🍁Yoongi karşısında gördüğü bedene bir süre baktıktan sonra gerçekliğinden sonunda emin olmuştu. İçinde biriken minnet duygusu ile adamın bileğinden aniden tuttu ve sarıldı. Vita ise onun bu haline gülümsedi ve sarılışına karşılık verdi. Bir kaç dakika içinde ayrıldıklarında Yoongi meraklı gözlerle sordu. "Nasıl kurtuldun oradan?"
Hoseok ışık saçan gözleri ve gülüşüyle Yoongi'nin omzuna hafifçe vurdu. "İçeri geçelim de hepinize anlatayım, ne dersin?" Onaylar şekilde başını salladı delta. Kapının önünden kenara çekildi ve beraber içeri geçerek oturdular.
Hoseok tek başına bir köşeye oturdu ve içeridekileri hızla inceledi. Namjoon ve Seokjin ile zaten yıllardır arkadaştı. Yoongi ile de depoda tanışmıştı fakat diğer üç beden tanıdık değildi. Deltanın yanında oturan muhtemelen bahsettiği eşiydi. Kavuşmuşlar mıydı? Sonunda diye mırıldandı içinden. Ardından başını yüzünde çiçekler olan çocuğa çevirdi. Gözlerinde galaksiye ev sahipliği yapan ışıltılar vardı. Namjoon'un yanına alıp yetiştirdiği doktor çocuk bu olmalıydı. Onun yanında oturan kahverengi gözlü çocuk ise alfa olduğunu kanıtlar biçimde keskin bakışlara sahipti.
Bir kaç saniye içinde aklından geçen bu düşünceler hızla kayboldu. Buraya ciddi şeyler konuşmak için gelmişti. Boğazını temizleyerek dikkatleri üzerine çektiğinde konuşmaya başladı. "Muhtemelen hikayeyi hepiniz biliyorsunuz ve oradan nasıl kurtulduğumu düşünüyorsunuz. Basit şekilde anlatacak olursam Yoongi için feromonlarımızı sonuna kadar kullandığımız geceden bir kaç hafta sonra yeniden az çok feromon kullanabileceğimiz hale geldik. Aynı yöntemle alfalar bu kez benim kaçmam için kokularını kullandılar, bende kaçtım." Hoseok hala orada olan alfalar için üzülüyordu. En güçlü iki feromon kullanıcısı oradan ayrıldıktan sonra diğer alfalara karşı hiç şansları kalmamıştı. Bir kaç ayda aldıkları darbeler ise hemen düzelecek türden değildi. Hoseok deltaya oranla çok daha erkenden iyileşmişti çünkü eşi yoktu. Delta ise eşinin çektiği acılar beraberinde daha yavaş iyileşmişti.
"Namjoon ve Seokjin ile senelerdir arkadaşız. Ben ansızın kaçırılıp depoya kapatıldığımda Seokjin muhtemelen sistemden beni buldu. Namjoon ise ilk zamanlarda deponun yakınlarına geldi ama gitti. Muhtemelen orada ki onlarca alfaya kafa tutamayacağını anladı. Deltaya ulaşmaya çalıştılar ama bunu yapanın deltanın babası olduğunu ve deltanın da onun elinde olduğunu öğrendiler. Bu yüzden dışarıdan umudu kestim ve diğer alfalarla birleşerek önce deltanın kaçmasına izin verdim. Bunun için pişman değilim çünkü deltanın bir eşi vardı ve aramızda en çok acı çeken oydu." Hoseok gülümseyen gözlerle Yoongi'ye baktı. Yoongi de minik bir gülümseme gönderdi. Vita başını çevirdiğinde diğerleri dikkatle dinlemeye devam etti. Olaylar yavaş yavaş çözüme kavuşuyor gibiydi. Hepsi bir an önce her şeyi öğrenip kötülere dersini vermek istiyordu.
