Diğer Yarım

0.9

Oy vermeyi ve yorum yapmayı lütfen unutmayın.

Keyifli okumalar!

*******

Takılı plak gibi öten horozun sesiyle uyandım. Güzel alarmımı özlemiştim.

Buraya geleli iki gün olmuştu. Telefonum neredeydi hiçbir fikrim yoktu. Ilgazla hiç konuşmamıştık. Tüm günüm yatakta yatarak ağlamakla geçiyordu. Yatağımdan çıkıp salona gittim. Bakışlarım duvarda asılı saate takıldı, saat ona geliyordu.

Anneannem ve dedem oturuyorlardı, annemde muhtemelen uyuyordu.

"Günaydın kuzum." Diyen anneannemle gülümsedim.

"Günaydın." Dedim ve ekledim, "Bizim kıyafet çantaları nerede?"

"Annenin odasında." Demesiyle başımı salladım ve sessiz bir şekilde annemin odasına girdim. Annem yatağında uyuyordu. Babamın fotoğrafları baş ucundaydı.

Çok sessiz olmaya çalışarak kıyafet çantalarını tek tek aradım. Telefonum büyük çantanın içinden çıkmıştı.

Telefonu cebime koyup hızlı bir şekilde kendi odama geçtim. Yatağımın üzerinde bağdaş kurmuş bir şekilde oturdum ve telefonumu açtım.

Telefonu açar açmaz ekrana düşen bildirimlerle gülümsedim. Bildirimlerin çoğu Ilgazdandı, ama bahadır, kiraz ve gazeldende vardı.

Daha fazla vakit kaybetmeden Ilgazı aradım.

İkinci çalışta açtı, "Ilgın?" Demesiyle gülümsemem büyüdü, sesini özlemiştim.

"Ilgaz."

"Neredesin sen?" Dedi kızar bir tonda.

"Anneannemde?" Dedim dalga geçercesine.

"Yemin ederim çok özledim seni." Dedi içi gidercesine.

"Sanırım bende özlemiş olabilirim." Dedim yüzümden silinmeyen gülümsemeyle.

Kızgın bir sesle, "Neden açılmıyor telefonlarım? Kaç kere aradım." Dedi.

"Telefonu elime almadım ki hiç." Dedim ve neşeli bir sesle ekledim, "Ee ne yapıyorsun?"

"Eczanedeyim, sen?"

"Yeni uyandım." Dedim.

İsteksiz bir sesle, "Benim şimdi kapatmam gerekiyor, müşteriler geldi. Akşam tekrar ararım, olur mu?" Demesiyle, "Olur, görüşürüz." Dedim.

"Görüşelim." Dedi ve telefonu kapattı.

Yeni uyanmamış gibi başımı tekrar yastığa koyup gözlerimi yumdum. Çünkü burada yapabileceğim hiç birşey yoktu. Ve ben Ilgazı çok özlemiştim.