Selamlar, nasılsınız? İyisinizdir umarım.
Arkadaşlar aslında bu bölüm içime hiç sinmedi. Ama yinede atacağım. Lütfen beğenmeyen olursa linçlemesin. Beğenmiyorsan okuma yani!
Herneyse..
(Şarkı
Dest, Lavinia)
Bölüm fotoğrafı;Nefesimin kesildiğini hissediyordum, sanki kesiyordular da nefes alamıyordum. Kalbim duracakmış gibi, bir his vardı üstümde. Sanki biri boğazımı sıkıyor, bırakmıyordu.
Artık ne yapmam gerektiğini biliyordum. Demir'in suyuna gidecektim. Eğer Demir'in suyuna gidersem, o dosyayla hard diski alabilirdim.
O hard disk ile dosyanın içinde ne olduğunu merak ediyordum, ama Atlas ile bir anlaşmamız olduğu için bakamazdım. Öyle anlaşmıştık.
Şu an hiç olmaması gereken bir şey olmuştu, hemde hiç olmaması gereken. Ben şu an Demir'in kucağındaydım..
Mavi gözleri bana öylece bakarken ben hâlâ olayın şokunu atlatamamıştım.
Gözümün önüne gelen bir saç tutamımı kulağımın arkasına sıkıştırdım.
Biraz daha yaklaştı. Sinirle tam konuşacağım sırada, sıcak nefesini verdi. Fısıltıyla, "Sen bana değer vermeye bilirsin.." gözleri dudaklarımda takılı kaldı. "Ben sana veriyorum ya, yetmez mi?" dedi, nefesi yüzümü bir tüy gibi gıdıklarken.
Az önce söylediğim cümleyi kast ediyordu.
"Çok güzelsin," dedi bana bakarken. Sen de çok çirkinsin desem mi acaba?
Adam yakışıklı yalan yok ama artık nefret ediyorum bu adamdan. Hem de ölesiye.
Onun aksine, "Çok kötüsün." Dedim, ağzıma ilk gelen cümleyle.
Kendimi ondan kurtarmaya çalışırken, "Rahat dur," bu adam beni öldürmek mi istiyordu?
"Benim senden çektiğim ne böyle?! Bırak diyorsam bırak!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VE BİR LAVİNİA
Action!!Acemi bir dille yazılmıştır!! Lavinia. Lavinia. Çok basit bir şeymiş gibi geliyor. Hayır, değil. Lavinia'nın anlamı; Ölüm çiçegi demek, ben Lavinia. Bana yaşattığınız şeyler için tekrardan dirilen bir çiçek. Hayır, sadece bir çicek değil. Ölüm çiç...