Hayal Kırıklığı

16 2 4
                                    

Alora, bir süre eliyle oyalandıktan sonra, titrek bir sesle konuşmaya başladı. "Gökhan Bey, sizin bilmediğiniz bir şey var... Aslında ben... ben..." Sözlerini bir türlü tamamlayamıyordu, belli ki bir şeyleri söylemekten çekiniyordu. Birkaç derin nefes aldıktan sonra cesaretini toplayıp devam etti, "Ben... Kaan Bey ile evliyim. Ama bu gerçek bir evlilik değil, sadece bir proje için... Her şey kağıt üstünde, formalite yani." Alora sustu, odada bir sessizlik oldu. Gökhan Bey, duydukları karşısında donup kalmıştı. Alora'nın böyle bir sırrı saklamış olması ona hem şaşırtıcı hem de garipti.

"Alora, neden bunu bana daha önce söylemedin?" diye sordu, sesi yumuşak ama içinde derin bir sitem vardı.

Alora, gözyaşlarını silerek devam etti, "Bilmiyorum... Bu evlilik tamamen Kaan Bey'in kontrolü altında. Kimseye söylememem gerektiği konusunda beni defalarca uyardılar. Başta her şeyin normal olacağını sandım ama işler beklediğim gibi gitmedi... Kaan Bey... çok farklı..." Sesi kesildi, anlatmak istemediği bir şey vardı.

Gökhan Bey, derin bir nefes alarak onu dikkatlice süzdü. "Alora, bana ne düşündüğünü ve ne istediğini açıkça söyle. Sana yardım edeceğim. Ama önce güvende olduğunu bilmem lazım. Bu gece burada kalmanı istiyorum. Yarın sabah her şeyi daha net bir şekilde konuşuruz."

Alora, endişeyle Gökhan Bey'e bakıp başını hayır anlamında salladı. "Kendim halletmem daha doğru olur. Size yük olmak ya da başınıza iş açmak istemem."

Bu sözler, Gökhan Bey'i ilk kez sinirlendirmişti. Kaşlarını çatıp derin bir nefes aldı, gözleri kızgınlıkla Alora'nın endişeli bakışlarıyla buluştu. "Alora, Seni yalnız bırakmayacağım. Yanında olduğumu unutma. Şimdi dinlen, yarın her şeyi planlarız. Ayrıca, sana bir sır vereyim mi?"

Alora, şaşkın bir şekilde başını hafifçe evet anlamında salladı.

"Geçmişte, ben çok daha acımasız insanlarla uğraştım ve hepsi hak ettikleri cezayı buldu. Yani Kaan Bey, ne sana ne de bana zarar veremez."

Alora, şaşkın ve korkmuş gözlerle Gökhan Bey'e baktı. Gökhan ise sakin bir şekilde devam etti, "Endişelenme. Ben iyilerin dostu, kötülerin düşmanıyım." dedi yüzünde çocukça bir gülümseme ve gurur vardı.

Gökhan Bey'in bu koruyucu tavrı, Alora'yı bir nebze olsun rahatlatmıştı. Onun teklifini kabul etti ve kendini güvende hissetti. Alora telefonunu alıp mesajlarına cevap vermeye başladı. Ailesine bir arkadaşında kalacağını ve merak etmemelerini söyleyecekti. Mesajını bitirmeden önce kapı sert bir şekilde çalındı.

Kapının ani çalınışıyla Alora yerinden sıçradı. Gökhan Bey, sakin olmasını işaret ederek kapıya doğru ilerledi. Alora da onu takip etti, kalbi hızla çarpıyordu. Kapının arkasında kimin olduğunu tahmin edebiliyordu. Kapıya yaklaştığında, gelenin Kaan Bey olduğunu gördü; öfkesi gözlerinden okunuyordu. Muhtemelen numara ile nerede olduğunu buldurmuştu.

Gökhan Bey derin bir nefes alarak kapıyı açtı. Kaan Bey, içeriye adımını atmak isterken Gökhan Bey onu geniş omuzlarıyla engelledi. Kaan Bey, öfkeyle Gökhan'a bakarak, "Alora nerede? Onu hemen bana getir!" diye talep etti.

Gökhan Bey, sakin ama tehditkâr bir tonda, "Alora burada ve güvende. Onu bir yere götürmeyeceksin, Kaan," dedi.

Kaan Bey, Gökhan'ın arkasında duran Alora'yı görünce daha da öfkelendi. Gözleri Alora'nın korku dolu yüzüne kilitlendi. "Alora! Hemen buraya gel! Hemen!" diye bağırarak onu çekmeye çalıştı.

Ancak Gökhan Bey, Kaan'ın elini sert bir hareketle geri itti ve bir adım öne çıkarak Alora'yı tamamen arkasına aldı. Kaan ile yüz yüze geldi ve gözlerini onun gözlerine dikti. "Alora seninle gitmeyecek. Onu rahatsız etmeyeceksin. Bu evden de çıkacaksın."

Soğuk Kalplerin AteşiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin