Sonraki gün heyecanla çalan kapıyı açtığımda Alex koşarak içeri girmişti.
"Hoş geldiniz."
Gülümsediğimde Yoongi yaklaştı ve hiç beklemediğim bir şey yaparak yanağıma küçük bir öpücük kondurdu. "Selam güzelim."
Pekala, sanırım kalbim duracaktı.
Gelirken yanında getirdiği paketleri kenara bıraktığında hala kapıda şaşkın şaşkın dikildiğimi fark edince kendime gelmeye çalışıp kapatmıştım. Mutfağa geçtiğimde Arya tüm oyuncaklarını salona yığmıştı ve Alexle birlikte oynuyorlardı.
"Gördün mü? Sana hemen unuturlar demiştim."
"Evet haklıymışsın. Onlar öyle dün kanlı bıçaklı gibi davranınca seni bir daha göremeyeceğim sandım.
Başımı geriye atarak güldüğümde gözleri gülüşümdeydi.
"Bakıyorum da neşelisin."
"Sen biraz komik olabilirsin o yüzden."
Gülümsediğinde "Sana yardım edeyim." Demişti gömleğinin kollarını yukarı katladığında.
"Yorma kendini otur misafirsin sen." Demiştim ancak çoktan kalkıp benimle birlikte mutfağa geçmişti bile.
Gözlerim üzerindeyken bir ara her şeyin yerini nasıl bu kadar rahat bulabildiğime şaşırmış sonra aklıma evin sahibi olduğu gelince kendi aptallığımla baş başa kalmıştım.
"Yabancılık çekme." Demiştim gülerek. "Kendi evinmiş gibi takıl."
Gülüşünü duyduğumda yaklaştı ve yanaklarımı sıktı gülerek. "Bu kadar tatlı olma tutamıyorum kendimi."
Yanaklarım kızardığında gözlerimi ondan ayırıp ellerinin arasından kurtardım kendimi. Tabakları içeri taşırken yeniden dönüp domatesleri dilimledim. Bana baktı ve salatalıkları dilimlemeye başladı. "Mutfakta senin kadar iyi değilim."
"Gayet iyi görünüyorsun."
"Şu an gözüne girmeye çalışıyorum o yüzden."
Kıkırdadığımda elindeki bıçağa baktım. "Olsun fena değilsin bence iyi gidiyorsun." Ayrı ayrı tabaklara koyduğumuzda kaşık almak için yanındaki çekmeceye uzanmamla onunla dip dibe geldiğimde başını kaldırdı ve göz göze geldik, gülümsediğimde karnımın kasıldığını hissettim.
Geri çekileceğim esnada yaklaştı ve çenemi kavrayarak yanaklarıma ıslak bir öpücük kondurdu.
"Özledim seni." Sesi fısıltılıydı. Titrek bir nefes aldığımda bir elim göğsüne yükselmişti. "Ben de özledim."
Bu sefer eğilip diğer yanağımdan öperken yeniden güldüğümde dudakları dudaklarıma kaymıştı.
"Yoongi." Demiştim sızlanarak. "Çocuklar var içeride."
"Oyun oynuyorlar." Sesindeki çocuksu ifadeyi fark ettiğimde gözlerimi kısıp ona baktım. "Yeterli bir açıklama değil."
Bir eli yüzüme yükseldiğinde minik dişlerini göstererek gülümsedi ve bu sefer dudağımın kenarından öptü. "Tamam biraz da şurayı öpeyim bırakacağım söz."
Çeneme dudaklarını bastırdığında gülümsemiş ve ayrılmıştım kollarından. Kalan tabakları masaya bıraktığımda çocukların tabaklarını hazırlayıp önlerine koymuştuk. "Alex biraz daha yumurta ister misin?" Başını salladığında tabağına biraz daha koymuştum. "Ben de istiyorum!"
Aryanın da önüne istediğinden koyduğumda yeniden eski yerime oturdum.
"Ben senden önce bitireceğim tabağımı."
YOU ARE READING
Ya'aburnee | Sope
Fanfiction"İnançlı biri değilim ama tanrının seni, benim için yarattığını düşünüyorum."