🍁Günün ilk ışıklarıyla Jimin yatakta huzursuzca kıpırdandı. Gözlerine vuran ışığa inat uyumaya çalışıyordu. Pencereye arkasını döndüğünde yine istediği karanlığa ulaşamamıştı. Siniri bozulmuş bir şekilde yataktan kalktı ve paytak adımlarla camı kapattı. Perdeyi de çekti ve odada loş bir ortam yarattı.
Arkasını dönüp tekrar yatağa girecekken gördüğü bedenle irkildi. Eşi yatakta doğrulmuş kendisine bakıyordu. Korkudan hızla atmaya başlayan kalbinin üstüne elini koydu. Ne yapmalıydı şimdi?
Bir süre düşündü. Dün bankta otururken yanına gelmişti. Sonra canı acımaya başlamıştı ve kurda dönüşmeden önce de... Jimin dün eşine veda konuşması yapmıştı. Gerçi mesajlarda bile son zamanlar da sürekli veda konuşması yapar olmuştu. Kendini suçlamadı. Aylarını öleceğini düşünerek geçirmişti ve öldüğünde kimsenin canını yakmak istememişti.
Deltan bizi iyileştirdi.
Kurdu ona fısıldadığında inanmak istemedi. İçindeki tuhaflık hissi bu yüzden miydi? Gözlerini eşinden çekip karşısındaki aynaya baktı. Solmuş teni eskiye göre daha canlıydı. Dağılmış saçlarıyla yeni uyandığı belli oluyordu. Sürekli ağladığı için iflas eden gözlerinin de etrafı mosmordu. Kendini yokladı. İçinde dağ gibi birikmiş acıları neden kıymık kıymık batıp canını yakmıyordu? İyileşmiş miydi gerçekten?
Tekrar eşine baktığında onun kendisine bakmadığını fark etti. Dalgın bir şekilde yere bakıyordu. Ne yapacağını bilemedi. Şu an yüzleşmek istemiyordu. Hazır hissetmiyordu. Bu yüzden aklına gelen ilk fikir kaçmak oldu. Eğer odadan ona bakmadan çıkabilirse-
"İyi misin?" Düşünceleri sis bulutu misali dağıldı. Eşinin sorusuyla ona döndü. Nasıl açıklayacaktı? Ondan kaçması doğru muydu ki? Dün ne olduğunu da öğrenmek istiyordu ama sormaya gücü yoktu. Sessizce fısıldadı. "Evet."
Yüzünü buruşturdu Yoongi aniden. Jimin ise ona şaşkınlıkla baktı. Bu tepki de neyin nesiydi? Yoongi ise kendisine tuhaf bakan eşine döndüğünde yaptığının farkına vardı. Gözleri büyüdü. "Üzgünüm Jimin. Tepkim sana değildi gerçekten. Kurdum uyandığımdan beri susmak bilm-"
"Oo. Uyanmışsınız bakıyorum. O zaman hemen kahvaltıya iniyorsunuz. Öğleden sonra doktor gelecek. Hızlı olun!" Kapı aniden açılıp içeri Jungkook girdiğinde Yoongi'nin lafı yarım kalmıştı. Mutlu gözlerle ikiliye bakan Jungkook hızlıca konuşup kapıyı yeniden suratlarına kapatmıştı. Jimin ile Yoongi ise tepki veremeden kaybolan Jungkook'la öylece kapıya bakıyorlardı. Jimin elini kaldırıp işaret parmağıyla kapıyı gösterirken sordu. "O kimdi?"
"Çok uzun hikaye. Kahvaltıdan sonra konuşuruz."
🍁
Kahvaltı sessiz geçmişti. Dört kişi masaya oturup beraber yemeklerini yemişlerdi. Küçük sorular dışında aralarında hiçbir diyalog geçmemişti. Jimin eşine nasıl davranması gerektiğini bilmediğinden bunun üzerine düşünüyordu. Yoongi eşinin kendisi isteyip istemediğini sorguluyor, Taehyung ve Jungkook ise arkadaşlarının durumunun yanı sıra ruh eşiyle ne yapması gerektiklerini düşünüyordu.
Yemek bittiğinde Jimin ve Yoongi yardım etmek istemişti. Jungkook ve Taehyung ise kendilerinin halledebileceğini söyleyip reddetmişlerdi. Bunun üzerine ikili oturma odasına geçmişti. Birbirlerinden bakışlarını kaçırarak dakikaları devirdiler. Konuya nasıl girmeleri gerektiğini bilmiyorlardı.