Keyifli okumalar kelebeklerimmm.
Herkesin gözü bendeydi. Daha doğrusu parmağımdaki kanda. Edgar'la Victoria'ın da kendilerini zorla tuttukları boğazlarındaki damardan belli oluyordu.
Victoria elini kaldırarak, "Biz Nur'la lavaboya gide bilirmiyiz?" dedi.
Öğretmense kendini zar zor tutarak, "E-evet." dedi.
Victoria'la birlikte sınıftan çıktığımızda başımı eğerek, "üzgünüm. Hepsi benim hatam, birazcık dersi kaynatmış gibi oldum öylemi?" diyince küçük bir kahkaha attı.
"Hayır. Böyle şeyler normalde olucak şeylerdir. Zaten bundan sonra da sık-sık olucak."
"Öyle mi dersin?"
"Evet. Ama kanının kokusu çok güçlü. Şimdiye Edwardların sınıfına yayılmıştır bile." dedi hafif gülerek ve devam etti, "Tamam.Hadi elini yıkayalım da tüm okul çılgına dönmesin."
"Tamam."
Elimi yıkayınca Victoria dışarıda bekliyordu. Kenardan bakınca çok sinirli görünüyordu ama iyi biriydi. Sadece o değil,hepsi iyi birisiydi. Mesela Edgar ne kadar küstah olsa da asla hiç kimseye zarar verdiyini görmedim.
Tekrar sınıfa geçip sırama oturduktan sonra derse devam ettik.
Ders saati bitmişti ve uykum vardı. Sanırım artık buna alışmalıydım. Tabii her tenefüste kızların Edgar'ın etrafına toplanmasına da.
İki hafta sonra
Her zamanki gibi okuldan malikaneye gelmiştik ve sanırım artık ben buraya evim diyecektim. Çünkü beni buradan götürecek birisi yoktu. Okula da iki hafta içerisinde alışmıştım. En azından kendi okulumdan iyiydi. Her gün annemi arayıp babamı soruyordum ve annemin dediyine göre gün geçtikce babam daha da iyileşiyordu.
Tam iki hafta buradaydım ve her seferinde o kapalı tablo olan odaya girmeye çalışmama rağmen birileri beni yakalamak zorundaydı.
Daha dün o odaya girer girmez Lucian beni yakaladı ve odanın kapısını diğer gizli odalar gibi zincirledi. Evet diğer gizli odalar gibi. Çünkü bu malikanede bir çok gizli odalar vardı. Mesela benim buraya ilk geldiğim gün zincirli kırılmış bir odaya girmiştim ve orada yüzüne doğru düzgün bakamadığım bir çerçeve vardı. Ve yine Lucian sağolsun o odaya her gün yeni zincirler vuruyordu.
Odamda o odalara gizlice dalmak için şeytani planlar kurarken odamın kapısı çaldı.
"Nur hanım. Akşam yemeyi hazır." Bu hizmetlilerden birinin sesiydi.
"Tamam geliyorum." dedim yataktan doğrulmaya çalışırken.
Neyse ki bu gün cumartesiydi. Okul yoktu.
Aşagı indiğimde yine her zamanki gibi her kes benden önce masanın başına toplaşmıştı.
Bende Victoria'ın yanında oturdum. Burada benden başka bir kız olduğu için rahattım. Her onun yanına giderken saklamak istese de yüzünden gülümsemesi belli oluyordu.
Her kes yemeğini bitirdikten sonra kendi işleriyle meşgul olmaya başladılar.
Lucian her zamanki gibi şöminenin karşısında kitap okuyor, Hunter bahçeye çıkıp çiçek ekiyor, Eddie köpeyiyle oynuyor, Silas'sa kedisiyle.Edgar'la Victoria'sa işe hazırlanıyordular. Edward'sa dışarı bir yerlere çıkmaya hazırlanıyordu.
Victoria'la Edgar çıkmak için malikanenin büyük kapısını açar-açmaz kapıda postacı bir adam belirdi. Adam Edgar'a bir davetye halinde bir kağıt uzatıp gözden kayboldu.
Edgar gitmek yerine kapıyı tekrar kapatıp yanımıza geldi. Her kes kendi koltuğuna oturup Edgar'ı izliyorlardı.
Evet. Hepsinin kendi tekli koltukları vardı ve bana da bir koltuk almışlardı.
Victoria'da gelip koltuğuna oturmak yerine Edgar'ın yanında durdu.
Edgar davetyeye benzer kağıtı açıp okumaya başladı,
Sevgili Lucian. Ailenin en olgun kişisi olduğun için bu mektubu sana yazdım. Aslında bu bir davetye olmalıydı. Ama sizin gibi soylu bir aileden gelen kardeşlere bu mektubu yazdım. Karşımızdakı ay sarayımda büyük bir ziyafet vericem. Bunu bir doğum günü olarak düşünün. Vampirlerin neredeyse tümü sarayımda olacak. Sizi de orada görmekten büyük bir mutluluk duyarım. Bu ziyafeti vermenin sebebi oğlum Alucard'ın doğum günü olmasıdır. Sizi bekleyeceyim.
Sevgilerle Karanlıklar prensi .
Edgar okuyup bitirdikten sonra Eddie köpeyiyle oynamaya devam ederek, "Demek bir partiye davet ediliyoruz ha?" dedi."Ee gidecekmiyiz?" dedi Hunter tam arkamda durarak. Bu ne ara gelmişti bilmiyorum.
Lucian gözlüyünü düzelterek, "Bu kararı Edward'a bırakıyorum." dedi.O an herkes Edward'a döndü.
"Bilmiyorum. Bu Nur için tehlikeli ola bilir." dedi Edward.
Silas ayağa kalkarak,"Yedi kişiyiz eğer onu yanımızdan uzaklaştırmazsak hiç bir şey olamaz." dedi ve Lucian devam etti, "Bence de bir şey olmaz. Eğer ben Vlad'ı tanıyorsam vampir avcılarınıda çağıracaktır."
"O zaman gidiyoruz." dedi Victoria.
Ben hala hiç bir şey anlayamamıştım.
Edgar'la Victoria işe gittikten sonra, hemen arkalarından Edward gitti. Diğerleri kendi işlerine dönünce hemen şöminenin karşısında kitap okuyan Lucian'ın yanındaki koltuğa oturdum.
"Lucian!" dedim.
O da gözlerini kitaptan ayırmadan, "Efendim?" dedi.
"Bu karanlıklar prensi kim?" diyince Lucian kafasını kitaptan kaldırıp bana baktı. Sanırım bu normal bir soru değildi.
***
Ee sevgili okurlarım iyi gidiyormuyuz?En sevdiğiniz karakter kim?
Yorumlara yol alalım lütfen.
![](https://img.wattpad.com/cover/351209281-288-k836402.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampirlerin Gecesi
Vampir"Korkuyorum"."Neden korkuyorsun" diye söyledim iç sesime."Korkuyorum","korkuyorum","korkuyorum".Bu ses beynimde yankılanıyordu ve ben bu hissi ikinci defa yaşıyordum.Her şey bir kaç dakika içinde mahv olmuşdu.Şimdi bir şeyi daha iyi biliyordum...Her...