İyi Okumalar🤍
_________
Yağmur durmak bilmemişti. Islanmaktan sırılsıklam olmuştum ama umurumda değildi, kendi bedenimin farkında bile değildim. Yerde baygın halde yatan kızın yanına çöktüm, ıslanan saçlarını gözlerinin önünden geriye doğru çektim ve başımı ona doğru eğerek, "Beni duyuyor musun?" dedim, telaşla.
Hiçbir cevap vermediğinde ilk önce nabzını kontrol ettim, normal gibiydi. Sanırım yaşadığı şok yüzünden bayılmıştı. Birazda ateşi vardı.
Hiç düşünmeden bedenini kucağıma aldım. Kucağımda onunla ilerideki arabama doğru yürüdüm ve kapıyı açıp öne oturtturdum. Gözleri açılmış gibiydi ancak kafasını dik tutamıyordu.
Sürücü koltuğuna geçtim ve arabayı çalıştırmadan önce ona baktım. Birkaç kez daha onu uyandırmak için uğraşsam da hiçbir tepki vermemişti. Sıkıntılı bir nefes verip arabayı çalıştırdım ve gaza bastım.
Eve götürmekten başka çarem yok gibi görünüyordu. Arabayı boş asfaltta hızla sürürken arada bir uyanık mı diye kontrol ediyordum, fakat henüz bir hareketlilik yoktu.
Sonunda evin önünde durduğumda hafif mi mırıltı duydum, gözlerinin yavaşça aralandığını gördüğümde arabadan indim ve onun tarafına geçerek kapıyı açtım.
Beni görür görmez korkuyla bağırdı ve elini kaldırıp bana vurmaya çalıştı fakat bileğinden hafifçe tutup bunu yapmasını engelledim. Diğer elini kaldırdığını da gördüğümde, "Sakin ol!" dedim, yüksek sesimle. "Sakin ol güvendesin."
Sırılsıklam olmuş bedeni tir tir titriyor, ıslak saçları gözlerinin önüne düşüyor, kırptığı gözlerinden yaşlar boşalıyordu. "Sen kimsin?"
Bileklerini bıraktım. "Hayatını kurtaran kişiyim." Kaşları derince çatıldı, gözlerini yere sabitlediğinde az önce yaşananları daha yeni hatırlıyor gibiydi. Dolu gözlerini kaldırıp bana baktı. "Baygın olduğun için evime getirmiştim, ama istersen kendi evine götürebilirim."
Bunu dememle gözleri korkuyla büyüdü. "Hayır." dedi, hızlıca. "Beni bu halde görmemeliler."
Başımı salladım. "Bu gecelik burada kalacaksın o zaman."
Elimi ona doğru uzatıp inmesini bekledim, ayağını yere bastığı gibi "Ah!" diye acı dolu bir inlemeyle omuzlarıma tutundu, başımı eğip bacağına baktım. Pantolonun yırtıldığını ve neredeyse bacağının ayakkabısına kadar kanla kaplı olduğunu şimdi görüyordum.
"Gel tamam." deyip onu tekrardan kucağıma aldım. Kafası cansızca arkaya düşmüştü, saçları havada salınıyordu. Bedeni parmaklarım arasındaydı. Eve girdim ve odama geçtim, yatağa yatırdım yavaşça.
"Canım çok yanıyor." dedi, kendi kendine. Nefesleri hızlanmış, ince bir ter tabakası vücudunu sarmıştı. "Halledeceğim, merak etme." Dolabımdan kalın bir şeyler çıkarıp yatağın üstüne bıraktım. "Kendin giyebilir misin?" Sorumla birlikte yavaşça doğrulmaya çalıştı, ağır ağır salladı başını. "Tamam, işin bitince haber ver buradayım."
Odanın loş ışığını açıp kapıdan çıktım. Sırtımı duvara yaslayıp beklemeye başladığımda daha 3 dakika bile olmadan içeriden seslenmişti. Kapıyı açtım ve direkt olarak banyoya girdim, beyaz bir havlu alıp ona doğru fırlattım elime başını işaret ederek, "Saçlarını da kurut." dedim.
Dolabımdan ilk yardım çantasını aldım ve yatağa oturup bağdaş kurdum. Kızın gözlerinin üzerimde olduğunu hissetmemle başımı kaldırdım ve gözlerimi onunkilerle buluşturdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İncorrigible - [JENLİSA]
De TodoKedi gözlerini yüzüme diken ve sürekli anlamlı bakışları ile bana bakan bu kadın ya benim en büyük zaferim olacaktı, ya da en büyük mağlubiyetim.