-Gece; Hayır en iyisi introdaki danstı.
Kahkaha atarak beni onayladı. Aslıyla sinemadan çıkıyorduk. (Ders çalışıcam diye işten ayrıldıktan sonra kızlar🙃) İşten ayrılmamın ardından bir hafta geçmişti. Bu bir haftada çok fazla dışarı çıkmayıp evde çıkmış çözmüştüm. Aslıyla sosyal medyadan takipleşmeye başlamış, konuşuyorduk. Yeni çıkan bir filme ikimizin de gitmek istediğini öğrenince birlikte gitmiştik. Onun işi nedeniyle geç saatte ki seansa gitmiştik ve şu an saat 11di. Metro durağına doğru yürüyorduk.
-Gece; Ben metroyla geçerim istersen sende bu gece bana gelebilirsin bu saatte aktarmayla uğraşma.
Benim evim bile uzak kalıyordu. Onunki benim evden daha uzaktı. Bende o yüzden böyle bir teklifte bulundum. Kabul ettiğinde Metroya binmiştik. Bir yandan da varana kadar sohbet ettik. Metrodan inip siteye kadar yürümüştük.
-Aslı; Arabasızlık zor bir şey ya.
Kafa sallayarak onayladım. Tam bir şey diyecekken yanımızdan son sürat bi araba geçti.
-Aslı,; Yuh öküz! Böyle dingillere ehliyet verilmemeli işte.
-Gece; Boşver ya uğraşma.
Sitenin içine girip benim oturduğum bloğa doğru ilerlerken az önce yanımızdan geçen arabanın bloğun önünde olduğunu gördük.
-Aslı; Arabayı park bile etmemiş dingil.
-Gece; Ya bu araba bana bir yerden tanıdık geliyor ama.
Yaklaştıkça arabanın yanında dikilen yüzler düşüncemi onayladı. Emir ve Yağız, Kutay ve Hakanın karşısında dikilmiş hararetli bir şekilde bir şeyler konuşuyorlardı.
-Gece; Bunların burada ne işi var?
Araba Yağızın arabasıydı şimdi hatırlamıştım. Biz yaklaştıkça bizi ilk gören Kutay oldu. Onun bize bakmasıyla diğerleri de döndü. Yağız ve Emir gergin gözüküyordu. Yağız hızla yanıma geldi.
-Yağız; Senin ne işin var burada? Gerçekten geri dönüyorsun ve benle vedalaşmak yerine bu iki herifle vedalaşmaya mı geliyorsun?! Ayrıca ne demek geri dönmek?!!
Hızla sıraladığı cümlelere anlamaz gözlerle bakıyordum. Ama konuşmama fırsat vermiyorlardı.
-Emir; Zoruna mı gitti gerçeklerle yüzleşmek neden geri dönüyorsun? Bu kadar kolay mı cidden pes etmek?!
-Gece; Ne anlatıyorsunuz siz ya! Bir yere döndüğüm falan yok.
Emir sinirle gülmüştü.
-Emir; Bana saydığın onca laftan sonra hiç konuşmadan gidecek miydin gerçekten?!
-Gece; Hasbinallah ya inanmıyorda. Kim dedi size geri dönüyorum diye?
-Yağız; Ne önemi var Gece? Hadi bununla vedalaşmadın, bana nasıl söylemezsin ya?! O gün seni tersledim diye mi?
-Emir; Neden *mk senden önce bana demesi gerekirdi!
-Yağız; Hadi lan ordan. Tanıştığımızdan beri her zaman onun en yakın arkadaşı benim.
Olay gittikçe ne kadar saçma bir yere varabilirse o kadar saçma bir yere varıyordu.
-Emir; Allahalla bu yüzden mi lisede hoşlandığı çocuğu ilk bana anlattı?!
-Gece; Oğlum ne zırvalıyorsunuz bir susanıza. Gece yarısı oldu saat millete rahatsızlık veriyorsunuz.
Olaya aklı başında olan birisi dahil olmuştu şükür.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gecemin Karanlığı
Fiksi Umum; Biliyor musun? Benimle inatlaşmana bayılıyorum. Kaşlarımı çatarak anlamaz gözlerle gözlerine baktım. O ise sakin ve farklı bakıyordu. ; Çünkü bence senin dilinde inatlaşman ona kıymet verdiğini gösteriyor. Hemen pes edip bir kenara atmıyorsun ya...