince tırstılar. Belki de bu odada değillerdi. Ya da onlara zarar gelmiş olabilirdi, veya ağızları kapalı olabilirdi. Hemen bir yol bulmaları gerekiyordu. En son Chris elinde bir çekiç ile kilidin olduğu yere vurdu, kapı bir anda açılınca içeri girdiler. Chris ve Minho dışarıda bekliyordu. Ekibi 2 çocuğu açıp çıkarmıştı. Minho ve Chris gelen son kişiye bakıp şok olmuşcasına ağızları açık kalmıştı bir anda.. O..

"Abi.."

"Felix?"

-SON-

Merhaba arkadaşlar, ben yazar Berfin. Eğer fic'im tutarsa 2. Perde gelecek. Umarım beğenmişsinizdir, sizleri seviyorum!

HURT | Hyunlix Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin