5. ❝Yanan Geçmiş❞

104 19 38
                                    


°

STEELHEART, She's gone

Isabel Larosa, Favourite

Yeryüzüyken konuşuruz, Ölsem yeridir

Woest, however

Vedat Özkaya, Göğsümde sakladım

°

Yorumlamayı unutmayınız, keyifli okumalar!

Yorumlamayı unutmayınız, keyifli okumalar!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hızlıca eve gitmişti. O kadar yorgundu ki...bu yorgunluk fiziksel değildi. Aklı bulanıktı. Yorulmuştu. Düşünmekten... kaçmaktan.

Ersin kadere inanmazdı değil mi?

Bu yaşadığı şey neydi o zaman? Yıllar önce gördüğü o kız, şimdi kalbindeydi. Çıkmıyordu aklından. Az kalsın öpecekti onu. Dudakları onun dudakları için yanıp tutuşuyordu adeta. Hastalıklı bir histi bu. Hep yanında onu istiyor, aklından hem çıkmasını istiyor, hemde hep zihninde yaşasın istiyordu. Kalbinden hiç çıkmasın, hep orada kalsın istiyordu. Hemde hemen çekip gitsin, aklından, kalbinden çıksın istiyordu. Elini tutmak istiyordu, hiç bırakmak istemiyordu. Onu her şeyden korumak istiyordu.

Karanlıktan tırstığını fark etmişti. Arabada karanlıkta giderken kendini hiç olmadığı kadar kasıyordu. Neredeyse ağlayacak gibi oluyordu. Bunun nedeni neydi? Ne yaşamıştı da böyle bir hâle gelmişti? Ona ne yaşatmışlardı?

Ona her kim ne yaşattıysa, herkese bin mislini yaşatmak istiyordu. Ona kim acı verdiyse veriyorsa, herkese bin misli acısını vermek istiyordu. Ona kim dokunduysa, ona dokunan elleri kırmak istiyordu.

O elinde duran fotoğraftaki kıza, hiç bir zaman böyle duygular beslememişti. Hastalıklı değildi. Gözü hemen komidinin üzerindeki mektuba kaydı. Okumak istiyordu ve hiçte olmadığı kadar kaçmak istiyordu. Kaçıyorduda. Hissediyordu. O mektupta hiç olmadığı kadar gerçekler vardı.

Ersin sevdiği kadını kaybetmişti. Yedi sene önce, babasının düşman olduğu bir şirket vardı. İki şirkette birbirine büyük bir kin besliyordu. Sevdiği kadın ise, Doğa'sı... düşman şirketin kızıydı. Birbirlerine aşıktılar, birbirleri olmadan yaşayamayacaklarını hissediyorlardı.

Doğa'yı Ersin'in babası öldürmüştü. Bir intikam, kin uğruna. Onun sevdiği kadın bir kin uğruna ölmüştü.

Onun öldüğü günü kabullenememişti. Aklını kaybetmiş gibi hissetmişti. Eve gidip babasına nasıl yumruklar savurduğunu, babasını nasıl acillik yaptığını hatırlamamıştı bile. Yüreğine ateş oturmuştu. Yanıyordu göğsü. Acı hiç bu kadar fazla olmamıştı.

VELERA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin