Bölüm 14 - Beklediğim Gibiyim

135 17 2
                                    









Eylül bazen öyle yalnız hissediyordu ki kafayı yemekten korkuyordu. Ağır bunalımlarında da kendisini herkesden her şeyden uzaklaştırıp daha da kötüleşiyordu.

Hayat bazen böyledir. Üst üste darbeler vurur. Tam kalkmaya çalışırken kendinizi yine yerde bulursunuz. Her düşüşünüz daha sert daha hasarlı olur. Her seferinde dikelebileceğinize dair olan inancınız biraz daha kırılır.

Eylül şu an öyle hissediyordu. Bir daha kalkamayacakmış gibi. Çok yorulmuş, çok sıkılmıştı. Durmadan hayalkırıklığı yaşamaktan bezmişti.
Mutluluk herkese kepçeyle dağıtılırken ona çok görülüyormuş gibi hissediyordu. Tükendi, utandı normal olamadığından.

Neden Doğu'ya karşı olan hislerinden bu kadar korkmuştu ?
Neden ölesiye korkuyordu aşktan ?
Yeniden kalbi kırılırsa toplayabilir miydi parçaları ?
Hayır, toplayamazdı.

Üstelik Doğu onun bütün kırılgan noktalarını, bütün zayıflıklarını eksiksiz biliyordu.
Bu onu fazla güçlü yapıyordu. Eğer onunla hasta-doktor ilişkisinden fazlasına sahip olursa tehlikede olmaz mıydı ?

Doğu ona hem iyi gelen tek şey hem de onu korkutan yegane kişiydi.

Doğu ise kahve büyük gözlü kadını görmek için dakikaları sayıyor, o da kafayı yiyordu.

Eylül'e neredeyse her şeyi biliyordu. Bazen rahatsız bile oluyordu bundan.

Barış'ın Eylül'ün hayatındaki yerinin farkındaydı. Yaşadıkları büyük aşkın farkındaydı. Karşısındaki kadının ne kadar kalbi kırık olduğunun farkındaydı.

Bazen düşünüyordu, Barış gibi bir adam nasıl Eylül gibi bir kadını kendine aşık etmeyi başarmıştı ?

Eylül; derin düşünen, kıvrak zekalı, modern, çok okuyan, özel bir kadındı.
Doğu'nun kolunda gezdirmekten gurur duyacağı bir kadın.
İnsanlara 'eşim' diye tanıtmaktan zevk alacağı bir kadın.

Barış ise... Doğu, itiraf etmek gerekirse futbolu ne takip ediyor ne de ondan hoşlanıyordu. Golf, binicilik, polo gibi sporlardan hoşlanıyordu. Futbol ise on bir tane terli adamın bir top peşinde koşturduğu barbar sporuydu.
Barış da sığ, karadenizli bir barbardı işte.

Eylül'e çaktırmasa da her, konu ona bağlandığında içimde fırtınalar kopuyordu.

İşin kötü yanı Doğu, çiftin ayrılığının ikisinden birinden sebepli olmadığının farkındaydı. Ne Barış ne Eylül yüzündendi.
Hatta biraz zaman ve belki çift terapisiyle düzelmeleri de zor olmazdı. Ama Doğu bunu kendine saklamayı tercih etti.

Eylül'ün eski sevgilisini özlediğinin de tabii farkındaydı. Belki ağzından çıkmıyordu bu sözler ama yine de belli oluyordu. Eylül bazen adamın gözünde solmuş bir çiçek gibi duruyordu. Doğu ise o çiçeği tekrar canlandırabileceği düşünüyordu. Sonunda dayanamadı adam. Yanlıştı farkındaydı. Ama o da insandı ve hislerine artık karşı koyamıyordu.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~


"Eylül artık psikiyatrin olamam"

Eylül başını kaldırıp karşısındaki esmer adama kitlendi. Ne demek artık psikiyatrisi olamazdı ? Sıkılmış mıydı ondan ? Eylül o kadar sıkıntılıydı ki doktorunu bile bunaltmış mıydı ?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 10, 2024 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Hoşçakal Kadar  -  Barış Alper YılmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin