★³

239 48 106
                                    

Bar yavaş yavaş boşalıyordu. Çünkü neredeyse saat sabaha karşıydı. Gözlerimi etrafta dolaştırdım. Jimin ve Jennie neredeydi?

Oturduğum yerden ayağa kalktım ve savsak adımlarla etrafta dolaşmaya başladım. En az onlar kadar benimde kafam güzeldi. Ayakta bile zor duruyordum.

Yerde sızmış olan Jimin'i görmem ile yanına gidip omuzundan tutarak uyandırdım.

"Jim, kalk Jen yok."

"Lix uyuyorum."

Demiş ve kollarını bağlayıp yan bir şekilde dönmüştü.

"Saçmalama! Eve gitmemiz lazım."

Eli ile bana git işareti yapmıştı.

"Kalk hadi."

"Of Lix!"

Diyerek pes etmiş ve ayağa kalkmıştı.

"Jen nerede?"

"Bulamadım."

"Arasana."

Kafamı salladım. Çoktan ortamdaki şarkı sesi kapanmıştı. Hava aydınlanıyordu. Telefonumu çıkartıp Jennie'yi aradım. Lakin açmıyordu.

"Arka odalara bakacağım bekle."

Dedim ve Jimin'den uzaklaşıp arka koridora girdim. Odaların hepsinin kapısı açıktı. Ve neredeyse hepsi boştu. En son kapıya geldiğimde koltukta uyuyan Jennie'yi gördüm.

"Jen!"

Diyerek yanına gittim. Hemen gözlerini açıp bana dönmüştü. Saçları birbirine karışmış, ruju ve makyajı dağılmış, elbisesi kırışmıştı. Gerçi Jimin ve benim ondan kalır yanımız yoktu.

"Jen, kalk."

"Hm?"

"Kalk, eve gideceğiz. Taksi bulacağım."

Kafa sallamış ve geri kafasını koyup gözlerini kapatmıştı. Göz devirip son çare ona baktım.

"Kızmazsın umarım."

Dedim ve Jennie'yi kucağıma aldım.

"Oha!"

Diyebilmiştim.

"Neden bu kadar ağırsın!"

Yavaşça odadan çıktım. Resmen şuan bacaklarım joleden gibi sarsılıyordu!

Zar zor Jimin'in olduğu yere gelip Jennie'yi yere bıraktım. Daha sonra telefonumu çıkartıp bir taksi çağırdım.

Eve geldiğim gibi yere atmıştım kendimi. Hafif ayılmaya başlıyordum ama çok uykum vardı. Şuan üst kata çıkmakla hiç uğraşamazdım. Gözlerimi kapattığım anda telefonum çalmaya başladı.

"Sabahın bu saati, kim bu!"

Diye öfke ile söylendim ve telefonumu alıp arayan kişiye baktım. Numara görmem ile kapatıp telefonu yere koydum. Ancak ısrarla tekrar aramıştı. Son çare alıp aramayı cevapladım ve telefonu kulağıma götürdüm.

"Her kimsin bilmiyorum ama saat sabah 6! Sapık gibi ısrarla arama sebebin ne!?"

Diye bağırdım. Şuan tek istediğim uyumaktı. Karşı taraftan sadece gülme sesi gelmişti. Kaşlarımı çattım.

"Kimsin sen?"

"Sam."

Sam...? Sam!

Car Race ^HyunLix^Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin