16.BÖLÜM

49 11 8
                                    


Oy verip yorum atarsanız sevinirim!

Keyifli okumalar!

|16.bölüm|

KENETLENEN RUHLAR

İçime çektiğim nefes bile dar gelirken kalkıp çıktım odadan. Cansız hastane kolidorlarında yürürken,kendimi bir ceset gibi hiss ediyordum. Cansız ve solgun...

Nedendir bilinmez,ama onu görsem bütün yorgunluğum geçer gibi hiss ediyordum. Ama gelse bile tersleyeceğime o kadar emindim ki.

Affetsen mi artık?

İç sesimin söylediği şeyle durdum bir kaç saniye. Nasıl affetecektim? Bilmiyordum. Fakat beynim babaannemin yaptığı çorbadan farksızdı şuan. Ve bu Yavuz geldiğinden beri böyleydi.

İşimin bitmesine bir kaç saat kalmıştı. O yüzden odama girip önlüğümü çıkardım. Çantamı ve telefonumu alıp. Bordo ayakkabılarımla yeri döve döve çıkışa ilerledim. Bir taksi çevirip ev yerine buradaki en yakın meyhaneye sürmesini istedim. Adam tereddüt etti bir kaç saniye sonra ise sorgulamadı ve en yakın meyhaneye sürmeye başladı.

Meyhaneye gitmenin en büyük sebeplerinden birisi kafamı dağıtmak ve sarhoş olmaktı. Ya da olanları unutmak,bir kaç saniye kendi dünyamdan uzaklaşmaktı.

Araba meyhanenin önünde durduğunda ücreti ödeyip indim arabadan. Çantamı düzeltip içeriye geçtim. Beni görenler bir kaç saniye şaşkınlıka bana baktılar sonra ise önlerine dönüp içmeye ve sohbet etmeye devam ettiler. İçerisi ağır içki kokuyordu. Nefes almak zordu. Ama bir kaç saniye sonra alışırdım.

Boş bir masaya geçip elimle garson olduğunu düşündüğüm çocuğu çağırdım.

Yazar notu: Bu böyle mi bilmiyorum sadece tahmin ettiğim kadarıyla yazacağım.

"Bana rakı getir"dedim ve elimdeki çantayı çıkarıp masanın üstüne koydum. Çocuk rakı,su,limon ve tuzu masaya bıraktığında teşekkür ettim ona. Rakıyı alıp bardağa boşalttım ve üzerine su ekledim. Hepsini kafama dikip limonu emdim sakince. Çok sert bir şeydi,tahmin ettiğimden de sertti. Bünyem alışmadığı için kesin iki bardaktan sonra sarhoş olurdum. Tuz'un ne işe yaradığını anlamadım.

İkinci bardağa geçtiğimde artık yavaş yavaş çakır keyif olduğumu hiss ediyordum.

🍯

"Meyhaneci sarhoşum bu gece
Aşığım aşık çal bu gece
Tak etti canıma yanlız her gece
İçiyoruz yine bu gecee"diyerek meyhaneye zorla açtırdığı şarkıyı bağırarak eşlik etmeye başladı Şirin. Etrafındaki yaşlı amcalarda ona eşlik ediyorlardı.

Rakıyı kafasına dikip yerinde dans etmeye başladı. Kafası iyi değildi. Çok fazla sarhoş olmuştu ve önünü bile göremeyecek radeye gelmişti.

"Şirin?"diyerek içeriye giren Yavuz ile mehyanenin bakışları içeri giren adama döndü. Şirin ise ellerini kaldırıp dans etmekle meşguldü. Yavuz hemen onun masasının yanına geldi "Ne yapıyorsun burada?"diye makul bir soru sordu Yavuz.

Şirin gülerek ona çatık kaşlarla bakan adama döndü "Aa Yavuz nasılsın?"dedi ve sonra ise ondan üctane olduğunu görüp "Ya da nasılsınız mı demeliyim?"cümleler ağzıdan yarım yamalak çıkıyordu.

"Hadi kalk gidelim" kolundan tutup kaldıracakken Şirin kolunu çekti "Ya dur burası çok eğlenceli"dedi ve yaşlı amcaya bakarak kadehi kaldırdı ve kafasına dikti. Hızla limonu alıp emdi ve yüzünü buruşturdu.

"Delibal,hadi gidelim" dedi sabırla. Ama Şirin onu zerre takmayarak ellerini kaldırıp yerinde salınmaya devam etti. Kolundan tutup aniden kaldırdı Yavuz. Şirin neye uğradığını şaşırmış bir şekilde etrafında baktı.

"Ama oynamak istiyorum, lütfen"dedi çocuk gibi dudak büktü. Yavuz bir kaç saniye dudaklarına bakıp kafasını iki yana salladı.

"Olmaz delibal sonra gelirsin yine"dedi ve masanın üstündeki çantayı aldı ve Şirin'in beline destek vererek. İlerlemeye çalıştı ama her adım attığında yere düşecek gibi olan kadınla bıkkın bir nefes verdi. Bacaklarının altından tutup kucağına aldı genç kadını.

Şirin ise hiç itiraz etmeden onu kucaklayan adama daha çok sokulup "Burası ne rahatmış ya"diye mırıldandı ve sıcak göğüse daha çok sokuldu. Yavuz ise ona kedi gibi sokulan kadına bakıp güldü.

Meyhaneden çıkıp arabasına doğru ilerledi ve genç kadını ön koltuğa koydu. Yavuz ise hızla arabaya binip arabayı çalıştırdı ve camları açtı. Cam açıkladığı gibi kızın yüzüne vuran rüzgar ile uçuşan saçlarına baktı.

"Seni affetmeyeceğim"diye mırıldandı belli belirsiz. Yavuz kısa bir an Şirin'e baktı ve "Ben kendimi affedemiyorum delibal,sen beni nasıl affedeceksin?"dedi. Genç kadın "Seni kalbimi kırdın biliyor musun?"diye sordu gözleri kapalı ve belli belirsiz sesle.

"Seni affetmek istiyorum,"dedi sonra ise yutkunup "Ama korkuyorum. Ya yine bırakırsan diye" dedi. Sarhoşluktan dolayı doğruları söylüyordu. Ne dediğini bilmiyordu cümleler ağzından tekerlek gibi yuvarlanıryordu

"Bırakmam,"dedi sert sesle Yavuz. Şirin güldü "Ama ya bırakırsan?"dedi ve son cümlesini söyleyip onu çeken karanlığa teslim etti kendini.

Yavuz o günden sonra kendine söz verdi. Şirin'i asla bırakmayacak, güvenini tekrar kazanacaktı. "Güven bana delibal,her şey çok güzel olacak"


BÖLÜM SONU

Nasıldı bakalım bölüm?

Oy verip yorum atmayı unutmayın!

Seviliyorsunuz!

Kitabı okuma ilstenize eklemeyi unutmayın 🌼

Naz..

🍯

DELİBALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin