Sabah bir şeyler atıştırıp motelden ayrılmıştık. Şimdiyse tekrar yanan evin önündeydik. Gündüz gözüyle görmek daha da bir acı gelmişti. Kapı yerinde yoktu o yüzden direkt içeri girdik. Her şey simsiyahtı bazıları yanıp kül olmuştu. Kurbanın bulunduğu yer işaretliydi. Kadın kurtarılıp hastaneye kaldırılmıştı ama orada hayatını kaybetmişti. Adamsa kül olmaya yüz tutmuş bir şekilde bulunmuştu. Ev dublexti ama üst kata çıkan merdivenler yangında yıkılmıştı.-Hakan; Tam olarak ne arıyoruz?
Ellerime eldiven geçirmiş kül olmayan bir kaç şeyi de incelemeye çalışıyordum.
-Gece; Tam olarak bilmiyorum.
Cevabıma karşın başını salladı.
-Hakan; Savcı inceleme yapmış zaten. Dosyayı inceledin mi?
Bakışlarımı yavaşça ona çevirdim ve sonra çömeldiğim yerden ayağa kalktım.
-Gece; Biliyorum inceledim. Ama kendim de bakmak istiyorum zira gözden kaçan bir şeyler bulabilirsem diye. Sizi peşimde sürüklemek istemem isterseniz-
-Kutay; Hep birlikte arayalım.
Kutayın sözümü kesmesi üzerine keskin bakışlarımı ona çevirdim.
-Hakan; Hayır Gece yanlış anlama sadece sonuçta yanan bir evde ne bulabiliriz diye neyse boşver. Arayalım hadi.
O sırada arka bahçeye açılan kapıyı gördüm. Bahçede dün de gördüğüm küçük bir kulübe vardı. Kulübeye doğru ilerledim ve yavaşça kapısını açtım. Kimse yok gibi duruyordu. O sırada tam da ihtiyacım olan merdiven gözlerime ilişti. Savcı incelemesinde tehlikeli olduğu sebebiyle üst katta arama yapılmadığı yazıyordu. Merdiveni alıp içeri doğru ilerledim.
-Kutay; Ne yapıyorsun?
Merdiven çok uzundu üst kata ulaşabilirdim. Açarak çıkmaya başlamıştım ki biri ceketimi tuttu.
-Kutay; Ne yapıyorsun delirdin mi?
-Gece; Üst kata bakıcam incelenmemiş.
-Kutay; Savcı bile incelemediğine göre sence de yeterince tehlikeli değil mi?
Elini ittirerek tekrar çıkmaya çalıştım ama tekrardan tutmuştu.
-Gece; Kutay bırakır mısın bakmam gerek!
Derin bir nefes alıp yüzünü sıvazlamıştı.
-Kutay; Tamam in ben çıkarım.
Kaşlarım daha da çatılmıştı.
-Kutay; Çok tehlikeli Gece. Senin bedenin benimkine göre daha hassas. Bir şey olursa senin hasar alma oranın daha fazla. İn hadi ben çıkayım.
Kafamı iki yana salladım.
-Gece; Sen benden daha ağırsın işte o zaman çökme oranı daha fazla olur.
Diyerek bu sefer durmamak üzere çıkmıştım. O ise arkamdan bağırmıştı.
-Gece; Bir şey olmayacak sakin ol sadece.
Üst kata adım atar atmaz zemin çatırdamıştı. Burdan geriye dönemezdim çıkmışken bakmam gerekiyordu. Temkinli adımlarla duvar tarafa doğru ilerledim ve duvardan ayrılmayarak odalara doğru yöneldim.
-Kutay; Durumu nasıl oranın çok kötüyse in hemen!
Evin krokisine önceden bakmıştım üst katta bir yatak odası, çocuk odası ve banyo vardı. İlk önce çocuk odasına ilerledim. Alt kata nazaran burası daha az zarar görmüştü. Yerde oyuncaklar vardı. Yatak örtüsü yarıya kadar açılmıştı. Muhtemelen yangından kaçarken açmıştı en son. Daha 6 yaşındaki bir çocuk için çok büyük bir travma. Çocuk odasını inceledikten sonra çıkıp yatak odasına girdim. Evet işte burası tam olarak faciaydı. Her yer darmadağınıktı. Kesinlikle o gece bu evde adam ve kadın tartışmıştı. Telefonumu çıkarıp odanın fotoğraflarını çektim. Yerdeki eşyaların bazıları kömüre dönmüş bazıları hala ne olduğu anlaşılır durumdaydı. Yere eğilip ne var ne yok incelemeye başladım. Biraz ileride buruşmuş birazı yanmış bir kağıt vardı. Yavaşça ona doğru ilerleyip elime aldım. İşte aradığım şey buydu. Heyecanla ayağa kalkıp çocukların yanına doğru ilerledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gecemin Karanlığı
General Fiction; Biliyor musun? Benimle inatlaşmana bayılıyorum. Kaşlarımı çatarak anlamaz gözlerle gözlerine baktım. O ise sakin ve farklı bakıyordu. ; Çünkü bence senin dilinde inatlaşman ona kıymet verdiğini gösteriyor. Hemen pes edip bir kenara atmıyorsun ya...