"Özlemedin mi beni ?"
"Özlemedim."
"Hiç mi ?"
"Hiç" Yalan. Köpek gibi özledim seni be güzelim.
"İyi o zaman"
Eylül arkasını dönüp asansörü beklemeye gitti. Ayrılmamızın ardından iki hafta geçmişti. Cehennem gibi geçen iki hafta. Alışmıştım onun hayatımdaki varlığına. Şu an da deli gibi arkasından koşup kollarımı beline sarmak istiyodum ama gururum el vermiyodu.
Eylül karıncaya bile kıyamazken bana kıymıştı. Dünyadaki en tatlı, en nazik, en hoş kadının bana karşı kalpsize dönmesi beni mahfediyodu .
Onu o halde tualette bulmamın ardından hemen hastaneye gitmiştik. Doktor bize zaten bildiğimizi söylemişti. Düşük yapmıştı.
Çok canım yandı. Hem de çok. Kim bilir onun nasıl yanmıştı. Eylül'e sarılmaya çalıştım ama itti beni. Bağırdı, çağırdı. Bir suçlu arıyordu ve bulmuştu. Ona göre canının yanmasının sebebi bendim, benim yüzümden ölen bebeğine üzülmüştü. Alttan aldım tabiki sonuçta ağır bir şey yaşamıştı. Geçer diye düşündüm. Ama geçmedi. Eylül'ün bana karşı tuttuğu kin geçmedi.
Benim de canım yanıyodu, ben de üzgündüm. Bıraksaydık da yaralarımızı beraber sarsaydık, yardım etseydim ona.
Ama onun yerine her gün eve geldiğimde bana nefretle bakan iki gözle karşılaştım. İki ay boyunca. Bir konuda kavga etmeden konuşamıyorduk. En sonunda dayanamadık ayrıldık. Bendim bitiren taraf.
İyi olucağını sandım. Ama olmadı.Onsuzluk, kavgalardan bile beterdi.
Ama ne ben ona geri dönebildim ne de özür dilediğinde affedebildim.---------------------
~İlahi bir bakış açısı~
"Bu iyi değil kero, bak demedi deme"
"Ayrıldılar ya ondandır"
"İyi de iki ay oldu artık, bi konuşalım şunla"
Florya'da antreman sırasında Berkan'la Kerem, Barış'a takılmıştı.
Eylül'den haberleri vardı.
Barış normalde özel hayatını pek açmazdı ama Eylül'ü ikisi de artık tanıyordu. Bir kaç kez tanışmışlardı da. İlk tanışmaları da aslında tesadüfen olmuştu."Var ya yemeğe gerek yok, ben yemek niyetine seni yiyebilirim"
Adam tezgahta oturan sevgilisini öpüyor, gıdıklıyor arada da nazikçe ısırıyordu. Kızın her bir kıkırtısıyla adamın içi gidiyordu.
"Barış yapmaaa"
"Sen bana böyle cilveli cilveli yapma dersen ben durabilir miyim ?"
"Bak yemek yanıcak"
"Banane"
Kapının çalmasıyla Barış hole döndü.
"Birini mi bekliyodun ?" diye sordu Eylül
"Yoo"
Kapıyı açtığında karşısında Berkan, Yunus bide zorla getirilmiş bi Kerem vardı.
"Napıyonuz lan burda ?"
"Yakından geçiyoduk dedik kardeşimizin bi çayını içelim, ooo yemek de kokuyo. Bize de bi tabak çıkar bilade-" Derken Yunus mutfakta gördüğü kızla durdu.
"Kız var lan orda"
"Harbiden var bende görüyorum"
"Bakın yengeniz burda, hadi siktirin gidin nolur"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hoşçakal Kadar - Barış Alper Yılmaz
RomanceBenim orda bu kızın bipolar psikopatın teki olduğunu fark edip başımdan salmam lazımdı ama işte yapamadık aldık başımıza bi dert. Hala çekiyorum acısı. Sevmedin mi beni Hoşça kal kadar