3

160 17 18
                                    

Bölümü beğenmeyip silmiştim. Bazı noktalar içime sinmediği için kararsızlık yaşadım. Gözüme batan, eksik ve saçma olduğunu düşündüğüm çok şey vardı bölümde. Bu yüzden pek içime sinmemişti. Kararsızlığım bir son bulunca tekrar atma kararı aldım. Aranızda silmeden önce okuyanlar varsa geçebilir ❤

...

Adamın yüzüne vuran nefesiyle  düşüp bayılacağını hissetti Eftelya. Titriyordu. Hissettiği ten yüzüne vuran her nefesle tüm uzuvlarının tek tek uyuştuğunu hissediyordu. Bir yere tutunma ihtiyacıyla heyecandan titreyen ellerini adamın çıplak, geniş omuzlarına yaslayıp destek aldı.

"Hayal mi görüyorum, yoksa gerçekten geldin mı Rum kızı?... "

Genç adamın ortama düşen fısıltılı sesi bile kulaklarına buğulu gelirken derin bir nefes aldı Eftelya. Lakin gözleri tekrar adamın göğsüne yakın olan yaraya takıldığında aldığı son nefes zehir olmuştu ciğerlerine. Oluşan yakınlıktan karıncalanan parmakları adamın kalbini tezat geçen yaraya değdi usulca. Yine bir sızı daha hissetti kalbinin derinliklerinde. Dışarıda ardı ardına çakan şimşekler,bardaktan boşalırcasına yağan yağmur,bu dünya da dile gelmiş aclarıydı sanki... Sevdiğine şifa olmak istercesine yasladı avucunu sevdiğinin yüreğine. Bir gümbürtü hissetti avuçlarının altında. Göğüs kafesine sığmıyordu, adamın deli gibi atan kalbi. Sevdiği yüreğini kendi elleriyle avuçlarına bırakmıştı sanki,o denli hissediyordu adamın gümbürtülü kalp atışlarını. Tıpkı kendi kalbine eşlik edermiş gibiydi sevdiğinin deli gibi atan yüreği

Yüzünü talan eden bakışlar arasında titrek bir nefes alıp daha sıkı yasladı avuçlarını adamın çıplak göğüsüne.

"Rüya değil, gerçekten geldim... Sana geldim üsteğmen"

Varla yok arasında duyduğu cümlelerle bir gülümseme belirdi adamın yüzünde. Ne yaptığının ne gördüğünün gerçeklik algısını yitirmişti adeta. Bir hayaldi kollarının arasında ki sevdiği.

Derim bir nefes çekip, burnuna ilişen gül kokusunu doya doya çekti ciğerlerine. Bir rüya böyle güzel olabilir miydi? Bir gül kokusu bu denli gerçek gelir miydi burnuna.

Kızın beline sardığı kollarını biraz daha sıklaştırıp iyice yasladı vücuduna. Hayalde olsa kaçıp gitmesine izin veremezdi. Bir kolunu kızın ince beline pranga misali sarmışken boşta kalan elini kızın yüzüne düşmüş gece karası saçlarına götürdü. Okşadı parmaklarının arasındaki ipek saçları.

"Sen hep bana gel Rum kızı. Hayalde olsa, hep gel"

"Hayal değilim...." diyebildi Eftelya. "gerçeğim ben, Ali. "

Kucağına düşen tabirle gülümsedi Alâeddin. Eftelya'nın Ali'siydi o. Bir tek onun Ali'si...

"Ali" diye mırıldandı gülümseyen sesiyle "Eftelya'nın Alis'i..." dedi genç adam kendi kendine mırıldanarak

Dolan gözlerini kırpıştırdı Eftelya. Duydukları içinde ki sevda rüzgarlarını ettirmişti yüreğinde. Sevdiğinin dudaklarından dökülen her bir kelime o denli yanmasına sebep olurdu da, ateşlerin içine atıldığını hissederdi.

"Benim Ali'm... " diye fısıldadı adamın sözlerini teyit etmek istercesine. İçinde ki dürtüler her saniye iyice kendini belli ederken biraz daha sıkı tutundu elinin altında ki geniş omuzlara. Cayır cayır yanan dudakları suyuyla buluşmak için can atıyordu. Bir eli adamın yanaklarına gittiğinde eline batan, yeni yeni çıkmış sakallarını okşadı usulca.

Öpmek istedi. Tam şuan her şeyi unutup yanan dudaklarının ateşini adamın teninde dindirmek istedi. Öyle de yaptı. İçinde ki dürtülere bir türlü engel olamadı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 11 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ATEŞ ÇEMBERİ (ALGON) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin