Hesap sorma

18 2 3
                                    

Babam beni çağırıp Kaan Bey'e cevap verdi.



"Merhaba oğlum, nasılsın? Evet, kızım burada. O da daha yeni geldi, şarjı bitmiş, o yüzden muhtemelen size haber verememiş." O an titremeye başlamıştım. Kaan Bey'i ne kadar sinirlendirdiğimin farkındaydım. Beni öldürmek istese şaşırmazdım. Korkak adımlarla ona yaklaştım. Dışarı çıkıp beni bekledi. Gözlerinden adeta ateş püskürüyordu. Hemen vakit kaybetmeden yanına gittim. Karşısına geçince kısık sesle ama dişlerini sıkarak konuşmy başladı.



"Ne yaptığını sanıyorsun sen? Bana meydan mı okuyorsun sen, aptal? Bu konuyu evde konuşacağız, asıl hesabı orada soracağım." Korkmama rağmen karşı çıktım.



"Hayır, ben hiçbir yere gelmiyorum. Ben sizinle ve aynı evde yaşamak zorunda değilim. Yaptığınız muameleye kat-" Kaan Bey sözümü kesti ve sert, tehditkâr bir sesle konuştu:



"Beni sinirlendirme, yoksa seni tüm mahallenizin gözleri önünde zorla sürükleyerek götürürüm." Ne kadar istemesem de onunla gitmek zorundaydım. Çünkü evliliğe devam edersem, ailemin benim böyle bir adamın evinde yaşadığımı bilmesini istemiyordum. Annem kahrolurdu yoksa.



"Bunu yapamazsın," diye inkar etmek istedim önce.



"Öyle bir yaparım ki..." O kadar soğuk ve alaycı bir şekilde söyledi ki yapamayacağına dair tüm inancım aklımdan silindi.



"Tamam... bekle, çantamı ve telefonumu alıp geliyorum." Kaan Bey önce saatine, sonra bana baktı.



"Sadece iki dakika, bekletilmekten nefret ederim." Hızla gülümseyip eve geçtim, telefonumu açtım, çantamı, şarj aletimi, powerbank'ı ve telefonumu çantama koydum, hızlıca evdekilerle vedalaştım. Bir dakika gecikmeyle Kaan Bey'in arabasında arka koltuğa oturdum. Telefonuma gelen mesajlara baktım; ilk dikkatimi çeken, Gökhan Bey'in mesajıydı. Gün içinde kimlerle, kaç toplantıya nerede girdiğimiz detaylı bir şekilde yazılmış, ardından ajandama kaydetmeyi unutmamam için dipnot düşülmüştü. Biri nerede olduğumu sorarsa donup kalmamı istemiyordur her halde. Aynı mesajı Asena da atmış ve defalarca aramıştı; büyük harflerle Kaan Bey'in bize geldiğini yazmıştı. Hemen toplantıları ve kişileri ezberlemeye çalıştım; Kaan Bey sorarsa kekelemek istemiyordum. Eve vardığımızda, ezberimi yapmıştım. Arabadan inip hızlıca odama doğru yürüdüm, ancak Kaan Bey tarafından sertçe durduruldum. Merdivenlerin önünde, tehditkâr bakışlarla kolumdan sıkıca tutarak kaçmama engel oldu. Öfkeden deliye dönmüş halde bağırarak konuşmaya başladı.



"Sen ne cüretle benim haberim olmadan babanın evine gidip orada kalmayı planlarsın ha? Sen kim olduğunu unuttun galiba!" Alora geriye kaçmaya çalışsa da Kaan Bey buna izin vermedi. Sesi titrerken konuşmaya başladı.



"Ben... sadece... biraz uzaklaşmak istemiştim. Burada artık nefes alamıyorum..." Kaan Bey Alora'nın sözünü sertçe keserek bağırmaya devam etti.



"Nefes alamıyormuş! Sen kimsin ki bu evde kalmak ya da gitmek için karar verebileceğini sanıyorsun? Benimle evli olduğunu unuttun mu yoksa?" Alora, korkudan dizlerinin titrediğini hissetti. Kaan Bey kolunu o kadar sert tutuyordu ki artık dayanamıyordu.

Soğuk Kalplerin AteşiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin