satır aralarındaki yorum sayısı ne kadar fazla olursa o kadar hızlı bölüm gelecekk
İyi Okumalar🤍
___________
Yensoi lisesinde son dersin bittiğini duyuran zil sesi çaldı. Masanın üzerindeki kitaplar çantalara girdi, çantalarda omuzlara asıldı ve bir okul günü daha sona ermiş oldu. Bütün öğrenciler sınıftan ayrıldığında genç kız hâlâ tahtadaki formülleri defterine geçirmekle meşguldü.
Kitaplarını kaldırdı ve çantasını omzuna yerleştirip sınıftan çıktı. Zil henüz daha yeni çalmış olmasına rağmen her yer bir anda sessizleşmişti. Telefonunu pantolonun cebinden çıkarıp eline aldığında büyük binadan ayrıldı.
Bahçeye adım atmak için hareketlenmişti ki bir anda omzuna sarılan kol ile kaşlarını çattı ve merakla o kolun sahibine baktı.
"Selam." dedi, genç çocuk. "Eğer zamanın varsa bir şeyler yapalım mı? Caddede bildiğim çok iyi bir kafe var."
Lisa gözlerini uzunca çocuğun suratında gezdirdi. Bu yaşına kadar hiçbir erkekle birlikte olmamış, hatta hiçbirine aşk anlamında bir ilgi duymamıştı.
Genel olarak onlardan pek hoşlanmazdı.
"O kolunu başka yerlerine monte etmeden indirsen iyi olacak." dedi, gözleri omzunun üstündeki koluna kaydığında. Genç çocuğun yüz ifadesi düştüğünde hızla elini indirdi ve birkaç adım geriledi. "Ayrıca seninle hiçbir yere gelmiyorum."
Yürümeye başladı, ancak koluna sarılan eller bunu engelledi. "Hadi ama Lisa... sadece bir saat." Kısa bir sessizlik oldu. "Tamam, tamam yarım saat olsun."
Lisa başını çevirip çocuğun yüzüne baktı tekrardan, bıkkın bir nefes verip kolunu sertçe kendine çektiğinde çocuk sendeledi. Lisa tam konuşmak için dudaklarını aralayacaktı ki, başka bir ses susmasını sağladı.
"Sikli varlıklardan hoşlanmaz o." Lisa başını sesin geldiği yöne çevirdiğinde Hoyeon'u gördü. Yüzünde hafif bir gülümseme oluşurken Hoyeon onlara doğru ilerledi ve başını eğip çocuğun gözlerinin içine baktı. "Başka av bulman gerekiyor gibi duruyor."
Çocuk kaşlarını çattı, işaret parmağını kaldırıp ikisi arasında salladı. "Yoksa siz ikiniz..." Cümlenin devamını getirmeden Lisa ve Hoyeon aynı anda, "Hayır!" deyip birbirlerine baktılar.
Hoyeon Lisa'nın omzunu sıktı. "Biz dostuz. Ama bu seni neden ilgilendirsin..." Hoyeon öfkeyle nefesini verdi. ".. her neyse, siktir git hadi."
Çocuk başını sallayıp hızlı adımlarla yanlarından ayrıldığında ikisi de bahçenin içinde yürümeye başladılar. Hoyeon sigara içmek için okulun içinde asla görünmeyen ve sadece Lisa'nın bildiği banka doğru ilerledi ve ikisi birden oturdu.
Hoyeon sigarasını dudakları arasına aldığında Lisa onaylamaz bakışlarla Hoyeon'u izledi bir süre. "Gerizekalısın, biliyorsun değil mi?" dedi, kızar gibi. Sigarasını Lisa'ya uzattığında genç kız en kenara kaydı. "Çek şunu gözümün önünden."
"Amma abartıyorsun sende şu sigara mevzusunu Lisa." dedi Hoyeon, rahat tavrından ödün vermiyordu. "Sanki içtiğim an şurada ölecekmişim gibi davranmasan mı?"
Lisa sinirle güldü. "Sen bir sporcusun. Şu sikik şeyin ciğerlerine verdiği zarardan haberin olmadığı için konuşuyorsun boş boş. 30 yaşında yatağında uyurken bir anda gidersen görürüm ben seni."
Hoyeon göz devirdi. "Umurumda değil. İçsem bile maçlarda hiçbir sorun yaşamıyorum, bence sıkıntı yok." Dumanı gökyüzüne doğru üfledi, ardından başını çevirip Lisa'ya baktı. "Senin kadar bayan mükemmel olamıyorum kusura bakma."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İncorrigible - [JENLİSA]
RandomKedi gözlerini yüzüme diken ve sürekli anlamlı bakışları ile bana bakan bu kadın ya benim en büyük zaferim olacaktı, ya da en büyük mağlubiyetim.