Car Race ^HyunLix^

★²⁸

Öpüşmemiz derinleşmişti. Bir anda arabanın arka kapısını açıp beni arka koltuğa yatırması ile ondan ayrıldım. Tek kaşım havada ona bakmaya başladığımda o çoktan tişörtümün altından elini sokmuş, bedenimi okşuyordu.

"Arabada hm?"

"Elbette çok daha iyi bir yer olmasını ve rahat olmasını isterdim lakin... Görüyorsun, yıldızların altında sen ve benden başka hiçbir şey ve kişi yok."

Demişti. Dudağımı ısırıp kafamı salladım.

"Ama... Kucağım çok rahat, biliyorsun değil mi?"

"Elbette, biliyorum."

Dedim kışkırtıcı bir sesle. O da gözlerini kısıp bana bakmıştı.

"İlacın yanında değil galiba?"

"Almadım, sen kondom getirmedin mi?"

Kafasını olumsuz sallamıştı. Ofladım ve yıldızlara bakmaya başladım.

"İçime boşalma o halde."

Hızla kafasını sallayıp üzerindeki kumaş pantolonun kemerini çözmeye başlamıştı. Bende oturduğum yerde biraz dikleştim. Düğmelerini açarken onu durdurdum. Koltuğa oturtup kucağına çıktım.

"Hemen mi?"

"Hemen."

Demişti, bu sefer onu durdurmadım. Hızla pantolonunu ve çamaşırını çıkartıp bacaklarından düşmesine izin vermişti. Alt bedenini görmemle kasıklarımda bir sızı hissettim. Öyle bir zonklamaya başlamışlardı ki heyecanla birlikte acılar çekiyordum resmen. Ama bu zevk acıları hoşuma gidiyordu.

Benim altımda olan şort ve iç çamaşırını çıkarıp yanına resmen fırlatmıştı. Soğuk esen rüzgarın bedenime nüfusu ile titredim. Üzerimdeki tişörtü de çıkarıp yanına atmış ve biraz arkaya uzanıp yeni gördüğüm siyah ince bir pikeyi omuzlarıma ve kollarıma sarmıştı.

"Hava soğuk."

"Merak etme, üşümüyorum."

Dedim, gerçekten de üşümüyordum çünkü bedenim resmen bir alev topuydu resmen. Beni aniden tam kasıklarının üzerine otuttuğu zaman kalçamın arasına girmiş aletini hissettim. Benim için sertleşmişti. Onunda beklemediği bir şey yaparak kalçamı oynattım ve onu yavaşça içime aldım.

Genişletilmediğim için canım çok yanmıştı. Ayrıca, kucağında olmamdan dolayı tamamı içimdeydi. İkimizde aynı anda inlemiştik. Bu onunda hoşuna gitmişti.

"Sabahına kalçan çok acıyacak."

"Krem... Sürerim."

Dedim nefes nefese, konuşacak gücüm bile emilip bitirilmişti resmen. Bir şey demeden boynuma yönelmişti. Bugün hiçte nazik değildi. Bir vampir gibi dişlerini derime geçirip çekiştirerek emiyordu. Ellerimi ensenine çıkarttım. Oradaki saçlarla oynuyordum. Daha çok çekiştiriyordum.

İçimdeki aleti öylece duruyordu, duvarlarım uyuşmuş gibi hissediyordum. Boynumdan dudaklarıma doğru çıkmıştı. Yavaşça ıslak dudakları kurumuş dudaklarıma kapandı. Kendi ağzının içine çekerek kurumuşluklarını almıştı resmen.

Dilini dudaklarım arasına sokunca biraz kucağında kıpırdandım. Dili ağzımda dolanırken penisi de duvarlarım arasında sıkışıp kalıyordu. Kendimi sıkıyordum çünkü. Elleri kalçalarıma indi. Biraz sıkıp sıkıp geri bırakıyordu.

Zaten sık nefesler almam ile çok hızlı nefessiz kalmıştım. Ondan ayrılıp kafamı omuzuna yasladım.

"Kendini sıkma..."