Kota: 30 oy, 25 yorum
Günümüz
Aseldenİçime derin bir nefes çektim. Sanki gecenin diğer kalanında nefes alamayacakmışım gibi derin derin nefesler alıyordum.
Bugün yüzleşecektik. Eğer yine yüzüstü bırakmazsa bunu yapacaktık.
Ortak terasların olduğu yerdeydim. Ellerimi demirliklere yaslamış gökyüzünü izliyordum. Bir yandan da Kenanı bekliyordum. Burada beklememi istemişti.
"Bugün sanki gerektiğinden fazla yıldız var." Arkamdan gelen sesi duyduğumda bu kişinin Kenan olduğunu anlamıştım. Fakat dönüp ona bakmadım. O da benim yaptığım gibi demirliklere doğru yaslandığında gülümsedim. "Güzel bir gecenin habercisi mi? Yoksa kötü bir gecenin mi?" Sorduğum soruya derin bir nefes verdi. Ardından, "Güzel bir gecenin habercileri." Diye yanıtladı.
"Nerden anladın?"
"Ayrıldığımız gece yoklardı."
"O zaman bu gece güzel olacak." Dediğimde sessiz kaldı.
Beklediğim cevabı vermedi. Her şey iyi olacak, düzelteceğiz demedi ama ben yinede sustum bir şey demesini bekledim. Çünkü bunu demesine ihtiyacım vardı.
"Bekleme."
"Ne?"
"Bekleme, sana istediğin cevabı vermeyeceğim." Güldüm ama bu gülüşüm sinirdendi. Biz buraya bir şeyleri değiştirmek için gelmiştik ama yine belirsizliğinden vazgeçmiyordu.
"Kenan ben senin yokluğuna bile ihanet edemezken sen benim varlığıma nasıl ihanet edebildin?" Dediğimde içim acıyordu. Hâlâ kalbimin bir yanı her şey daha farklı oldu, seni aldatmadı diyordu ama bir yandan da o kadar korkuyordum ki anlatacağı şeylerden.
Söylediğim şey ona ağır mı geldi bilmiyorum ama yutkunma sesini duydum. Ardından bana doğru baktığını hissettim fakat ben dönüp ona bakmadım.
"Bu gece konuşma, lütfen sus. Sadece beni dinle." Dediğinde sadece kafamı sallamakla yetindim.
"İlk defa oynadığım maçı hatırlıyor musun? Kazanmıştık. O gün sen yazdıktan sonra bilmediğim bir numara beni aradı. Açtığımda Lara olduğunu öğrendim. Maç için tebrik ettiğini söyledi ve kapattı. Numaramı senden aldığını düşünerek bunu sana söylemedim."
Numarayı ben vermemiştim. Nerden bulduğuna dair bir bilgim yoktu ama bunu Kenana söyleme gereği duymadım.
"Sonrasında sürekli yazmaya başladı. Bende arkadaşın diye cevap veriyordum." Alayla güldüğümde duraksadı ve iç çekti. "Ona söyledim. Aramızdaki mesafeyi korumalıyız dedim. Ben bunu söylediğimde bana acıdığı için yazdığını söyledi. Senin aldattığını ima etti. İnanmadım. Bunu söylemeye devam ederse onu engelleyeceğimi bile söyledim." Dediğinde duraksadı biraz düşündü.
"Ama sana yalan söylemeyeceğim. Lara'nın söylediklerine her ne kadar inanmasamda içimde bir yerde bunu dert ediyordum. Sadece belli etmiyordum. Asel aptalın tekiyim."
"Öylesin." Söylediğim şeye güldü ama çok acılı bir gülüştü.
"İtalya'ya geldiğin gün sana yalan söyledim. İtalya'ya taşınacağı için aramıyordu. O gün yine beni dolduruşa getirmek için aradığını biliyordum. Bu yüzden açmak istemedim. Yemin ederim o yüzden o gün ben o telefonu açmadım. O gece..."
Ağlamamak için zor duruyordum. Dudaklarımı birbirine bastırdım ve yüzümü saklamaya çalıştım. Kenan bunu anladı ve bana doğru döndü. Bana doğru yaklaşarak beni kendine doğru çevirdi. Ellerini yüzüme doğru yerleştirdi.
"Lara aradı önemli bir şey olduğunu gelmem gerektiğini söyledi. Yanına gittim. Arkadaşınla sarıldığın fotoğrafları gösterdi. Sonrasında aptal olduğumu kullanıldığımı söyledi. İnanmadım ama üzerime çok geldi. O an ben ona inandığım için değil patlama noktamda olduğum için bağırdım." Dediğinde gözümden bir yaş düştü. Elleriyle o yaşı sildi fakat kendisininde gözleri dolmuştu.
"Kenan sen o anlık patlamayla neler yaptığının farkında mısın?" Diye sorduğumda sesim titriyordu. "Özür dilerim, Asel ben gerçekten özür dilerim. Aylardır yaptığı baskılar hep aklımın bir köşesindeydi eğer en başından sesninle konuşsaydım belkide bu durumda olmayacaktık." Artık onunda sesi titriyordu.
"Aptalsın."
"Öyleyim."
"Düşüncesizsin."
"Öyleyim."
"Birde..." Dediğimde burnumu çektim. Güldü.
"Aptalsın işte daha üstü yok." Tekrar güldü ve, "Öyleyim." Dedi ardından ellerini yüzümdem çekti ve bana sarıldı. Hep yaptığı gibi kafasını boynuma doğru koyduğunda kokumu içine çekti. Bu sefer ona karşılık verdim. Onu itmedim, itmek istemedim.
Çünkü biz bunca yıl bu sarılmaya hasret kalmıştık.
Benden ayrıldığında ellerini belimden çekmemişti. "Bir daha başkalarının lafına inanarak hareket edersen bu konuşma bile işe yaramayacak Kenan." Dediğimde tek elini yanağıma koydu ve gülümsedi.
"Bir daha böyle olmayacak."
"Söz mü?"
"Söz, yıldız sözü."
Gülümsediğimde o da gülümsedi sonrasında belimdeki eli sıkılaştı ve yüzüme doğru yaklaştı. Bir anlık duraksayarak bana baktığında isteyip istemediğimi kontrol etti. Ardından geri çekilmediğimi gördüğünde dudaklarını dudaklarıma değdirdi ve öpmeye başladı.
İlk seferki gibi değildi. Hızlı ve sert öpmüyordu. Yavaştı ve öpüşleri yumuşaktı.
Seviyordum ve bunu artık gizlemeyecektim.
•••
Barıştılar. 🥹Herkesin beklediği o bölüm geldi. Artık barışmalarının vakti gelmişti.
Mutlu ve sağlıklı kalın. 💕