🍁Yoongi konuşmaya başlayacakken Jungkook elini kaldırıp onu durdurdu. Az önce ki anlattığı şeyler yeterince fazlaydı. Bundan sonrasını kendi anlatabilirdi. "Ben devam edebilirim." Yoongi bir süre düşündü ve kendisi içinde daha mantıklı olduğunu kabul etti. Minik bir baş sallamasıyla da onayladı. Jungkook derin bir nefes aldı ve ruh eşinin de her şeyi bilmesini istedi. Bu yüzden sıfırdan hayatını anlatacaktı.
"Doğduğumda sokağa bırakılmışım. Çok çirkinmişim ya da güçsüzmüşüm, belki de aptalımdır. Niye olduğunu hala tam olarak bilmiyorum ama beni hiç istememişler. Beni yaşlı bir teyze bulmuş. 8-9 yaşıma kadar onunla yaşadım. Harika bir kalbi vardı ve beni çok sever, öğütler verirdi. Bir gün ansızın öldü ve kadının alfa oğlu gelip eve el koyduğunda kendimi yeniden sokakta bulmuştum." Taehyung eşi anlattıkça acısını içinde hissediyordu ve bu hissi beğenmemişti.
"Günlerim sokakta geçti. Başta zorlansam da sonradan alıştım. Sonra beni bir profesör yanına aldı. Gerekli eğitimimi almamı sağladı ve bende çok çalıştım. Şu an bulunduğumuz hastanedeki doktorlardan biriyim." Yüzünde oluşan gururlu sırıtmayla hepsi mutlu olmuştu. Ortamda o kadar çok duygu dönüyordu ki yetişemiyorlardı bazen.
"Hep bir omega olacağımın farkındaydım ve baskın bir omega olduğumda da buna hiç şaşırmadım. Yoongi ile karşılaştığımız gece... Kavga sesleri vardı çünkü iki tane alfa benim üzerime geliyorlardı. İğrenç şeyler söyleyip beni köşeye sıkıştırmaya çalışıyorlardı bende deli gibi bağırıyordum. Aniden ikisi birbiriyle kavga etmeye başladı çünkü ikisi de beni diğerine vermek istemiyordu. Saçmaydı. O sırada yanımda Yoongi hyung durdu ve elimden tuttu. Türünü anlayamamıştım ama beni yerden kaldırıp koşmaya başladığında ona eşlik ettim." Jungkook aniden gülmeye başladı. Taehyung gülüşünün güzelliği hakkında düşüncelere dalacakken eşinin devam etmesiyle konuya odaklandı.
"Biz koşarken alfalar da peşimize düştü. Beni yetiştiren profesörün evine yaklaşmıştık. Yoongi hyung aniden durdu ve alfalara döndü. Alfalar da durmasına şaşırdı ve bize bakmaya başladılar. Sonra Yoongi hyung iki alfayı delta olduğunu söyleyip tehdit etti ama alfalar ciddiye almadı." Jungkook bundan sonra güzel bir kahkaha atmıştı. Hepsi gülüyordu.
"Sonra ne oldu?" Taehyung merakla sormuştu.
"Ne olacak? Ben Yoongi hyung feromon yayacak diye bekledim ama hiçbir şey yapmadı. Bize gelen alfalardan da güzel dayak yedik. En son alfalar bizi çift sanıp acıyıp gitmişlerdi. Yoongi hyung yerden kalkamadı bile. Ona nasıl olduğunu sorduğumda beyaz ışığı görüyor musun diyerek sokak lambasını gösterdi. Hatta yerden kalkıp ölmüşüm artık yapacak bir şey yok diyip ışığa gitmeye başladı."
Hepsi beraber daha çok gülmeye başlamışlardı. Jungkook karnına giren ağrıyla karnını tutmaya başlamıştı. Yoongi utançla elini yüzüne kapatmıştı."O gece gerçekten kötüydü. Ayağa kalkıp Yoongi hyungu tuttum ve eve çekiştirmeye başladım. Bana sürekli sende mi öldün diyordu. Sonra profesör ikimizle de ilgilendi ve Yoongi için özel ilaçlar ürettik. Zamanla kurdunun acısını azalttık ve gücünü geri kazanmasını sağladık. Bu süreçte onu burada tutmam gerekiyordu çünkü ilaçlar ağır ve etkili ilaçlardı yani her türlü riske karşı gözetimim altındaydı. Hastaneye geldiği günden beri de Jimin'le konuşuyor ama artık bir araya gelmek üzereler." Yoongi derin bir nefes aldı. Yavaşça ayağa kalktı ve Taehyung'a döndü.
"Şimdi beni affettin mi?"
"Neden bana da yazmadın?"
"Türünü bildiğim için hiçbir şekilde riske atamazdım. Sana yazsaydım yanıma gelmeden duramazdın ama Jimin dururdu. Sizi düşünmek zorundaydım." Taehyung bir kaç saniye sessiz kaldı. Yoongi ise önce Jungkook'un sonra Taehyung'un bileklerinde ki kelepçeyi çözdü. Ardından odadan çıkmayı düşünmüştü ama aniden kendisini tutup sarılan bedenle şaşırdı.
"Özür dilerim. Ben hiç böyle düşünmemiştim Yoongi hyung."
Yoongi'nin yüzünde samimi bir gülüş belirdi. "Sorun yok. Hiçbiriniz bilemezdiniz Tae." İkisi birbirinden ayrıldı ve arkalarından bağıran Jungkook ile odadan çıktılar.
"Şimdi eşleri birleştirme vakti!"