B6 - Kandan Terler
Sizden tek ricam hikayeye oy vermenizdir. Oy verirseniz çok mutlu olurum <3
⌖ﮩ٨ـﮩﮩ٨ـــــــ⋫☠⋪ـــــــﮩ٨ـﮩﮩ٨ـ⌖
"Berke?" Dedi Kerim'in nahif ve fısıltılı sesi. "Uyan hadi." Kolumdan iyice dürtükleyince mecburen kapanınca rahatlayan gözlerimi tekrar araladım. "Ne oldu?" Diyebildim yarı buçuk bir şekilde. Söylediğime bile emin değildim, sadece ağzımı bile oynatmış olabilirdim.
"Hastaneye geldik. Sedye çağırmamı bekleme benden. Sedyelik hâlin yok ya."
"Valla çağırsan ne güzel olurdu." Koltuktaki rahat pozisyonumu bir kenara bırakıp gözlerimi ovalaraken ortamın azıcık ciddiliğinin solmasını istediysem de Kerim her durumda ciddiydi. "Dışarıda bekliyorum." Diyerek kapıyı açar açmaz da kapatıp çıktı dışarıya. Dışarıda esen rüzgarın şiddetini arabanın ön camından Kerim'in kahverengi saçlarını süzüp gitmesiyle görebiliyordum.
Kerim'i daha fazla bekletmeden zorla kendimi arabadan dışarıya attım. Alkollü olmadığımdan çok emindim ama dışarıdan gören biri belki de 5-6 bardak içtiğimi düşünürdü. O denli sarsaklayarak yürüyordum arkamdan esen rüzgara karşı.
Hastanenin aciline doğru giriş yapana kadar Kerim sessizdi. Hangi hastaneye geldiğimiz kafamda ayrı bir soru işaretiyken çok muhtemel bir şekilde üvey annemin çalıştığı hastane olduğunu kafamda doğruladım. Kerim'in suskunluğuysa görülmedik bir şey olmamakla birlikte garipti de.
Acilin kapıları bizim için iki yöne yarıldığında karşımızda sakin bir ortam vardı düşüncelerimin aksine. Daha hareketli bir ortam beklerken karşımda üvey annemin olacağından yüzde yüz emindim ki onda da yanıldım.
Karşımızda omzuna düşen dalgalı turuncu saçlarına karışan steteskobuyla duruyordu Parla, elma gibi kırmızı yanaklarıyla. Karşısında bizi görmeyi beklemeyen bir hâlde yeşil gözleri iri iri açılmıştı.
Kerim uzun süredir arkamdan gelmesine rağmen Parla'yı görünce direkt önüme geçti. Sevdiceğine kendisinin iyi olduğunu belirtmeliydi. Aşık hallerine pek rast gelmesem de gelmişken kafamı yana yatırarak yüzümdeki gülümsemeyle izlemekle yetindim. Elimin ağrısını hissetmiyordum desem yeriydi. Sadece kanıyordu hâlâ daha.
"Ne oldu?" Kerim'in yanına gidip kendi gözleriyle röntgen çekerken bir yandan beni de aşağı yukarı süzerken gözleri arabada geçici olarak bandajladığımız kanlı elimde kaldı Parla'nın. "Ben iyiyim de Berke'nin eli hiç iyi görünmüyor." Demesiyle Parla yanımda bitti. Kontrolüm dışı elimi kendine doğru çekip üzerinden kan bulaşmadan önce bembeyaz olan bezi kaldırdığında ağrı hissetmediğim yaraya bir kez daha baktım. Baş parmağıma pararlel uzanan yara iyice yer edinmişken baş parmağım dışındaki dört parmağımın eklem yerlerinin üzerinden diğer yarayla paralel olan yara diğerinden beter görünüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölüm Paradoksu (İntikam Sarkacı 1)
Mystery / Thrillerİntikam Sarkacı Serisi I. Düşmanımın dahi başına gelemesin dediğim her şey o seri katilin başına bizzat kendim getirecektim. Ölmek değil hayatta her şeye rağmen kalabilmekti içimi yiyip bitiren. Alp'in gözlerimin önünde kafatasını kıran bir levye il...