KOBRA(+18)

8.Bölüm: ZEHİR

AMANDA AMANNN KİMLER GELMİŞŞŞŞŞŞ DÖWDEÖFÖSSVD

SİZ BÖLÜM MÜ OKİCANİZ SİZZZZ??

(çocuk muammelesi görüyonuz şuan dmsmsms)

Neyse, hızlı ve yorucu bir bölüm olacak şimdiden söyleyeyimm

Kızıl Çalıkuşu için de Batu özel bölüm yazmayı düşünüyorum... Baba Batu okumak hakkınız dmsmsmsm

OY VERMEYİ, YORUM YAPMAYI VE TAKİP ETMEYİ UNUTMAYINNN!!!!

KUNTAY KANER ALKAN'DAN

Bazen en kötü anının kabus olmasını ve eğer kabus ise hemen uyanmayı diliyordu insan. Bazen ise en güzel anının bir rüya olmamasını, rüya ise uyanmamayı diliyordu.

Çoğu anım da yaşadığım şeyin sadece kötü bir kabus olmasını ve uyanmayı diliyordum. Rüya görmem ben. Ancak rüya kadar güzel olan anlarım oldu. O anlarda uyanmamayı dilerdim.

Ben Kuntay Kaner Alkan, insanların korktuğu ve herkesin dilinde Kobra olarak anılan katil... Küçücük yaşta elini kana bulaştıran acımasız ve iğrenç adam... Benim.

Güzel şeylere sahip olamam bu denli kötü biriyken. Ama sahip olursam sikseler bırakmam. Çünkü güzel şeyler de bir rüya gibi geliyor bana.

"Yapma," dedi Demir bilmem kaçıncı kez. Dün gece olduğu gibi oturmuş viski içiyorduk ve konu yine mavi gözlü savcıya gelmişti.

"Neyi?" dedim bilmezden gelerek.

"Yapma Kuntay. Dün dediklerimin sende hiçbir esamesi olmamış belli ki ama böyle olmaz."

"Bir şey yapmadım ki." Demir güldü alayla. Yüzünde ki yara izinde dolaştırdı elini. Sevdiği kadından kalan tek şeydi o iz.

"Yapmadın? Uzak durman gerektiğini binlerce kez söyledim sana ama sen bugün savcıyı izledin. Hem de saatlerce. Alya ile oyun oynarken, şeker yerken, her saniye izledin." onaylamaz sesler çıkardı ve başını iki yana salladı. "Biz yıllardır buradayız ama savcı için-"

"Yeter Demir," dedim sakince. Konu yine savcının kötülüğüne geliyordu.

"Kuntay, savcı koca bir okyanus ve sen o okyanusa atlamaya çalışıyorsun. Olmaz, yapma. Yüzme bilmezken o suya atlama. O su yutar seni."

Kalan viskiyi kafama diktim ve burukça gülümserken Demir'e döndüm.

"Belki de ben çoktan o suya atlamışımdır, Demir. Çünkü ben boğulduğumu yeni yeni fark ediyorum."

EFİL KESKİN'DEN

Sadece saatler önce polisi aramış, yeraltından bahsetmiş ve telefonu kapatmıştım. Ama elbette bunu sahte bir isim soyisim kullanarak yapmıştım. Kuntay hemen polise vereceği adamı yer altına götürmüş ve bağlamıştı. Tabii, sadece ölüsünü. Normalde tutuklanmasını hedeflemiştik ancak Kuntay adamın kadın katili olduğunu öğrendiğinde öldürmüştü ve ölüsünün yanına on tane canlı kobra yılanı ve iki tane ölü kobra yılanı koymuştu. Hemen ardından şuan içinde bulunduğumuz bu koca eve gelmiştik. Ev iki katlı, lüks ve kocamandı. Burada da teknoloji vardı elbet...

Örneğin bir duvar tamamen dokunmatik bir ekrandı, evin camları bir parmak dokunuşu ile renk değiştiriyordu. Normal bir ev gibi görünüyordu dışarıdan ama içeriden büyüleyici bir görünüme sahipti bu ev.