1. Bölüm ☽ Yolun Sonu Güzel Olacak ☽

209 12 5
                                    


Yıldıza basmayı unutmayın!

Yıldızımız hep parlasın!

yorumlarda buluşmak dileğiyle..

Başlama tarihini  buraya atabilirsin :)

Dayanamam sandığım, nasıl yapacağımı bilmediğim her şeyin üstesinden tek tek geliyorum. ' Yolun sonu güzel olacak.'  İnanıyorum...

Uçaktan ineli yarım saat oldu. Valizimi aldım ve babamın benim için gönderdiği şoför yanıma geldi, elimden valizimi almasıyla ben de arabaya bindim.

'" Aylin Hanım, eve mi yoksa babanızın yanına şirkete mi gidelim?" Yeşil gözlü sarışın adamın sormuş olduğu soruyu bir müddet düşünüp kararımı evimden yana kullandım.

" Önce Benim eve gidelim Ferit, valizimi bırakıp şirkete geçelim. Sen bugün benimlesin sanırım."

" Evet Aylin Hanım, arabanız sanayiden yarın çıkacakmış. Bugün ben sizi götüreceğim istediğiniz yere." Kafamı olumlu anlamda sallayıp önüme döndüm.

Ferit arabayı çalıştırdı, radyodan rastgele bir müzik açıp İstanbul'un manzarasını izlemeye başladım.

Yaklaşık kırk dakika sonra müstakil bahçeli evlerin yan yana olduğu bir alana geldik. Giriş kapıdan biraz ilerleyip krem rengi tonlarından tek katlı küçük bir müstakil evin önünde durduk.

Küçük bir bahçesi vardı. Tek katlıydı. Önünde iki hasır sandalye ve masası vardı. Yan evin bahçesinde çocuklar top oynuyordu.

Babamın benim için ayarladığı ev gerçekten güzel ve tam istediğim gibiydi. Almanya'da altı yıldır güvenlikli bir sitede oturmaktan sıkılmıştım.

Ferit'in bagaj kapağını örtmesiyle daldığım düşüncelerden kurtuldum ve arabadan indim. Kapıda orta yaşlı, kayan yazmasını düzelterek yanımıza gelen Yadigar hanımdan başkası değildi.

" Hoş geldin Aylin kızım, gel senin en sevdiğin tatlılardan yaptım."

Yadigar hanım, annemin ölümünden sonra bana çok destek olmuştu. Almanya'ya gittiğimde bile en çok o üzülmüştü. Okul için gittiğimden dolayı gitme bile diyememişti.

Annemin en yakın arkadaşıydı. Yadigar abla evlenip boşanmış ve bir oğlu vardı. Yıllardır görüşmüyor ve nerede olduğunu bilmiyordu. Evlat acısının ne demek olduğunu yaşarken öğrenenlerdendi..

" Yadigar abla niye zahmet ettin? Ayakta kalma gel hadi içeriye geçelim."

" Ne zahmeti güzel kızım özlemişim seni. "

Bahçede birbirimize sarılmıştık. Ferit valizi çoktan eve koyup gelmişti.

" Aylin Hanım ben kapıdayım bir isteğiniz olursa seslenin gelirim. " Dediğinde kafamı olumlu anlamda salladım.

" Ferit oğlum ben sana soğuk limonata getireyim, dün yaptım. Sen otur bahçede getiriyorum hemen."

Yadigar abla ile eve girdim. O koşa koşa mutfağa gitmişti. Evi incelemeye başladığımda ilk dikkatimi çeken, Konya'da bulunan tüm eşyalarım buraya gelmiş ve yerleştirilmişti.

Ailecek fotoğraflarımız salona yerleşmişti. Salon çok büyük değildi. Giriş kapının sağ tarafında mutfak ile yan yanaydı. Sol tarafta ki koridorun sonunda ise iki oda karşılıklıydı.

Koridorda ilerleyip kapısı açık olan odaya göz gezdirdim. Mor kareli bir yatak örtüsü ilk dikkatimi çekmişti. Yadigar abla en çok moru severdi. Onun odası olduğu her halinden belli oluyordu.

Baron ( +18 )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin