•••
Gözlerimi zorlukla açtığımda yataktan doğrulamuştum. Bir süre yatakta oturduktan sonra telefonumu elime alıp saate bakmıştım. Çoktan sekiz olmuştu.
Her yerimin ağrıdığı yetmezmiş gibi birde bugünkü dersi saat dokuza koymuşlardı.
Hızlıca yataktan kalkarak banyoya girdiğimde elimi yüzümü yıkamış ve ilaçlarımdan içmiştim. Uzun zaman sonra tekrardan kriz geçirmiştim ve bunun tekrarlanmasını istemiyordum.
Dün direkt ordan ayrılarak eve gelmiştim. Arda defalarca aramış ve yazmıştı ama hiç birine bakmadım. Yaptığı hoş bir şey değildi. Bu yüzdende uzun bir süre konuşmayı düşünmüyordum.
Banyodaki işlerimi halledip çıktığımda dolabımdan kıyafetlerimi almıştım.
Bugün havanın soğuk ve yağmurlu olacağını bildiğimden üzerime beyaz bir kazak altıma ise bol mavi bir kot pantolon giymiştim. Ardından ise geç kalacağımı bildiğimden hızlıca evden çıkmıştım.
____Dersim tam iki saat sürmüştü. Her ne kadar sıkıcıda olsa hepsini dinleyerek notlar almıştım. Sonuç olarak avukatlığı yatarak yapamazdım.
Metrobüse binerek boş bir yere oturduğumda geleceğim durağa kadar şarkı dinlemek için kulaklığımı takmıştım.
Bu aralar fazla stresli olduğum için beni rahatlatacak şeyler dinlemek hoşuma gidiyordu.
Listemden şarkı açarak geriye doğru yaslandığımda gözlerimi kapatmıştım.
Bir süre böyle şarkı dinlerken birisinin yanıma oturduğunu hissetmiştim ama dönüp bakmaya tenezzül bile etmemiştim. Fakat oturan kişi kulağımdaki kulaklığın birini aldığında gözlerimi açmak zorunda kalmıştım.
Kulaklığımı alan kişiye dönüp baktığımda Arda olduğunu görmüştüm. Yüzünü gizlemek için siyah bir şapka ve maske takmıştı.
Üzerimdeki şoku atlattıktan sonra ona yaklaşarak kısık bir sesle konuşmaya başladım.
"Ne yapıyorsun?"
Sorum ile beraber oda bana biraz yaklaştığında maskesini hafifçe eli ile indirdiğinde, "Oturuyorum." Demişti.
"Hadi ya ciddi misin?" Dediğimde kafasını olumlu anlamda sallamıştım.
"Sen gerçekten utanmaz birisin."
"Ayıp oluyor."
"Yarın ki maça geliyorsun değil mi?" Diye sorduğunda çileden çıkmak üzereydim.
"Hayır."
"Paran boşa gidecek."
Arda'nın dediğini umursamayarak yanından kalkacağım sırada kolumdan tutmuş ve beni durdurmuştu. Ardından, "Ya tamam özür dilerim. Düşüncesizlik ettim ama ikinizde benim yakın arkadaşımsınız ve bence aranızdakini konuşmalıydınız." Diye kendini savunmaya aldığı zaman gözlerimi devirdim ve ineceğim durağa kadar onunla konuşmadım.
İnceceğim durak geldiğinde ayağa kalmış ve metrobüsden çıkmıştım. Arda da arkamdan gelmişti.
"Hadi ama konuşmayacak mısın?"
"Arda ben onu görmeye dayanamıyorum bile, nasıl konuşmamı beklersin? Karşısında direkt kriz geçirdim." Dediğimde Arda olduğu yerde duraklamıştı. Dönüp ona baktığımda, "Kriz mi geçirdi? Nasıl geçirdin? Asel bu krizler bitmemiş miydi?" Diye art arda soru sormaya başlamıştı.
"Bitmişti ama oluverdi bilmiyorum."
Arda yanıma yaklaşarak sarıldığında bende ona sarılmıştım.
"Belkide krizlerimin sebebi Kenandır." Dediğimde içimdeki acıyı tarif edilemezdi.
Arda yavaşça benden uzaklaştığında, "Özür dilerim. Gerçekten özür dilerim. Bundan sonra aranızdaki hiç bir şeye karışmayacağım." Dediğinde gülümseyerek, "Hadi iyi günümdesin. Affettim." Demiştim. Ardından cevap vermesine izin vermeden, "Maça da geliyorum. Boşa para vermedim. O bileti bulmak bile çok zordu." Dediğimde güldüğünü duymuştum.
"Biliyordum geleceğini."
_____Sonunda eve geldiğimde üzerime rahat şeyler giyerek kendimi yatağa atmıştım. Ardından da telefonumu alarak bildirimleri kontrol etmeye başlamıştım.
Bildirimlere bakarken bilmediğim bir numaradan mesaj geldiğini görmüştüm üzerine doğru tıkladığımda mesaj kutusu açılmıştı.
49*******15: .
Siz: Kimsin?
Yazdığım mesajla beraber beklemeye başladığımda aradan çok uzun bir süre geçmeden cevap gelmişti.
49*******15: Kenan.
Siz: Numaramı sildiğini sanıyordum.
49*******15: Silmemiştim ama sen çoktan silmişsin.
Siz: Ne bekliyordun? Numaranla turşu kurmamı mı?
49*******15: Asel iyi misin? Özür dilerim.
Siz: İnan özrün umrumda değil.
Siz: İyi olup olmamamda seni ilgilendirmesin.
49*******15: Asel krizinin sebebi olmak beni bitiriyor.
Siz: Benimle oynamayı bırak. Eğer öyle olsaydı o gece beni o hâlde bırakmazdın.
Siz: Bana bir daha sakın yazma.
Kenana yazdığım son mesajdan telefonumu kapatarak kenara koymuştum. Yaşadığım şey ağırdı ve o beni yüz üstü bırakmıştı. Bana inanmamıştı. Yolun ortasında bir başıma kalmıştım. Bu kadar kolay bir şekilde affetmemi nasıl beklerdi? Bu kendime saygısızlık olurdu. Yaşadıklarıma saygısızlık olurdu.
O benim pişmanlığımdı.
•••
Uzun bir aradan sonra bir bölüm daha. Okunmuyor fazla bu yüzden pek hevesli yazmıyorum ama yinede bir final yazmak istiyorum. En azından arkadaşım için...Bu arada yeni bir masterchef kurgusu gelebilir. Şuan yarışmacıları tespit etme aşamasındayım.
Ve bundan bir önceki kitaba özel bölümde gelebilir.🌸
Yorum ve vote atarsanız bölümleri daha hızlı atmaya çalışacağım. Kendinize iyi bakın hoşçakalın.🫶🏻