KOBRA(+18)

9.Bölüm: KEFARET

Nasılsınız bakalımmm? iyi misinizzz?

Okul nasıl gideyyoo??

Bence berbat dmdmsmdsmd

Size yeni bir bölümle geldimmmmm!!!!!

10.bölüm hakkında şunu söyleyebilirim ki bölüm ancak ve ancak çarşamba gelir. haftaya pazar günü de askeri kurgu tanıtımını sizlerle paylaşacağımmmm:)

Okunma sayısı çok ama çok az olduğundan dolayı da 12 veya 13. bölümümüz final bölümümüz olacak. çünkü altı yüz kişi falan okuyo sadece:(((

Umuyorum ki askeri kurgumuz daha çok okunur:)

OY VERMEYİ, YORUM YAPMAYI VE TAKİP ETMEYİ UNUTMAYIN TAMAM MIIIĞĞĞ!??

Yatakta bir sağa bir sola dönerken uyuyamamış olmanın verdiği bunaltı ile su içmek için mutfağa inmeye karar verdim. Üzerimde ki siyah pijama takımımla yataktan kalktım, yavaş adımlarda odamdan çıktım ve salona inen merdivenlere ilerledim.

Saat gecenin ikisiydi ancak salonun ışığı açıktı. Merdivenlerden indiğimde ikinci basamakta durdum çünkü Demir ve Kuntay'ı salonda rakı içerlerken gördüm, ne konuştuklarının merakına yenik düşerek dinlemeye başladım.

"Hata yapıyo-"

"Sikeyim hatasını!" diyerek böldü Demir'i Kuntay. "İki yıldır o savcının her hareketini gördüm. Azmini, gücünü, beni yakalamak için gecesini gündüzünü birbirine karıştırışını, sinirden ağladığını, kahkahalarla güldüğünü, her şeyi. Ben iki yıl onu izlerken neler düşündüm biliyor musun? Evet, hatta en iyi sen biliyorsun." Kaşlarımı çattım. Konuşmaları benim hakkımdaydı.

"Onu buraya Levent Alkan'ı öldürebilmek için getirdin." Diyerek Demir onu böldü ancak Kuntay'da onu böldü.

"Yalandı!" Demir ve ben duraksadık. "Yalandı amına koyayım. Ben istediğim yere istediğim gibi giremez miyim? Girerim. Siktiğim teknolojisiyle, yalan belgelerle her yere girerim. Başsavcıyı öldürürken bile zorlanmadım. Babamı öldürmek için savcıya ihtiyacım yoktu, onu koruyan herifleri öldürmeme de gerek yok. Ben onu zaten öldürürüm kolayca. Bu yıllardır benim hedefim. Ama savcıyı yakından görmek istedim. Masada ise babasını öldüreceğini söylediğinde de babama giden yolu uzatma kararı aldım. Bu sayede savcı da kendi hedefine ulaşmış olacaktı."

Ağzım bir karış dinliyordum onu. Demir'in de benden bir farkı yoktu.

"Sen savcıya-"

"Hayır ben savcıya yıllardır aşık değildim. Başta onu sadece yakından görmek istedim. Tanımak ve neden bu kadar sert olduğunu görmek istedim. Sonra yeraltına aldım onu. O yemekten sonra onu evine geri gönderecektim. Ne kadar istemesem de gönderecektim. O cümleden sonra değişti her şey. Zamanla da duygular değişti."

"Hastasın sen." dedi Demir aklımı okumuş gibi. "Sen manyaksın Kuntay. Ulan kimseye anlatmadın da, bana niye anlatmadın. Bok başı mıyım lan ben?"

"Sana anlatırsam başımı şişirecektin ve bununla kalmayıp bir de yolumda değişiklikler yaptıracaktın."

"Sikeyim böyle işi." dedi Demir. Bense daha fazla duramadım ve ağzımı açtım sonunda.