Taşınma

10 2 1
                                    

Asansprden inip 72 numaralı kapıyı tıklatdım. Sonunda kapı açıldı ve karşımdaki adamla göz göze geldim. Yaklaşık 1.80 boylarında, altmışlı yaşlarında olmasına rağmen, yaşından daha genç gösteren, siyah ve beyaz karışımı saçlarıyla, ciddi bakışlı biriydi. Hafifçe gülümseyerek selam verdim, fakat o beni tepeden tırnağa süzdü. "Alora sen misin?" diye sordu, sesindeki küstahlık telefonda olduğu gibi yüzüne de yansımıştı. Ben ise yeni tanıştığım birine "sen" diye hitap etmeyi pek sevmem, hele ki yaşça büyük biri olmasa bile. Yine de gülümsemeye çalışarak "Evet, Alora benim," dedim. Adam, ifadesini değiştirmeden, "Peşimden gel," dedi. Bu adam gerçekten sinir bozucu!

Ev orta büyüklükteydi; ne çok büyük ne de küçük. Odaya vardığımızda, burasının bir kız odası olduğunu hemen anladım. Muhtemelen kızları ya evlenmiş ya da başka bir şehre okumaya gitmişti, bu yüzden boş kalmasın diye kiracı almışlardı. Odamın karşısında bir başka oda, yanımda da bir tane daha vardı. Adam bana tuvalet ve banyonun yerini gösterdi. Çıkış kapısının olduğu tarafta, benim odamın bulunduğu koridorun sonunda da mutfak vardı ve mutfağa bağlı küçük bir balkon görünüyordu. Ev modern ve zevkle döşenmişti.

Mutfakta 55-60 yaşlarında, güler yüzlü bir kadın vardı. Kahverengi saçları ve boyu benimkine yakındı. Adamın aksine, sıcakkanlıydı. Kadın bana dönerek, "Selam, sen Alora olmalısın. Ben Zeynep," dedi. İçten bir şekilde gülümsedim; bu kadını seveceğim belliydi. "Merhaba, evet ben Alora. Tanıştığımıza memnun oldum, Zeynep Hanım," dedim büyük bir gülümsemeyle. "Adın çok güzel," dedi. Bu iltifatı sık sık duysam da her seferinde mutlu oluyorum. "Teşekkür ederim," dedim nazikçe.

Zeynep Hanım bana mutfakta nelerin nerede olduğunu gösterdi. Adam ise kapının yanında sessizce izliyordu. Daha sonra odaya geçtik. Evet, burası kızlarının odasıydı. Kızı Polonya'da okuyormuş. İlk başta tatillerde taşınmam gerekeceğinden endişeliydim, ama Zeynep Hanım hemen konuya değindi. "Kızım tatillerde yalnızca birkaç haftalığına gelir. O zaman genellikle arkadaşlarında kalır. Eğer burada kalmak isterse, abisinin odasında kalabilir, seni rahatsız etmeyiz," dedi. Anlaşılan, karşımdaki oda oğullarına aitmiş, ama onun hakkında pek bir şey söylemedi. Ben de sormaktan çekindim.

Adam, mutfak, banyo ve sadece kendi odamı kullanmam gerektiği konusunda beni uyardı. Odamda da fazla değişiklik yapmamamı önerdi. Sonra anahtarları gösterip kalmak isteyip istemediğimi sordu. Kira çok uygun olduğu için hemen kabul ettim. Normal bir ev tutsam bu fiyatın en az üç katını ödemek zorunda kalırdım. Kirayı ay sonunda ödeyeceğim için de rahatladım. Şimdi tek sorun, maaşımı Kaan Bey'den istemekti. Onunla yüz yüze gelmek bile zor; hele bavulum hâlâ onda, onu nasıl alacağımı bilemiyorum. Eve de dönmek istemiyorum çünkü babamların yüzüne bakamam. Son kez evden evli bir adamla çıkmıştım . Gökhan Bey'in yüzüne bile bakamıyorum çünkü ona defalarca yanlış yaptım. Ne yapacağım ben?

Bir şekilde şirkete gitmeli ve işime devam etmeliyim. Kaan Bey'in gözüne görünmezsem her şey düzelebilir belki. Zaten görmek istemediğinde beni görmezden geliyor. Umarım bugün de öyle olur. Uzun zamandır biriktirdiğim bir acil durum param vardı, ama şimdi o acil durum geldi. Birkaç parça kıyafet almam gerek. Bavulumu unutacağım. Beş parça bir şey alsam, kombinleyip uzun süre giyebilirim sanırım. Alışverişten nefret ettiğim için Asena'yı aradım, ama o özür dileyerek bugün katılamayacağını söyledi. Yine de telafi edeceğini belirtti. Yalnız alışveriş yapmayı hiç sevmiyorum. Asena'nın gelmemesi aslında iyi oldu, onunla genellikle daha lüks yerlere gideriz ve orada istediğim gibi alışveriş yapamıyorum. Şimdi daha uygun fiyatlı bir yere gidebilirim.

***

Kendim için gereken her şeyi almıştım. Hafif makyaj yapmak için birkaç ürün seçtim. Kıyafet olarak birbirine uyumlu üç pantolon, iki etek, iki gömlek ve dört bluz aldım. Ayrıca iki pijama seti aldım; biri gece yatmak için, diğeri evde rahat dolaşabileceğim türden. En son iç çamaşırlarımı da aldım. Topladığım paranın büyük bir kısmını harcamak zorunda kaldığım için içim biraz burkuldu, ama buna mecburdum. Hava kararmıştı ve en son parkta yaşadığım olaydan sonra geceleri dışarıda olmaktan korkuyordum. Bu yüzden hiç vakit kaybetmeden eve döndüm. Şirketde ve Kaan Bey'in evinin önünde gördüğüm Maskeli adamı bir kaç kez daha gördüm. Artık bu beni oldukça tedirgin ediyor, en yakın zamanda polise gidip ihbarda bulunucam. Ama tahminim Kaan Bey'in beni gözetlemesi için tuttuğu adam olduğunu söylüyor. Anahtarım olduğu için hızla kapıyı açtım ve içeri girdim. Aldıklarımı odama yerleştirdim, pijamalarımı alıp duşa girdim. Zeynep Hanım’dan ödünç aldığım havluyla saçımı sardım ve saç kurutma makinesiyle saçlarımı kurutup yatağa geçtim. Alarmı kurup uyudum.

Soğuk Kalplerin AteşiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin