🕊50. Bölüm🕊 Final🕊

5.9K 432 137
                                    

Bir devrin daha sonuna gelmiş bulunmaktayız... Jiyan ve Ferman'a veda etmek düşündüğümden daha zor oldu çünkü onların hikayesi diğer kurgularımdan daha ağır ve daha acıydı gözlerim yaşlı veda ediyorum kurguma sizler ne kadar Ferman'a kızıp, sövseniz de ben yiğidomu seviyorum o yüzden siz de güzel hatırlayın:)

Umarım istediğiniz gibi bir final olmuştur zira ben en başında kurgulamıştım finali bir ara değiştirmek istedim finali ama yapamadım çünkü bana ve düşlerime haksızlık olurdu:)

Son kez mübremi keyifle okuyun!

...

Jiyan'dan

Aldığımız acı haberle tüm bedenim bir anda bocalmış, titreyen dizlerim de derman kalmamamıştı. Ayakta durabilmek için Ferman'ın kolundan destek alırken, onunda benden kalır bir yanı yoktu. Yeşil hareleri hüzünle taşmış anne ve babasının öldüğüne inanmakta güçlük taşıyordu...

ZELAL MİROĞLU VE ZINAR MİROĞLU, Ferman Miroğlu'dan helallik almadan göçüp gitmişlerdi. Şansları daha varken tek bir kere bile bu kapıya gelip de af dilememişlerdi, gönül almaya çalışmamışlardı öz oğullarından. Evet bende affetmemiştim hala küs ve kırgındım ama ben bir adım geriden geliyordu. Kardeş çocuğu da olsam el sayılırdım ama Ferman öyle miydi? Kendi canlarından, kendi kanlarındandı ona rağmen acımasızlıkkarını konuşturmuşlardı hiç ölmeyeceklermiş gibi...

Şimdi ne olacaktı?

Onlar gittiği yerde huzurla uyuyabilecekler mıydı aldıkları ahları hiç almamışlar gibi ya da bizim yanan gençliğimiz, çocukluğumuz geri gelecek miydi?

Herkes unutmasa da alışırdı bir gün ama Ferman ve ben alışacak mıydık?

Biz daha acıyı hazmedemeden Serdar bizi telaşla arabaya bindirirken, ikimizin de ne gözünde bir damla yaş düşmüş ne de tek kelime dökülmüştü koca bir şaşkınlığını içerisindeydik.

Yol hızla akıp giderken beynim koca bir sisle kaplanmış, kalbim bugün duygularını gösterememeye ant içmiş gibiydi... Ferman belki bir tepki verse bende verecektim ama yok, yoktu.

Yarım saat sonra kalabalık konağın önünde araba dururken, bir robot gibi Serdar'ın "Hadi inelim!" Komutuyla indik.

Herkes ahlıyor, vahlıyordu hanımağalarına ve ağalarına.

"Vah! Vah! Küs göçüp gittiler!"

"Hayırsız evlat bir kadın için öz anne, babasını sildi!"

"Baksana dirisine gelmediler ölülerine geldiler!"

"İki güne mirasa da göz dikerler!"

"Zınar ağa varken eşikten içeri giremiyorlardı şimdi elini kolunu sallayıp hiç bir şey olmamış gibi giriyorlar!"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 23 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

MÜBREM (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin