❝Delibal bir bal türü, çok yersen deli olursun❞
!! ASKER KURGUSUDUR !!
•
•
•
"Ben seni tam on sekiz yıl bekledim ama sen bir kere bile beni görmeye gelmedin"diye yüksek sesle bağırdım bu kez. Yüzündeki acı çeken ifadeyi görmek en son isteyeceğim şey...
Ne çabuk onuncu bölüme geldik ya. Zaman çok hızlı geçiyor sanarım.
Bu bölüm Şirin ve Yavzu kavga edecek vuuuhu jsjskskk
Kitabı okuma listenize ekleyip arkadaşlarınızla paylaşmayı unutmayın lütfen
Neyse bölüme geçelim o vakit.
Keyifli okumalar deliballarım...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
|10.bölüm|
❝ KAVGA ❞
Her zerremin kaşındığını ve ürperdiğini hiss ediyorum. Az önceki görüntüleri istesemde kafamdan atmam mümkün değildi.
O görüntüleri her gözümün önüne geldiğinde bedenimden bir elektirik dalgası geçiyordu sanki.
Oturduğum çimlerin üstünde karşımdaki doktorlara ve hasta insanlara bakıyordum.
Yanıma oturan Işıl'la dönmedim ona,öylece önüme bakmaya devam ettim.
"Şirin"dedi hayretler içerisinde. Bakmadım yine ona. Bakışlarımı elime çevirdim. Kıpkırmızı ve şişti.
"Kızım bu halin ne senin?"diye sorduğunda dudaklarımı büküp ona baktım "Çok mu kötü?"diye sordum bağırmaktan kısılan sesimle. Malum meyve ile çok fazla kaldığım için yüzüm şiş, bağırdığım içinse sesim kısıktı.
"Kim yaptı sana bunu?"dediğinde derin bir nefes alıp sinirle "Kim olacak öküz kulaklı dana"dedim dişlerimin arasında.
Kaşlarını çatarak bana baktı "O kim be?"diye sordu. Histerik bir gülüş döküldü dudaklarımdan "Yavuz"dedim gözlerimi devirerek.
Baktı bir kaç saniye aval aval suratıma sonra ise "Ne yaptı ki?"diye sorduğunda yanan dudaklarımı yaladım. Her bir zerrem yanıyordu ve acıyordu. Enseme saç değdiği ve canımı yaktığı için ensemden topuz yapmıştım saçımı.
"Hiç,ne yapacak beni alerjim ve bir de artı olarak tikim olan meyve dolu odaya kapattı"dedim elimde tutuğum minik otla oynayarak.
"Şeftali mi?"diye sorduğunda başımı otamatik olarak yana doğru eğildi. Başımı salladım sadece. Derin bir nefes aldı. Bir süre sessiz sedasız oturduk ve önümüze baktık.
Bir az sonra aklına bir şey gelmiş olacak ki"Aha! Buldum" dediğinde ona döndüm. Yüzünde hayra alamet bulunmayan bir ifade vardı. Gülerek bana bakıyordu.
"Bu adam seni on sekiz yılda bir kere bile görmeye gelmedi dimi?" diye sorduğunda kafamı olumlu anlamda salladım. Yüzündeki sırıtış büyüdü ve "E git on sekiz yılın hesabını sorsana"dedi. Yüzümdeki afallamış ifade ile yüzüne baktığımda.
