+18, yetişkin içerik!
❝Cehennemim derken cehennemin en alt katında olduğumu bilmiyordum.❞
Velera Hazanın kötü giden hayatında karşısına bir şans çıkar. Dünya'ya adını duyurmuş bir şirkette asistan olarak işe başlama şansı.
Peki ya patronu geçmişinde...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bazı anlar olurdu. Gerçekliği sorgulardın. Elini havaya kaldırıp sanki gerçek değilmişsin gibi bakardın.
O anın içindeydim belkide.
Gözler yalan söylemez...
Nefesi hâlâ saçlarımın dibindeydi. Onun nefesi bana değiyordu ama ben nefes almayı unutmuştum.
Sadece öylece durduk. Ne benim dilim kelimelere vardı, ne de onun. Dakikalar sonra müzik bitmiş, herkes el ele yerine geçiyordu. O da benim elimi sanki onun gerçekten de sevgilisiymişim gibi sıkıca tuttu ve yerimize geçtik. Adil Bey ve karısı Reyyan Hanım gülümseyerek bize bakıyordu.
Gururlu bir şekilde bakıyorlardı. Sanki Ersin Bey onların oğlu ve sevgili yapmış gibi sevinçle bize bakıyordu. Saçmalık.
Ersin Bey'e bakıyordum ama onun bakışları bana değmiyordu. Neden bakmıyordu bana? Neden kaçıyor gibi hissetmiştim bir an?
Düşüncelerimi Adil Bey'in sesi böldü. "Çok güzeldiniz gerçekten. Birbiriniz için yaratılmış gibi." Gülmek istedim ama Ersin Bey benim yerime histerik bir şekilde gülmüştü.
Dalga geçer gibi gülmüştü. Onunla birbirimiz için yaratılma ihtimalimize bile alayla güldü.
Hayır, iyiydim.
Önümde ki kırmızı şaraptan koca bir yudum aldım. Hararetimi almaya yetmişti. Az önce yaşananlar belliki sadece bende geri tepki vermişti.
Birden elimin tutulduğunu ve masaya konulduğunu gördüm. Elinin sıcaklığı benim soğukluğuma bulaştı. Ellerim kansızlıktan her zaman buz gibi olurdu. Onun elleri ise, benimkilerin aksine cehennemin ateşini çalmış gibiydi.
Ersin Bey dudaklarını elime doğru eğdi ve naif bir öpücük bıraktı.
Kalbim artık atmayı bırakmıştı.
Sonrasında onun dudaklarından "Bin kere dünyaya gelsem, bin kere de ona aşık olurum." diye bir cümle dışarı fırladı.
Bakışları bana değdiğinde çok yoğun bakıyordu. Şaşkınlık doluydu bakışlarım. Bizi ele vermemek için ona gülümsedim. Gözleri dudaklarıma düşmüştü bu sırada.
