18. Bölüm

396 37 100
                                    

MERHABA!

YENİ BÖLÜME HOŞ GELDİNİZ!

UYARI:Burda geçen bir bişey gerçek değildir. Hepsi hayal ürünüdür!

YAZIM YANLIŞLARI OLABİLİR.

İYİ OKUMALAR DİLERİM!


Niye normal bir varlık beni bulmuyordu?

Gelip gidip en delisi buluyordu

O çocukla son karşılaşmamız sanmıştım oysa ki..

Duygularım darmadağın anlayamazsınğğ

Dur bozma atmosferi yazar

Tamam.

Kendi kendine trip atıyor birde Allah'ım Yarabbim.

Sabır çekip kafamı kaldırdım. Herkesin sohbete devam edip etmediğini kontrolü etmeye başladım.

Kafamı yanımdaki Pars'a çevirdim de beni izlediğini fark ettim.

Çaktırmamak için yalandan bir gülümseme gönderdim ona.

Bu daha da kaşlarını çatmasını sağlamıştı.

Aferin, hiç Çaktırmadın aynen.

Elimi sıkıntı ile anlıma götürdüm.
Son günlerde sakin hayatım, fazlasıyla hareketli olmuştu.

Acaba çevremdeki herkes için uzaklaştırma kararı mı alsam?

Aklıma gelen mantıklı(!) Düşünceler ile boğuşmamı bölen şey telefonun sesi olmuştu.

Herkesin bakışların bana dönmüştü.

Telefonun ekranına baktım.

Hatice teyze

Hatice teyze ile her gün konuşuyordum.

Ecem abla ile ilgili bilgi alıyordum.
En son durumunun iyi olduğunu söylemişti.

Telefonu açıp kulağıma götürdüm.

Gülümseyerek konuştum.
"Hatice teyze?"

Telefondan bir süre ses gelmedi.

Gülümsemem küçüldü. Kaşlarımı çattım.

Salondaki herkesin beni izlediğini biliyordum. Tepkilerim ile onlarda kaşlarını çatmıştı.

Pars, saçlarımdaki ellerini bile çekmişti.

"Hatice teyze, orda mısın?"

Titreyen bir nefes sesi geldi.

"Melek."

Sesi kısık geliyordu. Ağlamış olduğu belli oluyordu.

Oturdum yerde dikleştim.
Pars'ta benimle beraber dikleşmişti.

"Noluyor Hatice?" Artık yüzümde gülümsemeye dahil birşey kalmamıştı.

"Melek, yavrum. Ne olmadı ki kuzum? Ecem ablan.."

Bir hıçkırık sesi geldi.

"O dayanamadı. Vefat etti. "

Şok olmuş bir şekilde oturdum yerden kalktım. Dona kalmıştım.

Meleğin Çiftliği Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin