İyi Okumalar🤍
_____________
Bedenim onun kolları arasından ne kadar durdu bilmiyordum. Yüzüm boynuna saklıyken kendimden geçmiş gibiydim, eğer o şekilde birkaç dakika daha geçirseydik kesinlikle kollarında uyuyakalacaktım.
Fakat Lisa yavaşça kendini geri çektiğinde başım öne doğru düştü, gözlerim anında açılırken kafamı kaldırdım hızla.
Başım o kadar dönüyordu ki hiçbir şey göremiyordum. "Jennie?" diye seslendiğini duydum ama gözlerine bakamıyordum çünkü onları bulmak imkansızdı. Seçebildiğim tek bir şey bile yoktu.
Dönen başımla beraber gevşek bir gülümseme yüzümde belirdi ve kafamı geri attım. Az önceki ruh halim bir anda değişime uğramıştı. Lisa'da buna şaşırmış olacak ki birkaç dakika hiç ses çıkarmadı.
"Hadi kalk, seni arkadaşlarının yanına götüreyim." Söylediği şey ile başımı ona çevirdim, hala dizleri üstündeydi, beni izliyordu. "Hayır istemiyorum, beni eve götür." Kaşları çatıldı. "Eve mi götüreyim? Ama seni merak ederle..-"
"Sus ve beni eve götür."
Bıkkın bir nefes verdiğini işittim. "Emredersin."
Komik olmasa da ağzımdan bir kahkaha çıktığında bu gecenin benim için hiç iyi bitmeyeceğini hissetmiştim. Sarhoşken dünyanın en aptal insanı oluyordum. Aslında sarhoş olmaktan zevk alıyordum, ama kendimi salak haline düşürmek hoşuma gitmiyordu ve içimdeki ses şu an tam olarak o halde olduğumu söylüyordu.
"Lisa?" dedim, çocuk gibi çıkan sesimle.
"Efendim?"
Ellerimi omuzlarına yerleştirdim. Sıkıp bıraktığımda istemsizce yüzümde bir tebessüm vardı. "Biz burada duralım mı biraz?" Lisa etrafa kısa bir bakış attı. "Midem bulanıyor da, sonra gitsek olur mu?"
"Burada kimse yok ama, sen bilirsin... miden bulanıyorsa bekleyelim."
Beni yalnız bırakmaması hoşuma giderken gülümsemem daha da büyüdü.
"Kokteyl istiyorum." Yavaşça doğrulduğunda üstten üstten bana bakmaya başladı. "Zaten yeterince sarhoşsun."
Birden kafamı masaya kapattım. Etrafımdaki sesleri duyuyordum ancak algılayamıyordum. Midemde rahatsız edici bir his vardı. Uzun zamandır alkol yüzünden kusacak gibi olmamıştım.
Bu kadar hızlı etki etmesi saçmaydı. Bu kadar hızlı midemin bulanması saçmaydı. Zaten yarım bardakla bile sarhoş olan bir insandım, neyime güvenmiştim acaba?
Elimin tersini ağzıma bastırarak ayağa kalktım. Bu hareketimle zaten dönüp duran dünya biraz daha sallanmıştı.
Ayaklarım birbirine dolandı ve düşmemek için siyah koltuğa tutundum. "Dur, yavaş ol." dedi Lisa, belimi kavrarken. "İyi misin?" Ona kafamı salladım ancak bana bunu değil, herhangi bir soru sorsaydı da aynı cevabı verecektim.
"Lisa?" Bilmediğim bir kadın sesi duyduğumda bakışlarımı sesin geldiği yöne çevirdim ve merdivenlerden çıkan manken gibi kızı gördüm. "Çok beklettin. Meraklandım, bir şey mi oldu?"
Kızın bakışları bana döndüğünde kafamı kaldırdım, bu hareketimle gözlerim Lisa'nın açık kahve gözleriyle buluştu. "Şu an pek müsait değilim gördüğün gibi, sonra konuşuruz olur mu?"
Gözlerimi devirdiğim sırada zaten bulanık olan görüşüm daha da bulandı ve düşmemek için Lisa'nın göğsüne yaslandım.
"Tabii tabii, sen ilgilen arkadaşınla."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İncorrigible - [JENLİSA]
RandomKedi gözlerini yüzüme diken ve sürekli anlamlı bakışları ile bana bakan bu kadın ya benim en büyük zaferim olacaktı, ya da en büyük mağlubiyetim.