Selamlar cancanlarr😃
Saat sabah 06.40 ve ben hâlâ uyumadım... Şimdi bu bölümü atıp uyuyacağım😃😄
Kızıl Çalıkuşu finalinden sonra içim bi tuhaf yaa, sadece 25 bölüm sürdü ama o kadar alışmışım ki onlara... Toprak'ı orada bırakmış olmak bile canımı yaktı gerçekten🥺
Bir askeri kurgu yazacağım. Ama Kobra'nın bi 15-20 bölüm olmasını ve okunma sayılarının artmasını bekliyorum...
Asker ve Doktor aşkı değil haa, Asker ve Oyuncu aşkı😉
Kadın ünlü oyuncu, adam yakışıklı ve uzun bir asker😍Neyse daha fazla bilgi vermiyim☺️
Bu bölümü şimdi atacağım ancak en az bi dört beş gün yeni bölüm atamayabilirim🙁
Neyse ben daha fazla tutmayayım sizi...
Keyifli okumalar cancanlar ☺️
OY VERMEYİZ YORUM YAPMAYI VE TAKİP ETMEYİ UNUTMAYIN CANLARIMMM
Bilincim soğuk bir morgta kapandığından mı bilmem ama tuhaf bir üşüme hissiyle uyandım. Ben üşümekten nefret ederdim ve bunu bir ablam bilirdi.
Gözlerimi açtığımda odada yalnız olmayı veya Kuntay'ı görmeyi beklerken Demir'i görmem ile şaşırmıştım açıkçası.
"Uyandığına göre ve gördüğüm kadarıyla da iyi olduğuna göre seninle açık konuşacağım Savcı. Ve umuyorum ki beni anlarsın. Yanlış anlaşılmak istemem ama sen fazla yaralısın." Kaşlarımı çattım. Ne demek istiyordu bu?
"Açıkça konuşacağını söyledin. O yüzden açıkça konuş." Başını salladığında dudaklarını ıslattı ilk önce. Koyu kahve gözlerini biraz kısarak araladı dudaklarını.
"Yaralısın. Fazlasıyla yaralısın ve yaralarını gizleyemiyorsun. Yaranı gizleyemezsen düşman senin yaranı kanatır, sen kan kaybından bitkin hale geldiğinde ise seni vurur."
"Yani?" dedim devamını sorarcasına.
"Yanisi şu... Evet güçlü bir kadınsın ama yarana dökülen bir tuz tanesinde o yaranın acısına dayanamıyor ve kendini kaybediyorsun. İki oldu bu Savcı. Sarp ile masada olan olay bir, dün ki morg olayı iki. Daha çok yaran olduğuna adım gibi eminim. Ve senin gibi yaralı birinin Kuntay'a ve kobralara bir yardımı dokunamaz. Kuntay'ın da seninde hedefiniz aynı evet ama gücünüz denk değil. Sen ona nasıl yardımcı olursun bilmiyorum. Kaldı bana göre yardımcı değil, daha çok köstek oluyorsun." Alayla güldüm hemen.
"Sen bana üstü kapalı bir şekilde siktir git diyorsun, anladım. Ama unutma Demir, beni burada zorla tutan sizsiniz."
"Anlaşmayı kabul eden sensin?"
"Evet ama ben bunu-"
"Aması yok Savcı. Ama'nın olduğu cümlenin bir demiri eksiktir. Sen Kuntay'ın yoluna taş koyuyorsun demiyorum ama işini zorlaştırıyorsun."
Ben yaralı değildim. Tamam korkularım vardı ama yaralı değildim ben. Yaralarım saklıydı. Yaralarımın üzerine beton döküyordum ben. Çünkü benim yaralarımın kabuğu inceydi, dokunsam kanardı.
Ben bir hedef uğruna yaşıyordum. O hedefe ulaştıktan sonra ölsemde, yaralarım parçalansa da umurumda olmazdı.
Sadece Kuntay değildi teklifi kabul etmem.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOBRA(+18)
Teen FictionKendine Kobra diyen bir katil... Ve onu yakalamak için iki yılını feda eden Savcı... Tüm ülkenin korkusu olan bir katilin elini kolunu sallayarak gezmesi ve hâlâ birilerini öldürüyor olması halkın korkulu rüyası olmuştu. Hep en iğrenç, en acı veri...