Bu bölümün tek şarkısı, Gamzedeyim deva bulmam...
İlahi bakış açısı
Havaya öyle bir kasvet ev sahipliği yapıyordu ki, hiç kimse gülümseyemiyordu bile. Tane tane yağmur cemreleri düşmeye başlıyordu yeryüzüne.
Ersin Korkmaz gergindi.
Ersin Korkmaz hiç bir zaman rahat olamamıştı zaten. Her zaman gergindi çünkü her şey kontrolün altında olmalıydı. Her şeyi bilmeliydi. İşler kontrolünden çıktığında gözü hiç bir şey görmüyordu. Gerginliği had safhaya çıkıyordu.
Yakın koruması olan Uğur onu aramıştı. Velera'nın evden çıktığını ve nereye gittiğini bilmediğini ama onu takip ettiğini söylemişti. Ersin Korkmaz evden yeni çıkmıştı, biraz hız yaparsa Velera'ya ulaşabilirdi.
Boş boşuna stres yaptığını düşünmek istemiyordu ama Velera telefonuna cevap vermiyordu. Bu delirmesi için yeterli bir sebebti.
Belki normal bir şekilde evden çıkmıştı, belki ufak tefek bir işi çıkmıştı, abartmak istemiyordu ama içi içini yiyordu.
Ersin Korkmaz'ın otuz yıllık yaşamından en büyük çıkardığı ders, hislerine güvenmesiydi. Hisleri onun için bir yörüngeydi, o hisleriyle yaşamıştı bunca zamana kadar.
Ve hisleri hiç iyi hissettirmiyordu.
O yüzden hiç bir şeyi riske atamazdı. Velera'nın yanına gitmeliydi. Şirkette önemli bir işi vardı ama sikinde bile değildi. İlk önce Velera'dan haberi olması gerekiyordu. Onun iyi olmasını bilmesi, görmesi gerekiyordu.
Belki de onu normal, iyi bir şekilde görüp, kendine kızacaktı ama değerdi.
Velera için her şey değerdi.
Onunla ilgili zihnini kurcalayan onca şey vardı zaten. Geçen günlerde öğrendiği şey, kalbinin sıkışmasına neden oluyordu. Onun dokunamaya, öpmeye kıyamadığı tene dokunmuşlardı. Ellerini kana buladığını düşünüyordu, kendini heba etmişti on yıl boyunca. Şimdi ise ölmedi diyordu. Ölmemiş Ersin diyen sesi hâlâ kulaklarındaydı. Ölmemiş Velera, ellerini kana bulamamışsın sevgilim diye düşündü içinden.
Eliyle gömleğinin yakalarını çekiştirmeye başladı. Gözleri konuma takıldığında gelmiş olduğunu fark etti. Derin bir nefes verdi, etrafına baktığında Velera'nın böyle ormanlık bir alanda ne yaptığını sorguladı. Kötü hisler içinde daha da filizlendi.
Arabadan hızla indi. Sesler geliyordu. Velera'nın sesi geliyordu. İçine taş oturdu Ersin'in. Bağırıyordu, sus diyordu. Kime sus diyordu?
Adımları hızla ilerlediğinde tam önünde Velera'yı ve onun karşısında duran Pars Nilvan'ı gördü. Ağzının açık kalmasına sebep olan şey ise, sevgilisinin Pars Nilvan'ın kalbinin tam ortasına silah doğrultmasıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VELERA
General Fiction+18, yetişkin içerik! ❝Cehennemim derken cehennemin en alt katında olduğumu bilmiyordum.❞ Velera Hazanın kötü giden hayatında karşısına bir şans çıkar. Dünya'ya adını duyurmuş bir şirkette asistan olarak işe başlama şansı. Peki ya patronu geçmişinde...