YARALASAR 5

2.Bölüm

Ağzım bir karış açık, kaskatı kesilmiş bir şekilde Aslıya bakıyordum. Evet gerçekten Aslı yürüyebiliyordu işin garip tarafı hareket etmeyen sadece ben değildim Alaz da benim gibi hiç kıpırdamıyordu. artık nasıl görünüyorsak Aslı ve İshak çoktan kahkahalara boğulmuştu.

Alazın "bu nasıl olur?" diyen sesini duyuyordum fakat tepki veremiyordum.

Aslının "kendinize gelecek misiniz artık herşeyi anlatacağız." dediğinde bile hala tepkisizdim.

Aman Allahım Aslı gerçekten yürüyebiliyor!

"Aslı!" diye heyecanla bağırarak ayağa kalktığım gibi ona sımsıkı sarıldım.

Aslı yürüyordu..

Gülerek karşılık verdiğinde Alaz ancak kendine gelebilmişti.

Aslı benden ayrılınca Alaz onu kollarının arasına çekip sıkıca sarıldı.

Bakışlarımı İshak'a çevirdiğimde duygu dolu gözlerle Aslıyı izlediğini gördüm benim ona baktığımı fark edince gülümseyerek kollarını iki yana açtı hızla kollarının arasına girdim. "Tebrik ederim.." diye fısıldadığımda başıma arkadaşça bir öpücük kondurmuştu.

İshaktan ayrıldığımda Alazın çatık kaşlarla bize baktığını gördüm gülerek omuz silktiğimde ise
gözleri gülüşüme takılmış ve çatık kaşları düz bir çizgi halini almıştı.

Gözlerim Elvanı aradı fakat Kumsal yerindeyken Elvan orada yoktu.

Endişeyle Alaza bakıp "Elvan nerede" dedim. Alaz gülerek "kendin bul" demişti ki hemen arkamdan gelen "bö" sesiyle çığlık atarak birkaç adım ileri kaçtım.

Evet bu Elvandı geçen sefer korkutamamıştı ama bu sefer fena bir şekilde korkutmuştu!

Bende Sedefsem çocuğum falan demem alırım intikamımı kardeşim!

Kaşlarımı çatarak arkamı dönmüştüm ki Elvanın çoktan koşarak kaçtığını gördüm "Elvan!" diye bağırıp ayağımı
sertçe yere vurdum ve ona doğru koşmaya başladım.

Alazın arkamdan "çocuk" diyen bağırışını duyuyordum fakat umursamıyordum. Şuan umrumda olan tek şey o küçük bücürü yakalayıp beni korkutmanın hesabını sormaktı!

10 dakikalık bir koşuşturmanın ardından Elvanı yakalayıp yalvartana kadar gıdıklamıştım en sonunda ikimizde nefes nefese kaldığımız için bırakmak zorunda kalmıştım..

Şu an ise salondaki koltukta oturmuş Aslıyı izliyordum.

Hepimiz çok mutluyduk ama en çok da Aslı mutluydu yıllarca yaşamak zorunda kaldığı hayat kolay değildi engelinden dolayı yapacağı çoğu hareket kısıtlıydı ve şimdi de yapamadığı hareketlerin acısını çıkarmak ister gibi koşuyor, zıplıyor, dans ediyor ve podyumda yürür gibi evin içinde ilerliyordu çocuklar ise ona eşlik edip yaptığı hareketlerin aynısını yapmaya çalışıyorlardı.

Çok Sıkılmıştım. Alaz ve İshak'a baktığımda Aslının nasıl tekrar yürüyebildiği hakkında konuştuklarını gördüm

Belki biraz kulak misafiri olmuş rolü yapabilirdim.

Alaz "Aslının bir önceki doktoru bana omurilik felci geçirdiğini söylemişti dosyasını incelediğimde bir daha yürüyemeyecek kadar sinir ve dokularının hasar gördüğü yazıyordu. şu anki senin gösterdiğin dosyada ise aslında dokularındaki hasarın yürümesi ne engel olmadığı yazıyor." dediğinde kaşlarım şaşkınlıkla havalandı ne yani Aslının önceki doktoru yalan mı söylemişti kimdi ki bu doktor?

İshak onları dinlediğimi fark etmiş olacak ki kaşlarını çatarak Alaza "dışarıda konuşalım" dedi.

