🍁Yoongi karşısında ki ikiliye baktı. Yan yana duran yatakların tekinde Jungkook tekinde Taehyung yatıyordu. Tam karşılarında duran koltukta ise kendisi oturuyordu.
Dün koridorda Jungkook bayıldıktan bir kaç dakika sonra dengesini kaybedip yere düşmüş olan Taehyung da bayılmıştı. Yoongi ise feromonlarını dostunun diz çöktürdüğü insanlar üzerinde yoğunlaştırmış ve hepsinin eski hallerine dönmesini sağlamıştı. Ardından ikisi için bu odayı ayarlamış ve kendisi de dün son ilaçlarını kullanıp taburcu olmuştu.
Şimdiyse onlarla aynı odada ikilinin uyanmasını bekliyordu.Taehyung ve Jungkook ruh eşiydi. İkisi de birbirini tanımıyordu ve ilk temasları da pek hoş olmamıştı. Bu yüzden Yoongi önlem amaçlı ikisinin de bileğine bir kelepçe takarak yatağa bağlamıştı. Türü gereği ise, buna karşı çıkan olmamıştı.
Jungkook yavaşça gözlerini açtığında gördüğü beyaz duvar karşısında yüzünü buruşturmuştu. Hemen ardından gördüğü Yoongi'yle de yatakta doğrulmuştu. "Hyung! Yüzün mosmor olmuş. Neden buz tutmadın? Hemen sana buz getireyim mi? Hem nerde o şerefsiz alfa? Bir yumruk da benim atma hakkım va-"
"Hayır, öyle bi hakkın yok. Önüme atlayan sendin." Sözü kesilen Jungkook sağ tarafına döndü. Gördüğü bedenle sinirlenmişti. "Yoongi hyunga vuruyordun! Ne yapacaktım? İzleyecek miydim?" Sinirden yüzü kızarır gibi olmuştu.
"Yoongi senin için neden bu kadar önemli? Hakkında ne kadar şey biliyorsun?" Yarım bir gülüş belirtmişti suratında. Sonra hızla yüzündeki sırıtışını sildi ve Yoongi'ye döndü. Bu sırada Jungkook çoktan cevap vermeye başlamıştı.
"Tabi ki benim için önemli. Neden olmasın ki? Benim hayatımı kurtardı ve biz 2 yıldır beraber-" Yüzünde hissettiği sert bakışlarla cümlesini yarıda bırakmıştı.
"Beraber misiniz?" Gözü büyüdü alfanın. Bedeninde yer edinen sinir hala ortaya çıkmak için onu zorlarken nefret dolu bakışlarla eski dostuna döndü. "Sen 2 yıldır Jimin'i bu oğlanla aldat-"Derin bir nefes verdi Yoongi. "Aklından bile geçirme Taehyung. Öyle bir şey yok." İkilinin aksine oldukça rahattı. Düşünüyordu. Günlerdir düşünüyordu ama şu an ki durumlarını hiç hayal etmemişti.
"Seni lanet olası! Bir açıklama yap o zaman. Jimin ölüyor hatta ölmüş olabilir bile. Onu kurtarmam lazım."
Yataktan kalkmaya çalışırken bileğindeki kelepçeyi görünce şaşırdı. "Kelepçe mi? Çıkar şunu hemen Jimin'e dönmem lazım.""Hayır."
İki yıldır arkadaşı üzüldüğüne üzülmesin diye tek bir gözyaşı dökmemişti. Şu an yaşanılanlar ise çok fazla geliyordu. Belki dostu çoktan ölmüştü ama o bir gündür buradaydı ve şimdi gitmesine izin verilmiyordu. Pişmanlığın her zerresini hissediyordu.
Gözlerini kapattı. Açtığında ise kızarmış gözleriyle bağırdı. "Sana şunu aç dedim!" Sözleriyle eş zamanlı olarak feromon salgılamaya başlamıştı. Yoğun bir vanilya kokusu odayı sarmaya başladığında Yoongi de feromonlarını serbest bırakmıştı. Her ne olursa olsun Jungkook zarar görmemeliydi.
Taehyung şaşırmıştı. Yoongi alfa mıydı? Neden onun üzerinde bir baskı kuramıyordu? Sinirli hali yavaş yavaş kayboldu. Yerini derin bir acı aldı. Elini narince kalbinin üzerine koydu. Feromonlarını geri çekmeye başladı. Ağlamamak için kendini tutuyordu ama yine de gözünden bir damla yaş düşmesini engelleyemedi. "Neden etkilenmiyorsun? Niye canını yakamıyorum?"
"Çünkü aslında canını yakmak istemiyorsun. Sadece pişman olduğunu görmek istiyorsun." Yanından gelen sesle tamamen aklından çıkmış olan çocuğa döndü.
"Saçmalık. Hem bunu nereden biliyorsun ki?""Eline ve ardından yanağıma bak. Ruh eşi çıktık biz, aptal. Senin hissettiklerini bende hissediyorum." Taehyung'un başı önüne düştü. Hisleri o kadar karışık durumdaydı ki tepki veremiyordu. "Ruh eşi mi?"
"Bakın şu an her şeyin karıştığının farkındayım. Şimdi izin verin size bilmediğiniz her şeyi anlatayım ve burdan beraber Jimin'in yanına geçelim olur mu?" Yoongi her zaman ki sakinliğiyle olayı kontrol altına almayı başarmıştı. İkisi de kendine gelip başka şansları olmadığını bilerek yatakta uzandılar ve meraklı gözlerle Yoongi'ye baktılar.
"Öncelikle Taehyung, baskın alfa olmana rağmen feromonlarının bana işlemiyor olmasının sebebi benim hiçbir türün kokusundan etkilenmiyor oluşum. Evet, şaşıracaksın biliyorum ama benim türüm alfa değil. Ben deltayım."