Ya'aburnee | Sope

-8-

İşten çıktığımda gözlerim saatime kaydı. Ofisteki toplantım yüzünden geç kalmıştım ve bugün Arya'yı kursa bıraktığım aklımdan tamamen çıkmıştı. Geç kaldığımı anladığımda aceleyle arabaya bindim bugün Jimin ve Taehyungun da müzik kursunda dersi yoktu yalnız kalmasından endişeleniyordum.

Gaza bastığımda yanaklarımı şişirdim, beni göremeyince korkmamasını dilemiştim. Gözlerim yoldayken telefonum çaldığında ekrana bakmadan açtım. "Evet?" Gergin olduğumdan sesim sinirliydi.

"Hoseok selam." Yoongi'nin sesini duymamla yüzümdeki kaslar gevşediğinde "Selam." Demiştim yavaşça. "Ben seni sonra arasam olur mu Arya kursta ve geç kaldım araba sürüyorum şu an kusura bakma."

"Biliyorum o yüzden aramıştım ben de kurstayım şu an." Duraksadım. "Öyle mi?" Dediğimde diğer uçtan onu sesini duydum. "Şu an Arya ve Alex yanımda. Onu bahçede tek görünce yalnız bırakamadım o yüzden aradım seni."

"Geliyorum 10 dakikaya oradayım." Dediğimde güldüğünü işittim. "Hoseok ben yanlarındayım merak etme şu an bahçedeki parkta oyun oynuyorlar ikisi arabayı dikkatli sür acele etmene gerek yok."

Derin bir nefes bıraktığımda sakinleşmeye çalıştım. "Teşekkürler." Demiştim yavaşça. "Toplantı uzadı bir türlü çıkamadım elim ayağıma dolaştı yalnız kaldı diye."

"Endişelenme ve dikkatli sür, acele etmene gerek yok tamam mı?" Görmemesine rağmen başımı sağlamıştım. "Orada görüşürüz." Dediğimde telefonu kapatmıştım. Ayağımı hafifçe gazdan çekmiştim, Yoongi oradaydı, endişelenmeme gerek yoktu, sakinleşmeliydim.

Pencereyi açtığımda dakikalar sonra okulun önünde durmamla onun beyaz arabasını görmüştüm. İndim ve hızlıca okulun bahçesine girdim. Arya ve Alex'in gülüşme seslerini duyduğumda gözlerim ona dönmüştü. Arya beni gördü ve gülerek koştu.

"Baba!"

Eğilip sarıldığımda yanaklarından öpmüştüm. "Özür dilerim güzelim geç kaldım, bir daha olmayacak söz veriyorum."

"Baba Alexle yaptığımız kumdan kaleye bak!"

Söylediklerimi umursamayıp elimi tutarak çekiştirdiğinde Yoongi beni görünce oturduğu yerden kalkmıştı yavaşça. "Sana acele etme demiştim."

"Etmedim."

"7 dakikada geldin Hoseok." Gülümsediğimde gözlerimi ona çevirdim. "Teşekkürler." Demiştim mahcup bir ifadeyle. "Yani ona göz kulak olduğun için. Gerçekten minnettarım."

"Lafı bile olmaz." Samimiyetle gülümsediğimde gözlerim ona dönmüştü. "Arya." Demiştim hemen ardından ona seslenerek. "Hadi güzelim geç kaldık gitmemiz lazım."

"Baba beş dakika daha." Gülerek Alexin yanına gittiğinde iç çekerek beklemeye başlamıştım. "Alex dersleri sevdi mi?"

"Çok." Demişti gülümseyerek. "Dersine Jimin girdiğinden ayrı bir hevesli zaten. Bu kadar kısa sürede onu bu kadar sevmesine şaşırmadım desem yalan olur."

Gülmüştüm. "Jimin öyledir." Diyerek mırıldandığımda gözleri yüzümde takılı kalmıştı. Donup kaldığımda yaklaştı ve bir elini yanağıma doğru kaldırdı, "Sanırım küçük bir böcek va-"

"NE?" Çığlık atarak ellerimle hızlıca yüzümü silmeye başladığımda Yoongi şaşkın bakışlarıyla beni izliyordu. "AL ONU ÜZERİMDEN!" Diye bağırdığımda dudaklarını araladı ve şaşkınlıkla gözlerini kırpıştırdı.

"Tamam bir dakika-"

"AL ÇABUK ALDIN MI?"

"Hoseok durmuyorsun ki yerinde bir dakika."