-Gece; Benim zaten gözüm tutmamıştı Kerem.Bana sinirli bakışlarını yollayarak yürümeye devam etti. Arkadaşlar kız nişanlıymış. Evet bizde bir şok atlattık. Ve şans eseri Haktan Amcanın masasının üstünde düğün davetiyesi görüp açmamla öğrendik. Söylemeye cesaret edemediğim için Kereme davetiyenin fotoğrafını gönderdim. Şimdiyse toplantı odasına gidiyorduk. Asansör beklerken pekala keyifsiz olan Keremin sırtını sıvazladım.
-Gece; Üzme kendini olacağı buymuş.
Hiç bir şey demeyerek açılan kabine girdi. Kabinde Kutay da vardı. Baş selamı vererek tekrar Kereme döndüm.
-Gece; Hem sana kız mı yok sanki? Gencecik jilet gibi adamsın. Senin yanında o kız sönük kalıyordu zaten.
Sinirle bakışlarını tekrar bana çevirdi.
-Kerem; Gece Hanım lütfen.
Pekala sinirli olduğu için uzatmadım. Kerem kabinden inerek hızlı adımlarla ilerledi.
-Kutay; Hayırdır yattı mı kız işi?
Birlikte toplantı odasına doğru ilerliyorduk.
-Gece; Hiç sorma. Birilerinin ahı tuttu galiba kız nişanlı çıktı.
Kutay bir an duraksamış sonra da sesli bir şekilde gülmüştü. Gerçekten. Fazla ironik bir olay arkadaşlar.
-Emir; Yazık oldu Kereme. Ben uyarmıştım.
Arkamdan geçen Emire sinirli bakışlarımı gönderdim. Neyse şu an onla uğraşamazdım. Odaya girerek sandalyede yerimi aldım.
-Can; Evett. Sevgili ailem. Keyifler nasıldı bu hafta?
-Hakan; Pek iyi gibi durmuyor Kerem Bey? Yüzünüzden düşen bin parça.
Üzgün bakışlarımı Kereme doğru çevirdim. Gerçekten çok mutsuzdu. Birde çocuğa ümit verdim halledicem diye. Kendimi suçlu hissediyordum.
-Emir; Sevdiği kız nişanlıymış. Canın sağ olsun aslanım.
Diyerek Keremin omzuna vurmuştu. Hakanla Can abinin bakışları bana döndü.
-Gece; Ne?! Ben nerden bilebilirim?! Kız da adam gibi deseymiş ben evlenicem o yüzden senle görüşemem diye.
Gülmemek için kendilerini zor tutuyorlardı. Can Abi Keremin üzüntüsünü fark ederek konuyu değiştirdi.
-Can; Her neyse. Yağız ve Emir yarın seminer için yola çıkıyorsunuz. Sabah evlerinizden almaya birini göndereceğim.
-Yağız; Ne semineri abi?
Yağız zaten sürekli şehir dışına gidip geliyordu. Biraz dinginlik istediği sesinden belliydi. Ve cidden Emirle Yağız mı?
-Can; Şirket olarak bizi temsil etmesi için iki avukat göndermem gerekiyordu. Takvimi en müsait olan sizsiniz. Amerika'da kalacağınız otel vs yer ayrıldı onlar karşılıyor. Başka?
-Emir; Benim yerime başkası gitsin. İşlerim var. Şirketimizde 7/24 boş gezen birisi varken benim gitmem absürt kaçmaz mı?
Başladı mesai. Gözlerimi devirerek önüme döndüm.
-Gece; Hiç seninle dalaşıcak keyfim yok Emir. Ve hayır. Yine senin yüzünden yurt dışına gitmek istemiyorum.
Başını bana doğru çevirmişti ama dönmemiştim. Muhtemelen yine Can Abinin uyguladığı bir taktikti. Onları barıştırmaya çalışıyordu ama çok zor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gecemin Karanlığı
General Fiction; Biliyor musun? Benimle inatlaşmana bayılıyorum. Kaşlarımı çatarak anlamaz gözlerle gözlerine baktım. O ise sakin ve farklı bakıyordu. ; Çünkü bence senin dilinde inatlaşman ona kıymet verdiğini gösteriyor. Hemen pes edip bir kenara atmıyorsun ya...