Mahfuz/Ya'saklanan |Gerçek Ailem|

16.Bölüm

Sizi çok beklettiğim için devam bölümünü de yazdım hemen. Umarım beğenirsiniz. Sonunda olanlara dair fikrinizi merak ediyorum o yüzden yorumlarınızı bekliyorum 🩷

♤♤♤♤♤

"Şaka yapıyorum de bana? Ciddi misin?" Şu an yüzümdeki şok olmuş ifadeyle Oğuz'a bakıyordum ve o bu halimden keyif alıyordu resmen. Aynı abisi...

"Hayır tabii ki neden şaka yapayım?"

"Şu an aşırı havalısın gözümde." Hayran olmuş bir şekilde sarf ettiğim sözlerim güldürmüştü onu.

"Bu kadar hoşuna gideceğini bilseydim daha önceden söylerdim dövme yaptığımı."

Şu an girdiğimiz dar sokaktaki eski evlerden birisindeydik. İçerisi dövmeci olarak dizayn edilmişti. Dışarısı ne kadar eski ve ürkütücü dursa da içerisi bir o kadar modern ve temiz duruyordu.

Hep dövme yaptırmak istemiştim ama yaşımdan dolayı ailemden izin almam gerekiyordu ama artık böyle bir zorunluluğum kalmamıştı. Oğuz'u bir şekilde ikna edip dövme yaptırabilirdim. Aklımda dönen tilkileri anlamış gibi hemen cevap vermişti bana.

"Asla. Bana sakın bakma asla sana dövme yapmam. Böyle bir şey yapsam babam bırak beni öldürmeyi bütün izlerimi siler bu dünyadan."

"Yaa ama haksızlık. Ne var sanki bunda? Minik bir dövme sadece. Hem hep çok istemişimdir dövmem olmasını. Nolur yaaa hadi."

"Asla olmaz. Bana istediğin her şeyi yaptırabilirsin ama bunu asla yaptıramazsın. Sen babamın ters halini bilmiyorsun daha. Gördüklerin hiçbir şey küçük hanım."

"Off Oğuz yaaa. Hadi ama nereden bilecekler ki?"

"Oğuz ne kızım? Abinim ben senin." Huysuz tavırla söyledikleri güldürmüştü beni. Aklıma onu böyle kandırabileceğimin gelmesiyle konuşmaya başlamıştım tekrar.

"Eğer bana dövme yaparsan belki de bunu kabullenip sana abi diyebilirim. Ne dersin?"

Bir an ikna olur gibi olmuştu ama daha sonrasında tekrar babası aklına gelmiş olacaktı ki hemen eski yüz ifadesine dönmüş reddetmişti beni.

"Sen de az fena değilsin cadı. Ama asla olmaz. Babamın beni bu dünyadan silmesi mi yoksa kardeşimin bana abi dememesi mi diye bir düşünüyorum üzgünüm ama ikinci seçenek daha mantıklı geliyor abim." En son söylediği hitap şekli değişik hissettirmişti bana.

Oğuz çok farklıydı evdekilerden. Selma Hanım'a karşı kötü olamıyordum bunun başlıca sebeplerinden biri hiçbir zaman anne sevgisi görmemiş olmamdan kaynaklanıyordu. Bir annenin benim için bu denli üzülmüş olması bende çok farklı duygulan uyandırıyordu fakat Oğuz çok farklıydı.

Benim zaten iki tane abim vardı bunca zaman. Hiçbir zaman eksikliğini hissettiğim bir şey değildi ve buna rağmen Oğuz sanki yavaş yavaş alıştırıyordu kendisini bana. Bu ailede filtresiz bir şekilde rahat ilişki kurabildiğim tek kişiydi şüphesiz.

"Neyse ben bir şekilde ikna ederim seni
ileride." Gülerek konuyu uzatmamıştım.

Şu an asıl merak ettiğim Oğuz neden böyle bir yerde çalışıyordu. Dışarıdan gören birisi olsaydım onun bu kadar zengin bir ailenin çocuğu olduğunu düşünmezdim böyle bir bölgede çalıştîğı için.

Kaya Ailesinin evindeyken aşırı sakin ve ailenin akıllı çocuğu tiplemesi hissettiriyorken burada bambaşka birisi hissettiriyordu. Oğuz'a dair beni şaşırtan tek şeyin motorlara olan ilgisi olduğunu sanıyordum fakat direkt olarak kişiliği buymuş. Daha çok Gökalp veya Kutay uyuyordu bu söylediğim kalıba görüntü olarak fakat çok yanıldığımı hissetmiştim.