•••
"Arda gelmememin sebebini biliyorsun neden zorluyorsun?" Dediğimde Arda yanıma doğru gelerek tam karşıma oturmuştu.
"Biliyorum Asel ama yinede gelip maçı izlemeni istiyorum. Hem tek ben değil takımdaki herkes bunu istiyor."
"Takımdaki herkesin bunu istediğine emin misin?" Diyerek tekrardan o'na soru yönelttiğimde sabır çekercesine nefesini vermişti. Ardından bir şey demesine izin vermeden, "Ayrıca takımdaki çoğu kişi ile yakın bile değilim." Demiştim.
Arda bana umutsuzca bakmaya devam ederken omuzlarımı silkmekle yetinmiştim.
Ne yapmaya çalıştığını bir türlü anlamıyordum. Benim o maça gelmeyeceğimi iyi biliyordu ama buna rağmen zorluyordu.
"Asel takımdakilerle yakın olup olmaman önemli mi? Zaten çoğu ile benim sayemde maçlar başlamadan karşılaşmış ve tanışmıştın."
"Evet biliyorum. Ve sende biliyorsun ki o gün istemediğim biri ile daha karşılaşmıştım." Dediğimde Arda ayağa kalkarak gülümsemiş ve ardından, "Bildiğim şeyleri söylemene gerek yok. Hem bu maçı kazanırsak çeyrek finale çıkacağız. En yakın arkadaşını yüz üstü bırakmazsın herhalde." Diyerek beni ikna etmeye çalışıyordu. En sonunda pes ederek onu onaylamıştım.
"Bunun şerefine yarınki antremanda seni yanımda götürüyorum." Demiş ve hiç itiraz etmeme izin vermeden, "Boşuna uğraşma çünkü işe yaramayacak." Demişti. Ardından ise telefonu çalmıştı ve her şeyin iyi olacağını söyleyerek gitmek zorunda kalmıştı.
Maça gitmek istemiyordum ama bunu Ardaya anlatamıyordum. Zamanında ne çektiğimi en çok o biliyordu. Şimdi neden böyle yapıyordu bilmiyordum.
Tüm düşüncelerimi bir kenara bırakarak istemsizce telefonumu elime almış ve Duruya mesaj yazmıştım.
Siz: Duruuu.
Duru: Efendimm.
Siz: Sanırım iki hafta sonra Türkiye-Avusturya maçı varmış. Beraber gitmek ister misin?
Siz: Arda çok fazla ısrar etti. Tek gitmek istemiyorum.
Duru: Olur tabii, gideriz.
Siz: Tamam o zaman sonra haberleşiriz.
Duruya yazdığım son mesajdan sonra telefonumu kapatarak kenara bırakmıştım. İçimde o kadar büyük bir korku ve heyecan vardı ki bunu kimseye anlatamazdım. Onu tekrardan görmek beni ne hâle getirirdi düşünmek bile istemiyordum.
En son takımdaki oyuncularla Arda sayesinde görüştüğümde o'nu uzaktan görmüştüm ama o beni görmemişti. Buna rağmen kalbimi durduramamıştım.
•••
1 Gün sonra
Arda'nın zorlamaları yüzünden istemsizce onunla beraber antrenmana gitmek zorunda kalmıştım. Yol boyunca onunla karşılaşmamak için Allah'a yalvarmıştım resmen.
Arda ile beraber takımdaki kişilerin yanına doğru gittiğinizde herkes önce Ardaya sonra bana bakmışlardı. Zorluklada olsa onlara karşı gülümseye çalışıyordum.
"Bugün misafirimiz olacak Asel." Diye onlara açıklama yapan Ardaya karşılık hepsiyle selamlaşmıştım. Ardından ise Ardaya söyleyerek oturanların olduğu yere gitmiş ve onları izlemeye başlamıştım.
Etrafa bir göz gezdirdikten sonra Kenanın olmadığını görmüştüm. Neden yoktu hiç bir fikrim yoktu açıkçası ama bu pekte önemli değildi benim işime de gelirdi tabikii.
___Biz geleli tam yarım saat olmuştu ve sıkıntıdan patlamak üzereydim. Şuan burda olmam kadar saçma bir şey yoktu ama sırf Arda yüzünden buradaydım.
Kendi kendime sıkıntı yaparak düşünürken uzaktan gelen birini fark etmiştim.
Takımdakilere doğru yaklaşan kişiye dikkatlice baktığımda o'nun olduğunu anlamıştım. İstemsizce kalbimin hoşlandığını ellerimin titrediğini hissedebiliyordum.
Beni fark etmemesi için gözümü ondan çekerek farklı şeylere odaklanmaya çalışıyordum. Fakat içim içime sığmıyordu. O'na bakmak istiyordum.
Ah Arda ah ne hâle düşürdün beni...
Tekrardan istemsizce gözüm o'na kaydığında bana baktığını görmüştüm. İşte o zaman kalbim gerçekten yerinden çıkacak gibi olmuştu.
Bu bakışı ben çok iyi biliyordum...
•••
Herkese merhaba uzun bir aradan sonra tekrardan yeni bir kurgu ile karşınızdayım. Aslında Kenan ile ilgili bir kitap yazma düşüncem yoktu fakat bir arkadaşımın isteği üzerine yazmaya karar verdim. Umarım beğenirsiniz.
Biraz paslanmışım.. Ama yazdıkça kendime geleceğimi biliyorum.
Okunursa devamı gelecek. 🫶🏻
Mutlu ve sağlıklı kalın seviliyorsunuz. 🩷