"Yoongi kaçtığında Namjoon ile iletişim kurması çok işime geldi. Çünkü yaşadığı şeyleri Namjoon'a anlatmış olması benim planımı az çok onunda anlamasını sağlamıştı. Namjoon aynı şeyi tekrar yapacağımı biliyordu bu yüzden civardan ayrılmadı ve ben oradan çıktığımda bir kaç sokak ilerlememiştim ki birbirimize denk geldik. O günden sonra tedavi olmaya başladım ve aylar içinde düzeldim. Deltanın iyileşmesini bekledim. Şimdiyse tüm sorunlarınızın çözüldüğünü öğrenerek karşınıza çıktım." Hoseok konuşması bittiğinde anlayıp anlamadıklarını öğrenmek için hepsini inceledi. Muhtemelen akıllarında onlarca soru vardı.
Taehyung kendi aklını kurcalayan soruyu eşinin de düşündüğünü fark ettiğinde sormaktan gram çekinmeyerek konuştu."Neden Yoongi'nin senden haberi yoktu? Jungkook ve Yoongi aynı gece sokakta karşılaşıp tanıştı ve yine aynı gece Namjoon hyung ile tanıştılar. Yani sen kurtulduğunda Jungkook ve Yoongi'nin özellikle senden haberi olmadı. Neden?" Beklediği soruyu sonunda soran alfaya döndü Hoseok. Hesap sormadığı barizdi ama çok kibar bir çocuk olduğu da söylenemezdi.
"Çünkü Yoongi'nin önceliği her zaman eşiydi. Eşi de kendisi de oldukça acı çekerken farkında olmasa da Yoongi'yi ayakta tutan duygulardan biri de intikamdı. Eğer benim de kurtulduğumu öğrenseydi muhtemelen içi rahatlayacak ve hızlıca iyileşemeyecekti. Hayatında aldığı kararları hep eşini düşünerek aldı ama bu özel hayatı dışında asıl hedefi babasını öldürmekti. Ben sadece deltanın intikam dolu ruhunu körükleyerek hızlı iyileşmesine ufak da olsa yön verdim." Bu planı daha depodayken yapmıştı. Vita oldukça zekiydi ve psikoloji ile ilgilenen biri olarak kişiyi düşüncelerin ne şekilde yönettiğinin farkındaydı. Arkadaşını kurtarmak için bunu yapmak zorundaydı ve pişman da değildi. Hepsi yeniden kendi dünyalarına daldığında bu sefer Seokjin konuşmaya başladı.
"Hoseok ve Yoongi'den aldığımız depoya dair bilgiler var. Aynı şekilde benim araştırmalarım ve Namjoon'un orada beklediği süre boyunca gözlemlediği şeyler var. Bunların hepsini konuşarak bir plan yapmalı ve kalan alfaları kurtarmalıyız." Namjoon kafasını iki yana sallayarak buna katılmadığını belirtti. Bir doktor olarak karşısındaki bedenleri inceledi. Bir kargaşaya hazır değillerdi. Hoseok'un da farkında olduğunu biliyordu. Psikolojik olarak yaşadığı şeyler kolay şeyler değildi. Biraz daha zamanları vardı ve bu zamanı toparlanmak için kullanmaları gerekiyordu. Her şeyin farkında olarak söze girdi Namjoon.
"Evet bir plana ihtiyacımız var ama önceliğimiz bu değil. Hepinizin dinlenmesi ve her anlamda iyileşmesi gerekli. Yine de çok zamanımız olmadığının farkındayım. Bu yüzden hepinize iki hafta veriyorum. Herkes düzeldiğinde planı yapıp harekete geçeceğiz." Konuşması bittiğinde herkes kafasını salladı. Hepsi kabul etmişti. Zamana ve güçlenmeye ihtiyaçları vardı.
Rakiplerinin gücünden bihaber olan bu yedi arkadaş, aralarında yavaş yavaş oluşmaya başlayan dostluk bağıyla beraber evden ayrıldılar. Bundan sonra alacakları her karar hayatlarında büyük bir rol oynayacaktı. Çoktan dahil oldukları bu savaşın sonunda ne olacağını ise hiçbiri bilmiyordu.