Alaz kısa bir an bana bakıp başını sallayınca dışarı çıktılar.

Turşu surat yine yaptı yapacağını ne güzel dinliyordum işte!

Sinirle ayağa kalkıp Aslı'nın yanına gittiğimde Aslı yüz ifademden birşeyler olduğunu anlamıştı.

"Ne oldu Yankı?" dediğinde boşver dercesine omuz silktim bunu ona söyleyemezdim daha yeni yürümeye başlamıştı başka birşeyler olduğunu söyleyip onu üzmek istemiyordum.

Aklıma gelen fikirle keyifle sırıttım ve
"Neden diğerlerini de çağırıp senin yeniden yürüyüşünü kutlamıyoruz" dedim henüz saat erkendi Alazla beraber yemekleride çok yapmıştık hepimize rahatlıkla yeterdi.

Elvanda duymuş olacak ki "evet Evren ve Çınargili de çağıralım!" diye şakıdı.

Not:Çınar, Naz ve Yiğit'in oğlu ve 4 yaşında yaralasar serisi bittiğinde Naz 4 aylık hamileydi bende 4 yıl ileriye sardığım için şuan Çınar 4 yaşında Evren 7 yaşında Sanem 6 yaşında ve Elvanda 5 yaşında oluyor. İshak ve Aslının kızı Kumsal ise 2 yaşında.

Aslı da gülümseyerek  başını olumlu anlamda sallayınca pantolonumun arka cebindeki telefonumu çıkarıp sırayla bizimkileri aramaya başladım..

Yarım Saat Sonra

Nihayet herkesi araya bilmiştim eğitmenler de dahil olmak üzere bizimkilerin hepsini teker teker aramış onlara bir sürprizim olduğunu ve bizim eve gelmelerini söyleyip yüzlerine kapatmıştım.

Valla kimsenin iki saat sorgulamasını dinleyemem.

Ben bizimkileri çağırırken Aslı da mutfaktaki yemekleri az bulduğu için birkaç şey daha hazırlamıştı.

Telefonuma bildirim geldiğini görünce ekranını aydınlatıp gelen mesajlara baktım ilk mesaj Michael'dan dı.

Michael

Sedef ben Türkiyede olmadığım için gelemeyeceğim bunu sana aradığında söylemek istedim fakat hemen kapattığın için söyleyemedim haberin olsun.

Laf mı sokmuştu bu adam bana!

Neyse, bugün iyi günümdeyim kimseye ters birşey söylemeyeceğim.

Tamam Michael. Bu arada laf arasında bana laf soktuğunu anladım!

Gönderdiğimde gelen ikinci mesajı açtım bu da Yosundandı.

Yosun

Sedefcim üzgünüm ama Sanem uyuduğu için biz gelemeyeceğiz haber vermek istedim kusura bakma lütfen sürprizini başka zamana sakla o günü heyecanla bekliyorum.

Tamam Bayan Kırmızı Dudak başka bir zamana bekliyorum. Yazdım ve gönderdim.

Arkamı döndüğümde Aslının koltukta oturduğunu görmüştüm. "Çağırdın mı herkesi?" diye sordu başımı salladım ve "Michael Türkiyede değilmiş oyüzden gelemiyecek Yosungilde Sanem uyuduğu için gelemiyecekmiş onların dışında herkes gelicek" dedim başını usulca salladığında bende koltuğa oturmuştum.

Kapının açıldığını duyduğumuzda ikimizde bakışlarımızı kapıya doğru çevirdik.

Alaz ve İshak gelmişti. Elvan hemen babasına doğru koşup "baba Evren ve Çınar gelicek!" diye bağırdı ve Alazın kucağına atladı.

Alaz kaşlarını havaya kaldırıp "Yarasaları mı çağırdınız?" diye sordu bizimkilere hayla yarasalar lakabı ile hitap ediyorlardı bu çoğu zaman hoşuma gitmesede ağız alışkanlığı olduğundan birşey demiyordum.

"Sadece yarasaları değil eğitmenleri de çağırdık. fakat Michael Yosun ve Atalay işleri olduğu için gelemiyecekler. " dedim başını usulca salladı ve Elvan'ı başının tepesinden öpüp kucağından indirdi..

Bölüm Sonu

Umarım beğenmişsinizdir. Oylamayı unutmayın sizi seviyorum sağlıcakla kalınn