★¹³

195 37 96
                                    

Birlikte Hyunjin'in evine gelmiştik. Yanıma aldığım bir çantadan eşyalarımı çıkarttım.

"Bir şey sorabilir miyim?"

Hyunjin'in gözleri ban dönmüştü.

"Evet?"

"Arkadaşlarının adını bilmiyorum, nasıl öğrenmeliyim."

Dediğime gülmüştü.

"Tanıştırmadım üzgünüm. Akşam tanıştırırım seni ve arkadaşlarını."

Kafamı salladım ve kıyafetlerimi aldım. Banyoya gidip üzerimi giyindim. Koyu yeşil Madonna yaka saten bir tişört giymiştim. Etek giymesini sevmediğim için hep şort giyiyordum. Onunda altına beyaz saten şort giymiştim. Çorap olarakta tişörtüm ile aynı renk bilek boyundan biraz uzun en üstünde beyaz fırfırları olan bir çorap giymiştim. Banyodan çıkıp Hyunjin'in yanına gitmiştim. O da giyinmişti.

Üzerine benim gibi saten siyah bir gömlek, altına kumaş siyah saten bir pantolon giymişti.

"Seni ne zaman görsem siyah giyiyorsun, biraz renk kat."

Demiştim. O ise omuz silkmişti.

"Siyah bence bana yakışıyor."

"Sen bilirsin."

Diyerek gittim ve takılarımı aldım. Hyunjin'de yanıma gelmişti.

"İzin verirsen yakını ben takayım."

Elimde olan kolyeyi ona verdim. Rose gold renkli zinciri olan ve en ucunda zümrüt bulunan zarif küçük bir kolyeydi. Yavaşça takmış sonra eğilip boynuma öpücük bırakıp geri çekilmişti. O öyle yapınca nefesimi tuttum. Kalbim çok hızlı çarpmıştı.

Elime küpelerimi aldım. En öne kolyem gibi uzun rose gold zinciri olan ve ucunda zümrüt bulunan sallantılı küpelerimi arka iki deliğe de rose gold hakla küpelerimi takmıştım. Yüzük olarak yine aynı renk ve taşta bir tane yüzük takmıştım.

Yanımda getirdiğim şefaf maskaramı sürmüş ahududulu dudak nemlendiricimi de dudaklarıma yedirmiştim. Gözlerim arkama dönünce beni elleri cebinde izleyen Hyunjin'i gördüm.

"Güzelsin."

Demişti sadece. O da gömleğinin kollarını kıvırmış sağ koluna biraz kalın bir gümüş zincir takmış dol koluna ise gümüş renkli bir saat takmıştı. Ateş kırmızısı saçlarını ise arkaya doğru yatırmıştı.

"Teşekkürler."

Diyerek son olarak parfümümü sıkmış, eşyalarımı toparlamıştım. Hyunjin yanıma gelip belimi kavramıştı.

"Sana uzak durmak... Mahvediyor beni."

Gözlerine baktım.

"Yakınız ya?"

"Öyle demedim."

"Nasıl dedin?"

"Özgürce öpüp koklayamıyorum, insanlara benim sevgilim diyemiyorum. Uzak durmaktan kastığım bunlar."

Sertçe yutkundum. O da eğilip kafasını omzuma koymuştu.

"Çıksak iyi olacak gibi... Geç kalıyoruz."

İstemeyerek gibi benden ayrılmış ve telefon, anahtar gibi şeyleri almıştı. Birlikte aşağıya inmiştik. Tam ben benim arabama gideceğimde durdurdu.

"Birlikte gidelim."

"Araba kullanabilir misin?"

"Elbette, yürüyebiliyorum."

Car Race ^HyunLix^Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin