4.Bölüm

306 30 112
                                        

Bölüm fazla geç geldi kusura bakmayın ama güzel geldi umarım sizde beğenirsiniz daha hızlı bölüm atmak için yedek bir bölüm daha yazdım yarın yazdığım diğer bölüm gelecek inşallah hadi artık bölüme geçelim (başı biraz saçma gelebilir fakat biraz okuyunca hikaye ile bağlantılı olduğunu anlayacaksınız)

İlahi Bakış Açısı

Saatler önce.

Doğanın serinliğini veren rüzgar yerdeki kurumuş yaprakları Hazardın öldürdüğü cesedin üzerine taşıdı. Gündüz öldürmek ona göre değildi o kurbanlarını acı çektirerek öldürmeyi severdi ve gündüz bunu yapamıyordu fakat gece cinayetlerini karanlığı ile gizliyordu

Toprak zeminde yatan ceset 32 yaşında bir kadın cesetiydi kocasından şiddet gördüğü için evden kaçmıştı fakat kocası onun peşini bırakmamış Hazardı tutmuştu kısa süre sonrada kendini savunmayı beceremediği için Hazard tarafından öldürülmüştü. Evet Hazard bir seri katildi kendini masum ve zararsız bir doktor olarak gizleyen Altuğ ve ekibi de dahil çoğu ajan ve polis tarafından aranan bir seri katildi.

Yazık diye geçirdi Hazard içinden uğruna ailesinden vazgeçtiği adam tarafından şiddet görmüş ve sonrada onun emriyle öldürülmüştü. Hazard cesete iğrenerek bakıyordu.

Böylelerini öldürürken zevk bile almıyordu bir erkek için ailesinden vazgeçen bu gurursuz kadına az bile yapmıştı.

Hazard da Kimsesiz di aslında küçükken hastalıklı bir zihin yapısına sahip olduğu için kavgalara karışmadan duramıyordu kan istiyordu zihni kanatmak veya kanamak istiyordu evet aynı zamanda mazoşist tide . İlk cinayetini 9 yaşında işlemişti kaldığı yetimhaneden kaçarken ona engel olan görevliyi öldürmüştü o gün keşfetmişti öldürmenin aslında ona zevk verdiğini. O günden sonra kendine Hazard lakabını takıp bir ekip kurmuştu tamamen kendi teknikleriyle hepsini eğitmiş bildiği tüm becerileri onlara da öğretmişti evet aslında Hazard onun ismi değildi bu onun lakabıydı İngilizcede tehlike anlamına gelen Hazard kelimesi tamda onu tanımlıyordu tehlikenin ta kendisiydi Hazardın gerçek kimliğini ekibindekilerde dahil olmak üzere kimse bilmiyordu.

Biri vardı ekibine aldığı bir kadın vardı herkesten geç katılmıştı Hazardın ekibine. Sevmişti gönlü onu Hazard gibi kalpsiz lakabı takılan adam bir kadına aşık olmuştu oda kimsesizdi kendisi gibi.

Nefretten beslenen bir kadın ve adam gibi görüyordu kendilerini Hazard.

Kısa süre sonra düşüncelerinden sıyrılarak elini cebine attı ve bir poşete koyduğu yemleri çıkarıp cesetin üzerine dökmeye başladı böylece ceset yemin kokusunu alan hayvanlar tarafından polisler onu bulamadan yenilip yok olacaktı veya tanınmaz hale gelecekti.

Poşetteki yemler bitince poşeti de uzağa doğru atıp aracının olduğu bölgeye doğru yürümeye başladı.

Burası ormanlık bir araziydi genellikle ülkede işlenen cinayetlerin çoğu bu ormanda olur ve cesetler buraya gömülürdu bu nedenle insanlar korkar ormana giremezlerdi insanların ruhlarının ormanda gezindiğini idda eden bile vardı.

Yaklaşık yarım saatlik bir yürüyüşün ardından Hazard motorunun bulunduğu yere gelmişti. Hemen elinde ki eldivenlerini üzerindeki tulumunu ve ayakkabılarını çıkarıp çantasına sıkıştırdı diğer temiz çantasından yeni ayakkabılar ve kıyafetleri giyindikten sonra temiz kıyafetlerinin bulunduğu çantayıda eldiven ve diğer kanıt içeren eşyaların olduğu yere koydu sonunda hazırdı. Motoruna binip tekerlek izlerini bırakmamak için rastgele karışık daireler çizdi işi tamamen bitmiş olunca hızını artırarak anayola çıkmıştı.

Hazard motorunu yıkık dökük bir apartmanın önünde durdurmuştu. Harabe gibi bir yerdi burası sanki en ufak bir sarsıntıda yerle bir olacakmış gibi duruyordu.

Hazard motorunun üzerini hurda parçaları ile örttükten sonra delillerin bulunduğu çantayı alıp harabe binaya doğru yürümeye başladı.

Girişinde büyük demirden bir kapı vardı bina gibi eskiydi oda. Biraz daha yürüdükten sonra binanın yapısına tezat sağlam bir metal kapı çıktı Hazardın karşısına bu elektronik bir kapıydı girişi parmak izi ve yüz tarama ile yapılıyordu.

Hazard küçük yuvarlak bir tuşa parmağını koydu kısa süre sonra kapıdan ses gelmeye başlamıştı.

"Bay Hazard parmak izi başarılı lütfen yüzünüzü de yaklaştırın" Hazard kapının verdiği komuta uyarak yüzünü yaklaştırınca kapı "yüz tanıma ve parmak izi başarılı" diyerek açılmaya başladı.

Hazard acelesiz adımlarla yürüyüp elektronik kapıdan içeriye girdi. Odaya girer girmez kapı arkasından kapanmıştı. Girdiği oda bambaşka bir dünyaya açılıyordu binanın aksine yepyeni ve tertemizdi. Oda da bir yatak dolap ve lavaboya açılan küçük bir kapıdan başka birşey bulunmuyordu fakat bu Hazardın yerinin sadece görünen kısmıydı Hazard iki adım atarak yatağının yanına geldi yastığının altında telefon gibi gözüken ama bir kumanda olan cihazını alıp birkaç işlemden sonra sadece kendisi ve ekibinin bildiği şifreyi tuşladı.

Şifreyi girer girmez yatak hafif yana doğru hareket etmiş altında saklanan yer altına giriş için tasarlanmış küçük kapıyı açığa çıkarmıştı.

Hazard elindeki cihazı tekrar yastığının altına koyup yerdeki kapının kolunu tutarak yana doğru kaydırdı zeminin hafif titremesinden sonra kapı tamamen açılmıştı aşağıya doğru inen bir merdiven vardı.

Hazard saatini kontrol ettiğinde geciktiğini fark etti biraz fazla oyalanmıştı bu akşam ki görevi onun en keyifli görevlerinden biriyken geç kalmayı istemezdi hızla merdivenden aşağı inmeye başladı son basamağa geldiğinde trabzanların yanına gizlenmiş tuşa bastı ve arkasından kapı kapandı böylece yukarıdaki yatakda eski yerine gelip aşağıya inen kapıyı gizlemişti.

Aşağısı çok farklı bir dünyaydı birçok oda ve hücreler vardı. Burada ki hücreler de mahkumlar değilde Hazardın işine yaracak insanlar tutuluyordu. Odalar ise Hazard ve Ekibinin barındığı yerlerdi. birkaçı da temizlik,silah,bilgisayar ve eğitim araç gereçlerinin saklandığı yerlerdi.

Hazardın geldiğini anlayan ekip üyeleri yavaş yavaş toplanmaya başlamışlardı bu akşam ki görevde herşeyi düşünmeleri lazımdı çünkü çok tehlikeli birinin evine gideceklerdi.

Alaz Altuğ Sipahi bugün karısına veda edecekti.

Evet Hazardın yeni görevi Sedef Sipahiyi öldürmekti aslında bu işi ona birisi vermemişti bunu kendisi için yapıyordu Altuğ çok zeki biriydi ve Hazardı bulmaya çok yaklaşmıştı eğer onun izini bulursa Hazardın hayatı tamamen biter di hapishanede sürünmeye hiç niyeti yoktu bu nedenle Altuğ'un işini bitirmeliydi ve bunu öylece yapmak çok zordu.

Yılların eğitimini alan bir ajandan bahsediyorduk.

Hazardın planı önce karısını öldürüp Altuğ'un acısından faydalanmaktı Hazard da en az Altuğ kadar zeki biriydi rakibini iyi tanıyordu ve zaaflarını adı gibi biliyordu aslında kızını öldürebilirdi fakat bu yeteri kadar dikkatini dağıtmazdı fakat karısını kaybederse dünyası başına yıkılırdı yıllar öncesini araştırmıştı Hazard Sedefin komada kaldığı 1 ayı araştırmıştı Altuğ o bir ayda yıkılmıştı şuan da Sedefe birşey olsa tekrar yıkılırdı ve yıkılmış bir adamı öldürmekte zor olmasa gerekti değil mi?

Sonunda bölüm bitti size yemin ederim bu bölümü yazmak okadar zordu ki şuan yazarların halini anlıyorum toplamda 5 kere yazıp tekrar sildim bölümü bir türlü içime sinmiyor bu 6. aslında buda içime sinmedi ama çok yoruldum tekrar yazabileceğimi sanmıyorum lütfen bununla idare edin size söz diğer bölümümde daha güzel yazacağım oylayıp yorum yapmayı unutmayın takip ederseniz de çok sevinirim sizi seviyorumm...

YARALASAR 5Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin