Bölüm 1 - Zalımın Kızı

370 13 0
                                    





~Barış~

Gecenin bi körü otobüs durağında tanıştım bu cadalozla.
O zamanlar da daha yeni transfer olmuşum Galatasaray'a, tam Ankara'da büyük şehir hayatına alıştım derken şu lanet şehir İstanbul'a geldim. Trafiği bitmez, pisliği bitmez, insanı hele hiç bitmez. Tabi param da çok yok o ara, araba da alamadık, amele gibi otobüsle Florya'ya git gel.

Durakta beklerken kızın birine rastladım. Kızda da galatasaray ceketi var, bi moralim düzeldi. Transfer haberlerim çıktı, kız da fanatik gibi, e yürüyim ben buna hafiften diye düşündüm. Derken kız bana döndü.
"Pardon ?"

Dedim oh. Ben kıza yürümeden kız kesin benden fotoğraf falan isticek, ilk adım ondan gelicek.

"Ateşin var mı ?"

Ne ateşi kızım ya, sporcu adamım ben. Koskoca galatasarayın topçusuyum, sigara içsem anında şutlarlar beni. İnsan bi imza falan ister. Ben varım ateşli. Olmaz mı ? Karanlıktan tanıyamadı mı ki acaba.

"Yok"

Kız önüne döndü.

"Şey, Barış Alper ben-"

Kız tuhaf tuhaf bana baktı. Cevap versem mi diye düşünür gibi.

"Bak çantamda biber gazı, elektroşok ne ararsan var, hiç deneme bile!"

Cadıya bak hemen savunma hemen savunma. Haklı da bi yandan, bu saatte karanlıkta bide üstüne İstanbul'da genç kız olsam ben de benim gibi bi abazanın bana yürümedine izin vermem.

"Ya yok ceket yüzünden fanatik sandım bi an, fotoğraf falan istersin diye. Yoksa niye asılıyım sana"

"Değilim ben galatasaraylı falan, okulum galatasaray. Ceketi de beleş verdiler."

"İyi madem"

Iy, akıllı kız da hiç sevmem. Gittik şehirdeki en iyi üniversiteye giden kıza rastladık.

"Hem gül gibi kızım allah allah, tabi asılmayı denicen, utanmaya gerek yok yani"

Kızın salak olanı makbuldür. Hep derim. Hem egonu pohpohlar, götün kalkar. Hem de her kararı size bırakır. Eylül'üm öyle mi hiç ?
Hürrem görse büyüğümsün abla der tacını verir, öyle bir kontrolcülük. Her zaman en iyisini bildiğini zanneder hanımefendi. Kabul etmeyi sevmem ama bilir de genelde. O yüzden ben kim karar almak kim ? Eylül'ün yanında ? Haşa!

"Ne asılıcam kızım ben sana. Galatasaray'ın topçusuyum ben. Senin gibi çirkin bi şeye mi bakıcam."

İyi o gün çarpılmadım. Eylül'ümü bir görseniz...
Hep insanlar yeşil gözü över, maviye şarkı yazar. Ben kahverengi gözün her türlü gözden güzel olduğunu Eylül'le fark ettim. Çikolata rengi gözleri bide o kirpikleri...
Ben çıkmaya başladığımızda da kirpikleri çakma sanıyodum, hep derdim kızdaki azme bak her gün takma kirpik takıyo üşenmeden.
Sonra beraber yaşamaya başlayınca fark ettim meğer gerçekmiş.
Hayır boyu da kısa, o çikolata gözlerle kirpiklerinin arasına bakıyo bana sinirli sinirli, içim gidiyo yemin ederim içim...

Bide şu çiller...
Burnunda, yanaklarında. Kahve gözleri ve saçlarıyla birleştirince ceylana benziyo benimki.

Al şu kızın resmini önüme koy, saatlerce sıkılmadan izlerim.
Rönesans tablosuna benziyor Eylül'üm. Bi nazar boncuğu alayım ben şu kıza, aman nazar değmesin.

Hoşçakal Kadar  -  Barış Alper YılmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin